Walter iyi çocuktu. Harvey ise belaya bulaşandı. | Open Subtitles | كَانَ والتر فتى جيد , ويقع هارفي دائماً في المشاكلِ. |
İyi çocuktu, severdim. | Open Subtitles | إنه فتى جيد أنا أحبه |
İyi çocuktu. Vurulması yazık oldu. | Open Subtitles | لقد كان فتىً طيباً من المؤسف أنه مات قتيلاً |
N'haber? İyi çocuktu. Onların sözünü dinlerdi. | Open Subtitles | وكان فتىً طيباً فقد كان يطعيهما |
22 yaşında genç bir doktora aşık oldu. İyi çocuktu. | Open Subtitles | وعندما بلغت الـ22 عاماً، وقعت في الحب مع طبيب شاب، رجل طيّب. |
Bir seferinde birini çalıştırmıştım. Todd. İyi çocuktu. | Open Subtitles | أشرفت على رجل واحد ذات مرّة (تود)، رجل طيّب |
İyi çocuktu, her işin sonunu getirirdi. | Open Subtitles | فتى جيد تتبعتة من خلال كل شىء |
İyi çocuktu. | Open Subtitles | كان فتى جيد. |