Benim vurgulamak istediğim şey, eğer birileri klozeti çalmak istiyorsa, onu zaten çalacaklardır. | Open Subtitles | وجهة نظرى انة لو هناك احد يريد ان يسرق المرحاض فسوف يسرق المرحاض |
Ne yani! Eğer adam gitmek istiyorsa, onu niye durduruyoruz ki? | Open Subtitles | أعني ذلك، إذا كان الرجل يريد المراوغة فمن نحن لنوقفه ؟ |
Disketi okumak istiyorsa, içeri girebileceği bir tek yer var. | Open Subtitles | ، إذا أراد قراءة الإسطوانة ليس هناك إلا مدخل واحد |
Benim için son kez şansını denemek istiyorsa bu gece yapmak zorunda. | Open Subtitles | إن أراد أن يوجّه إليّ ضربةً أخيرة، فعليه أن يفعل ذلك الليلة |
Hükümet, gerçekten, 77 sefer sayılı uçağın Pentagon'u vurduğunu kanıtlamak istiyorsa, bütün yapması gereken, o kasetlerden birinin yayınlanmasını serbest bırakmak. | Open Subtitles | إذا أرادت الحكومةَ أن تثبت بشكل نهائى بأن الرحلة 77 ضربت وزارة الدفاع الأمريكيةَ كل يجب أن يعرضوا أحد تلك الأشرطة |
Ne istediğini öğrensek, ne istiyorsa versek ve sonra gitse? | Open Subtitles | سنجد ما الذي يريده وبعدها نعطيه مبغاه , ثم سيذهب |
Eğer O görüşmek istiyorsa ben de... görmeyi çok isterim dedim. | Open Subtitles | اذا كان يريد ملاقاتى سأكون علي إستعداد للقيام بذلك ، لرؤيته |
Evet. Bir yetişkin kafa bulmak istiyorsa hangi maddeyi kullandığı, neden başkalarını ilgilendiriyor? | Open Subtitles | شخص بالغ يريد إضاعة نفسه ما همّ أيّ شخص بما يتعاطاه من مواد؟ |
Şüpheli Spicer'a zarar vermek istiyorsa, bunu ona anlamı olan bir yerde yapacaktır. | Open Subtitles | هذا هو السبب بانهم لم ياتوا هنا اذا كان المجرم يريد اذاء سبايسر |
Ama Sherlock'un eğer gerçekten iyileşmek istiyorsa, başka çıkması gereken bazı şeyler var. | Open Subtitles | لكن هناك اشياء يجب على شيرلوك التعامل معها ان كان حقا يريد التحسن |
Ona ne istiyorsa ver-- fazla harçlık, yeni bir bisiklet-- | Open Subtitles | آسف أعطيه اي شي يريد مصروف اكثر ، دراجة جديدة |
Milan, Sforzalar, Napoli, Fransa kim savaş istiyorsa bizim kurallarımıza uyacak. | Open Subtitles | ميلان، سفورزا, نابولي, وفرنسا, لمن يريد شن حرب سوف يحتاج امثالنا. |
Beni burada tutmak istiyorsa kısa zaman içinde buradan çıkamam. | Open Subtitles | إذا أراد إبقائي هنا، فلن أخرج في أي وقت قريب |
Bir adam bu dünyada adalet ve özgürlük istiyorsa gidip kendi almalı. | Open Subtitles | إذا أراد أحدهم الحرية والعدالة في هذا العالم، عليه تحقيق ذلك بنفسه. |
Bay Grant'e söyleyin şirketimi istiyorsa, beni de öldürmesi gerek. | Open Subtitles | أخبر سيد غرانت إذا أراد شركتي سيكون عليه قتلي كذلك |
Buradaki herkes eğer fark yaratmak istiyorsa, yapabilir bizi durduracak hiç bir şey yok. | TED | ولكن كل شخص منا هنا، لو أراد إحداث تغيير، سيستطيع، وليس هناك ما يمنعه. |
Şirket bana eğlence gezisi için para ödemek istiyorsa doğru şoförü buldular. | Open Subtitles | لقد أرادت الإدارة دفعى لجولة مرحة لقد وقعوا على السائق المناسب تماماً |
Karısı hemen buraya gelmeli, eğer kocasını son kez canlı görmek istiyorsa. | Open Subtitles | على زوجته أن تحضر على الفور لو أرادت أن ترى زوجها حي |
Her ne istiyorsa, Jane'i ve şerifi çabucak bulmamız lazım. | Open Subtitles | ايا كان ما يريده, فعلينا ان نجد جاين والشريف بسرعة |
Ne istiyorsa onu düşünmesine izin ver. Ama burada, sen her istediğini yap. | Open Subtitles | اجعلها تعتقد نفسها الشيء الذي تريده لكن ها هنا, افعل الذي يحلو لك |
Yarına kadar istiyorsa fiyatının iki katından fazla olacağını söyleyin. | Open Subtitles | واخبريه ,اذا اراد ان يأخده غدا سيدفع اكثر من الضغف |
Eğer burada ne yazdığını benim bilmemi istiyorsa, bana kendisi okumak zorunda kalacak. | Open Subtitles | لكن إذا أرادني أن أعلم محتوى هذا الخطاب يومًا فسيضطر لقرائته لي بنفسه. |
Gerçekten benimle olmak istiyorsa, o zaman kendi rızasıyla gelecektir. | Open Subtitles | إذا كانت تريد حقاً التواجد معي، عندئدٍ سوف تعود بنفسها. |
Kafanı kesmek istediklerinde ve kanını akıtmak istediklerinde sonsuza dek yaşayacağını bilirsin; eğer herkes ölmeni istiyorsa. | Open Subtitles | ♪ الأشخاص الجيّدون هم هراء ♪ ♪ عندما يُريد الجميع أن يقطعوا رأسك ♪ ♪ و يريدون أن يُريقوا دمَك ♪ |
Eğer biri seninle çıkmak istiyorsa, bunu becerir. Sana çıkma teklif eder. | Open Subtitles | أذا كان هناك من يود مواعدتك سوف يطلب من مو اعدتك |
Eğer ondan bir an önce kurtulmak istiyorsa, onu çabuk almalı. | Open Subtitles | اذا كان يجب أن يتخلص منهم بسرعة فيجب أن يقبل السعر |
Pul benden Trolley Park'ın reisi olmamı istiyorsa ben de kendime düşen kısmı oynarım. | Open Subtitles | إن كان سكيلز يريدني أن أكون عمدة حديقة الترولي أنا يجب علي أن اشارك في اللعبة |
Tılsımı yuttum. Onu istiyorsa beni kesip içimden çıkarması gerekecek. | Open Subtitles | أبتعلت التميمة, إذا كان يريدها عليه أن يخرجها من داخلي |
Eğer Birleşik Devletlere girmek istiyorsa, kurallarımızı kabul etmek zorundadır. | Open Subtitles | اذا ارادت أن تدخل للولايات المتحدة فبجب أن تقبل بقانوننا |