"iyi şeyleri" - Translation from Turkish to Arabic

• الأشياء الجيدة
• الأشياء الجيّدة
• أشياء جيدة
• كل الخير
• بكل الخير
• الاشياء الجيدة
• الامور الجيدة

Annenizle ilgili aklınıza gelen iyi şeyleri, yalnızca iyi şeyleri kelimelerle tanımlayın.
صف فى كلمات مفردة الأشياء الجيدة فقط التى ترد لعقلك عن أمك

Annenizle ilgili aklınıza gelen yalnızca iyi şeyleri kelimelerle tanımlayın.
صف بكلمة واحدة , الأشياء الجيدة التى ترد لعقلك عن أمك

Çoğu aşçı, iyi şeyleri küçük insanlara sunmaz.
معظم الطهاة لا تخدم الأشياء الجيدة إلى الناس قليلا.

Hayatımıza iyi şeyleri soktuk ve kötü şeyleri de Çin nehirlerine.
نولّد الأشياء الجيّدة للحياة، والسيّئة للأنهار الصّينية

Fakat Helen, ben iyi şeyleri ve iyi bir hayatı hak ettiğimi öğrendim.
لكن, هيلين تعلّمت بأنّني أستحق أن يكون عندي أشياء جيدة وحياة جيدة

Empatik olacak birini ve yapacağı iyi şeyleri kaybetmek yazık olur.
من المُخجل بأن نخسر "مُستشعر" مستقبلي، مع كل الخير الذي سيفعله

Ama yaptığın onca iyi şeyleri düşün kendini değiştirmek için o kadar çabalaman...
لكن فكر بكل الخير الذي فعلته كل الطرق التي جربتها لتكفر عن فعلتك

Burasıyla ilgili iyi şeyleri hatırlamak önemli.
انظرى, من المهم تذكر الاشياء الجيدة المتعلقة بهذا المكان

Sanırım ailen hayatındaki iyi şeyleri taktir etmeni ama yapmamanı istiyorlar.
اعتقد ان الأباء يريدونك أن تعرف الأشياء الجيدة في الحياة، دون ان تفعلها.

Kötü şeyleri değiştirirken, iyi şeyleri de değiştirmekten korkuyorum.
أخشى إن غيرت الأشياء السيئة بهم أن أغير الأشياء الجيدة بهم

Çok iyi geçti, gerçekten iyi şeyleri var.
. لقد سار بشكل رائع ، لديه بعض الأشياء الجيدة

Bu sana iyi şeyleri haketmediğini düşündürüyor.
هذا يجعلكِ تشعرين أنكِ لا تستحقين الأشياء الجيدة

Her zaman babasından çok şey aldığını düşünürdüm ama iyi şeyleri.
, لدائماً كنت اعرف أنه يشبه أباه لكن في الأشياء الجيدة فقط

İyi şeyleri kötü hâle getirmenin bir yolunu buluyordu hep.
كانت لديه طريقة لقلب . الأشياء الجيدة إلى سيئة على نفسه

Sadece iyi şeyleri ya da kötü şeyleri değil.
ليس فقط الأشياء الجيدة لكن الأشياء السيئة أيضاً

İyi şeyleri hep kendilerine saklıyorlar.
أنتم تعلمون أنّهم يبقون الأشياء الجيدة لأنفسهم.

Hayatındaki iyi şeyleri misafirleri için harcıyordu.
لقد كان يعطي بسخاء الأشياء الجيدة .في حياته إلى ضيوفه

İyi insanlar, iyi şeyleri hak eder.
كما تعرف الأناس الجيدون يستحقون أشياء جيدة

Ama o zamandan beri yaptığın iyi şeyleri düşün.
ولكن مجرد التفكير في كل الخير كنت قد فعلت منذ ذلك الحين.

Kendine bir dost arıyorsan Peter kerdeşinin önderliğinde yapabileceğimiz tüm o iyi şeyleri bir düşün.
, (لو أنك تفكر بالانضمام إلى (بيتر , و شقيقك المسؤول فكر بكل الخير الذي يمكننا فعله

Yaptığımız tüm iyi şeyleri unutuyorsun.
لقد نسيتي كل الاشياء الجيدة التي فعلناها

Bir zamanlar yaptığımız tüm iyi şeyleri berbat etmem istemem.
أكره أن ادمر كل تلك الامور الجيدة التي كنا فيها