Kendine bazı şeyleri itiraf etmen, senin için çok mu zor? | Open Subtitles | هل تجد صعوبة في الاعتراف ببعض الأمور لنفسك ؟ |
Ellerinde bir ceset ve cinayet aleti olmadan... tek umutları suçu itiraf etmen. | Open Subtitles | بدون جثة، أو سلاح جريمة كلّ ما يأملون الحصول عليه هو الاعتراف |
Öncelikle bunun bir "delirme hâli" olduğunu itiraf etmen çok mühim bence. | Open Subtitles | أولا أعتقد أنه من الجيد لكِ الإعتراف بأنها نوبة |
Haksız olduğunu itiraf etmen zor mu geliyor? | Open Subtitles | من الصعب بالنسبة لك الإعتراف بكونك مخطىء ؟ |
Sana itiraf etmen için bir şans vermek istiyoruz. | Open Subtitles | تُريدنا أن نُعطيك المحاوله في تقديم اعترافك |
Peder Sam'e değer verdiğini itiraf etmen neden bu kadar zor? | Open Subtitles | لماذا يصعب عليك أن تعترف بأنه يهمك أمر الأخ سام ؟ |
Açıklasaydım kendi suçunu da itiraf etmen gerekecekti ama. Haksız mıyım? | Open Subtitles | أو لقتل امرأة بريئة. لكن عندها، سيكون عليك أن تعترفي بما فعلت. وتخسرين تمسكك بالسلطة. |
Canını daha fazla yakmadan önce, suçunu itiraf etmen için beş saniyen var. | Open Subtitles | انـآ سوف اعطيك خمس ثوآني لتعترف قبل ان يكون هذا اكثر الماً |
Yapmanı istediğim ilk şey, bombanın yerini itiraf etmen. | Open Subtitles | أول شىء أريدك أن تعترف به هو مكان القنبلة |
Eğer bunu sen yolladıysan yapılacak en iyi şey itiraf etmen. Yoksa gırtlağından gerçeği sökerek alırım. | Open Subtitles | إن أرسلته، فيحسُن بك الاعتراف قبلما أنتزع الحقيقة من قصبتك الهوائيّة. |
Tek yapman gereken- bilirsin, bunun doğru olduğunu itiraf etmen. | Open Subtitles | كل ما عليك فعله بعدها هو الاعتراف بذلك إنه يبدو مريحاً |
Eğer bunu sen yolladıysan yapılacak en iyi şey itiraf etmen. Yoksa gırtlağından gerçeği sökerek alırım. | Open Subtitles | إن أرسلته، فيحسُن بك الاعتراف قبلما أنتزع الحقيقة من قصبتك الهوائيّة. |
Tek yapman gereken -- bilirsin, bunun doğru olduğunu itiraf etmen. | Open Subtitles | ثم كل ما عليك القيام به هو الاعتراف بذلك - أعني، يبدو مريحة. |
- Ona benim haberim olmadığını, ve bana anlattığında, seni itiraf etmen için zorladığımı söyleyeceksin. | Open Subtitles | -ستخبرينهم أنه لم يكن لدي أدنى فكرة وأنك حين أخبرتني بالحقيقة أجبرتك على الاعتراف |
İtiraf etmen gerek. Kendi kendimin kuyusunu kazıyorum. | Open Subtitles | عليكِ الإعتراف ؛ سأقوم بترتيب الأمور ضدي هنا |
Baba, anneme itiraf etmen gerek. | Open Subtitles | أبي , عليك الإعتراف لأمي |
Kimse itiraf etmen için seni zorlamadı. | Open Subtitles | و لم يجبرك أحد على الإعتراف |
Şu anda Kral ben olduğum için, bu benim affımı içeriyor ama önce itiraf etmen lazım. | Open Subtitles | هذه تمنحك عفوي، بما إني ملك الآن ولكنه يتطلب اعترافك |
Bunları itiraf etmen seni kötü bir anne yapmaz. | Open Subtitles | اعترافك بهذه الأشياء لا يجعلكِ أم سيئة |
Stratejik olarak, bu davayı kazanmanın tek yolu masum bir hata olduğunu itiraf etmen. | Open Subtitles | إستراتيجيا الطريقة الوحيدة لنربح هذه القضية هو أن تعترف بأنه كان خطأ بريء |
Bunu itiraf etmen çok hoş. | Open Subtitles | أن تعترفي بذلك لهو شيء رائع حقاً |
Buradaki bitli seçmenimizle fazla vakit geçirirsen hizmet etmen gereken insanları küçük gördüğünü kendine itiraf etmen gerekir diye korkuyorsun. | Open Subtitles | أنت تخافين أنك إذا أمضيت وقتاً طويلاً مع الشعب المليء بالبراغيث يجب عليك أن تعترفي لنفسك أنه ليس لديك سوى الإزدراء للشعب هنا |
Aslında buraya cinayeti itiraf etmen ve adaleti engellediğin için geldin. | Open Subtitles | أنت هنا لتعترف بالتآمر والقتل وإعاقة العدالة |
Geçen gece hakkında itiraf etmen gereken bir şeyler var mı? | Open Subtitles | الديك شيء تود ان تعترف به بخصوص الليلة الماضية ؟ |