Bu yüzden ben neşeli itibarımı koruyacaksam, - bu stajerlerin gitmesi gerekiyor! | Open Subtitles | إذن إذا أبقيت على سمعتي الجنونية المرحة هؤلاء المتدربون يجب أن يذهبو |
Ve bu piçler benim itibarımı yerle bir ettiler! | Open Subtitles | وهؤلاء الأوغاد. قد وضعوا سمعتي في التراب. |
O halde iptal et. Sadece itibarımı değil, hayatımı da kurtarmış olurum. | Open Subtitles | ألغ ِ موعد "لانشباد", فلن أنقـِذ سمعتي فقط, بل و حياتي أيضاً |
Bu komikti. İtibarımı öylece yok etmen komikti. | Open Subtitles | لكن لا، كان ذلك مضحكاً أنت تأخذ كرامتي بهذا |
Aslanları başıboş bırakıyorsun, itibarımı zedeliyorsun sonrada benden iyilik istiyorsun. | Open Subtitles | انك لم تغلق قفص الأسود بإحكام، لقد ألحقت بسمعتي الضرر ، ثم تريد أن أسدى لك معروفاً |
biliyorsun sizlerin beceriksizliği karşısında gerçekten ne yapacağımı şaşırdım siz ingiliz sanat müzesindeki itibarımı zedelediniz. | Open Subtitles | أتعلمون أنا حقيقة مذهول أنتم جميعاً لستم مؤهلين لقد دمرتم سمعتي |
Bana vurdun, tabi karşılık verecektim. Sokalardaki itibarımı kaybetmemi mi istiyorsun? | Open Subtitles | لقد أصبتني، ووجب علي الرد هل تريد أن افقد سمعتي في الشارع ؟ |
İtibarımı düşünmek zorundayım. İtibarın mı? | Open Subtitles | لدي طفله تذهب هذه المدرسه , و أريد أن أفكر في سمعتي |
Yeniden teste girebilmek için itibarımı sarsmak istedi. | Open Subtitles | أراد تشويه سمعتي حتّى يتمكّن من استعادة السيطرة على الاختبار |
Thomas'ı itibarımı lekeler diye görmeme izin vermiyor. | Open Subtitles | إنه لم يدعني أرى توماس .لأنه يقول بأن ذلك سوف يدمر سمعتي |
Beceriksizliğinin yanında, ...itibarımı da tehdit ediyorsun, ve bu ilk kez olmuyor. | Open Subtitles | بالإضافة لعدم كفائتك لقد هددت سمعتي, وليس اليوم فقط |
Paranın, benim ismimi itibarımı karımı, ailemi ve kaybettiğim her şeyi satın alabileceğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لا اعتقد بأن المال يمكنه أن يسترد أسمي , سمعتي , عائلتي وكل ما فقدت |
Sana iyilik yapmama izin verirsen itibarımı geri kazanmama yardımcı olursun. | Open Subtitles | ستساعدينني على تحسين سمعتي إذا تركتني أساعدكِ |
Bir kadın olarak itibarımı bana verirken bir öğretmen olarak bütün itibarını yitirmiştin. | Open Subtitles | لاعطائي كرامتي كأمرأة فَقدت كُل كرامتك كمعلم |
1998'de, hem itibarımı hem de gururumu kaybettim. | TED | في عام 1998 فقدت سمعتي و كرامتي. |
Kendinizden utanın. İtibarımı geri verin. | Open Subtitles | اخجلوا من أنفسكم احفظوا لي كرامتي |
Çünkü itibarımı ortaya koyarım ki, o da en az benim kadar aklı başında. | Open Subtitles | جداً، وأجازف بسمعتي بأنه عاقل مثلي تماماً |
Ama şunu bilin ki gemilerimi ve itibarımı bu tarz saçma fantaziler için riske atmayacağım. | Open Subtitles | لكنني لن أجازف بسفني أو بسمعتي على خيال مبني على أوهام. |
Kendimi ve itibarımı kurtarmak için o kadar telaşlandım ki arkadaşlarımı bir kenara ittim. | Open Subtitles | لقد كنت مهتم جداً بإنقاذ نفسي وسمعتي لدرجة انني ابعدت جميع اصدقائي |
Buraya bela çıkarmaya gelmedim. Buradaki birisi itibarımı zedeledi. | Open Subtitles | انا لم آتى الى هنا لإختلاق المشاكل انه احدهم الذى شوه سمعتى |
Gençlerimize başkanın güvenilir olduğunu söyleyerek tüm itibarımı tehlikeye attım, ama onlar sonuç istiyorlar. | Open Subtitles | سأضع كل مصداقيتي على المحك و أنا أقول لكل الشباب أن هذا الرئيس يمكن الوثوق به لكنهم يريدن نتائج |
Sokaktaki itibarımı koruyacağım diye uğraşıyor biliyorum ama resmen paspal duruyor. | Open Subtitles | لكن بجدية شكلها يبدو مبهذل يجب على أحد أن يقول شيئاً |
Senin adın çıkmış ama en azından ben itibarımı korumalıyım. | Open Subtitles | سُمعتك ليست في أفضل حالها و لكن علي حماية سُمعتي |
İtibarımı düşürmeye çalışma, çünkü haklı olabileceğimden korkuyorsun. | Open Subtitles | ـ وهذا معناه انك غير محترفة ـ لاتحاول إهانتى لشعورك أن تقييمى صحيح |
Ben kraliçeyim, kukla değil, ve itibarımı zedeleyemem ya da saltanatımı utandıramam kraliyet tacımı sarhoşların önünde ve gizli savaş konseyi önünde giyerek. | Open Subtitles | أنا ملكة, لست قطعة شطرنج لن أنتقص من كرامتى وأجلب العار على عهدى |