"itirafta" - Translation from Turkish to Arabic

    • اعتراف
        
    • أعترف
        
    • إعتراف
        
    • الإعتراف
        
    • الاعتراف
        
    • بأعتراف
        
    • للاعتراف
        
    • بإعتراف
        
    • باعتراف
        
    • أعتراف
        
    • اعترافاً
        
    Dinle, Anita, sana bir itirafta bulunmalıyım. Open Subtitles اسمعي انيتا هناك امر ما اعتراف يجب ان اعترف به
    Herhalde zamanlamam iyi değil ama bir itirafta bulunacağım. Open Subtitles هذا ربما لا أكبر التوقيت، ولكن لدي اعتراف لجعل.
    ve nasıl olurda ben itirafta bulunmadan, itirafta bulunduğumu söylediklerini bilmek istiyorum. Open Subtitles وأريد أن أعرف كيف أخذوا مني اعترافاً بينما أنا لم أعترف ابداً
    Ruhumu bedenimden ayırsanız bile, istediğiniz gibi bir itirafta bulunmayacağım. Open Subtitles .. حتى لو نزعتم روحي من جسدي .. لن أعترف بشيء
    Red'e itirafta bulunması Eric'i kral yapar. Open Subtitles انا أسفه ، إعتراف إيريك لريد أعطاه لقب الملك
    Ben de Başpiskopos, Bay Lannigan, Bayan Lannigan ve siz rahibelerin huzurunda bir itirafta bulunmak istiyorum. Open Subtitles بحضور رئيس الأساقفة السيد والسيدة لنيغان، الأخوات، جميعكم هذا الإعتراف الذي أود أن ألقيه
    Ee, bir itirafta bulunmam lazim.. Bu sag kol, benim degil. Open Subtitles أودّ الاعتراف بأمر ما، هذه الذراع اليمنى ليست ذراعي
    Ona karşı olan delilden haberi var ve değerli bulacağınız bazı bilgiler vererek itirafta bulunmayı öneriyor. Open Subtitles يعلم أن الأدلة ‫ضده قوية ,لذا فهو مستعد لتقديم اعتراف كامل
    Devam etmeden önce bir itirafta bulunmam gerek. TED الأن وقبل ان استرسل، لدي اعتراف.
    - Bakın, bir itirafta bulunmam lazım. - Ne demek istiyorsun? Open Subtitles ـ لدي اعتراف لأقوله ـ ماذا تعني؟
    Geceye başlamadan önce bir... itirafta bulunmak istiyorum. Open Subtitles قبل أن نستمر فى ليلتنا لدى اعتراف لكى
    Peder, beni affedin, günah işledim. Babam öldüğünden beri itirafta bulunmamıştım, o yüzden anlayışlı olun lütfen. Open Subtitles سا محني يا أبتي على خطاياي فلم أعترف منذ موت والدي
    Yusef Salaam kayda alınmış bir itirafta bulunmadı ama polise göre diğerleri koşucunun üzerine çıkarken kadına kurşun boruyla vurduğunu sözlü olarak kabul etti. Open Subtitles لم يعطي يوسف سلام إقرار مصور أنه أعترف شفهيا بأنه ضرب الضحية بماسورة معدنية بينما كان الأخرين يعتدون عليها
    Sara Novak cinayetinden iki gün sonra, Vern Stevens polise tam bir itirafta bulundu. Open Subtitles بعد يومين من مقتل سارة نوفاك فيرن ستيفن قدم إعتراف كامل للشرطة
    Ama bu gezintimiz bitmek üzere, size bir itirafta bulunmam gerekiyor. Open Subtitles لكن الآن زيارتنا تقريبا إنتهت لدي إعتراف أقوله
    Sayın Yargıç, videonun bu bölümü yazılı itirafta yoktu. Open Subtitles حضرتك ، هذا القسم من الشريط لم يكن جزءاً من الإعتراف المكتوب
    Tanri korkun yanlis bir itirafta bulunmani önlerdi. Open Subtitles اذا ... خوفك من الله يمنعك من قول الإعتراف الخاطئ
    Ama önce bir itirafta bulunmalıyım. Open Subtitles ولكن عليّ الاعتراف بشيء ما أولاً
    Dürüst bir adamı kurtarmak için dramatik bir itirafta bulunuyorsun. Open Subtitles أنت جانى للمرة الأولى. ستقوم بأعتراف كبير لتنقذ شخص برىء.
    İtirafta bulunmanın tam zamanı. Open Subtitles اعتقد ان الان وقت جيد للاعتراف
    İtirafta bulunmamı istiyorlardı, babam ve diğer doktorların belli başlı hastaları yanlış tedavi ettiğini gösteren bazı gerçeklerin varlığından haberdar olduğuma dair bir ifade istiyorlardı. Open Subtitles أرادوا مني الإدلاء بإعتراف إدلاء إفادة بأنّي أملك معلومات وأنّي لست مستهجنًا بعض الحقائق
    14-17 yaşlarında gözetimde tutulan yaklaşık 200 kişiyle mülakat yaptık, onların yüzde 17'si polise en azından bir kez de olsa yanlış bir itirafta bulunduklarını aktardı. TED قابلنا 200 محتجز تتراوح أعمارهم بين 14 و17 عامًا، وقد أفاد 17 بالمئة منهم أنهم أدلوا باعتراف واحد كاذب للشرطة على الأقل.
    Bir itirafta bulunayım... bu gece seni deniyordum. Open Subtitles لدي أعتراف لأقوله لقد كنت أختبرك اللّيلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more