3 milyar daha insan bağlı olduğunda, onlar görüşmenin bir parçası olmak istiyorlar. | TED | مع إتصال 3 بلايين إضافية من الناس، سوف يريدون أن يشاركوا في النقاش. |
Deep Powder'ın son sezonunun tanıtım çekimleri için bugün işyerine gitmeni istiyorlar. | Open Subtitles | انهم يريدونك فى عمل اليوم لتصوير اخر مشهد فى مسلسل المسحوق العميق |
Çünkü onların istediklerini bu. Zaten nasıl olursa olsun rol yapmanı istiyorlar. | Open Subtitles | لأن هذا ما يريدونه يريدون منك أن تمثل عليهم بطريقة أو بأخرى |
Eğer dans edeceksiniz, ahçılar bilmek istiyorlar ona göre mutfaktan çıkacaklar. | Open Subtitles | إن رقصت، يريد الطهاة أن يعرفوا. حتى يستطيعون الخروج من المطبخ. |
Birkaç haftalığına belki de bir aylığına Antarktika'ya gitmemi istiyorlar. | Open Subtitles | يريدونني أن أذهب إلى القطب المتجمد لبضعة أسابيع، ربما لشهر. |
Bizim de onlara verecek paramız yok. O yüzden bizi hapse atmak istiyorlar. | Open Subtitles | وليس لدينا أي أموال للدفع لهم، ولذا يُريدون أن يزجوا بنا في السجن. |
Bu testleri değerlendirme için yapmamı istiyorlar, fakat bu saçmalık! | Open Subtitles | يطلبون أن أقوم بهذا الإختبار للتقييم لكن هذا مجردُ هراء |
Sanat eserleri arıyorlar. Tarihi önemi olan parçaları korumak istiyorlar. | Open Subtitles | إنهما يبحثان عن التحف الفنية ، يريدان حماية القطع الأثرية |
Bu topraklar Sırp kanıyla ıslandı. Ve burada yaşamamızı mı istiyorlar? | Open Subtitles | وهذه الأرض غارقة بالدماء الصربية, والآن يريدوننا أن نعيش هنا .. |
Çoğu zaman, insanlar bu tür şeylerin eski hallerini görmek istiyorlar. | TED | معظم الناس يودون رؤية أشياءهم القديمة خارج هذا |
Mission bölgesindeki tüm evsizler için hindi yemeği verilmesini istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدونَ وجباتَ عشاء الديك الرومي لكُلّ المشرّدون في منطقةِ المهمّةَ. |
Artık savaş bittiği için, Enzo'yu İtalya'ya geri yollamak istiyorlar. | Open Subtitles | الأن بعد انتهاء الحرب يريدون أن يعيدوا انزو الى ايطاليا |
Evet, evet, yapmak istedikleri şey bu. Seni öldürmek istiyorlar. | Open Subtitles | نعم , نعم , ذلك مايريدون عمله يريدون أن يقتلوك |
Buna ayıracak zamanı yok galiba. Senin yapmanı istiyorlar George. | Open Subtitles | انه ليس لدي الوقت و الأباء يريدونك انت للقيام بذلك |
Ancak bunun kolay, düşük maliyetli ve cazip olmasını istiyorlar, aynı zamanda şirketlerin yardım etmesini de bekliyorlar ve günümüzde biraz hüsrana uğramış durumdalar. | TED | لكنهم يريدونه أن يكون سهلا وبسعر معقول وجذاب، وهم يتوقعون من الشركة أن تساعد في ذلك، وقد خاب أملهم قليلاً اليوم. |
Seni yok etmek istiyorlar. Beni yok etmek istiyorlar. Kimseye güvenemezsin. | Open Subtitles | لا تثق بأىاحد يريد ان يدمرك يجب ان تدمر اى احد |
Kaos gibi görünen bu şeyde gizli bir mantık olduğuna hiç şüphe duymadan inanmamı istiyorlar. | TED | يريدونني أن أعرف بدون شك أنه يوجد سر أو منطق خفي خلف هذه الفوضى. |
Üzerinde deney yapıp nasıl hâlâ güçleri olduğunu belirlemek istiyorlar. | Open Subtitles | يُريدون إجراء التجارب عليه ليعرفوا كيف يحتفظ بقواه حتى الآن |
Yakınımızda oyanayan çocukların sesini kapatmak için bizden bunu yapamamızı istiyorlar | Open Subtitles | يطلبون مننا ذلك للتغطية على أصوات الأطفال و هم يلعبون بالجوار |
Bu ikisi programcı. Üzerinde deneysel bir prosedür uygulamak istiyorlar. | Open Subtitles | هذان خبيران في البرمجة الحاسوبية، يريدان إجراء عملية تجريبية لك. |
Şehrin kuzeyindeki ormanlık alanda buluşmak istiyorlar. Her tarafta yol var. | Open Subtitles | يريدوننا أن نقابلهم في الغابة شمال المدينة هناك طريق بكل نهاية. |
Daha sonra biraz müzik dinlemek veya yiyecek sipariş etmek istiyorlar ve itaatkâr kadın kişisel asistanlarına siparişlerini emrediyorlar. | TED | ومن ثم يودون سماع الموسيقى، وربما طلب الطعام، فيعطون الأوامر لمساعدة صوتية مطيعة. |
Biraz zorluk çıkarmak istiyorlar. | Open Subtitles | نحن يُمْكِنُ أَنْ نُعالجَه. يُريدونَ اللِعْب في العراء. |
Çünkü "bir casus bile kabiliyetli bir avukat edinebilir"i göstermek istiyorlar. | Open Subtitles | لأنّهم أرادوا أن يظهروا أنّه حتّى الجاسوس يحصل على محام مُقتدر |
Biz onu idrak ettiğimiz de bilmek istiyorlar. Bitti mi? | Open Subtitles | إنّهم يريدوا أن يعرِفوا تفاصيل كلّ دقيقة أثناء القبضِ عليه |
Önemli bir hafta ve küçük bir münakaşa ile dinlenme oranlarını yükseltmek istiyorlar. | Open Subtitles | إنه أسبوع انتخابات و هم يحاولون أن يرفعوا من تصنيفهم بقليل من التضارب |
Elbette istiyorlar. Ama henüz bilmiyorlar. | Open Subtitles | بالطبع يريدوني ولكنهم لا يعرفون حتى الآن |