Gitarın, en iyi arkadaşın olabilir. | Open Subtitles | الخاص بك الغيتار يمكن أن يصبح أفضل صديق. |
O benim arkadaşım. Senin de en iyi arkadaşın. | Open Subtitles | فهى صديقتى و هى أفضل صديقاتك أيضاً |
Bir baba, kardeş, eş ve en iyi arkadaşın olmak istiyorum. | Open Subtitles | أريد أن أكون لك أباً وأخاً حبيباً وصديقك المفضل |
Ölmemizi isteselerdi yeniden peşimize düşüp bizi öldürmeye çalışmazlar mıydı? Belki de iyi arkadaşın Luke'un alev alması onları korkutmuştur. | Open Subtitles | إذا ارادونا موتى الم يكونوا ليأتوا ويهاجمونا ثانية؟ ربما خافوا من قبلِ صديقكَ الجيد |
Her neyse beni misafir ettiğin için teşekkür ederim ve bu arada, en iyi arkadaşın beş para etmez. | Open Subtitles | على اية حال ، اسمعي ، شكراً لكونك استضفتني و بالمناسبة افضل اصدقائك هو مستمني |
Bu minik alüminyum boru en iyi arkadaşın olmak üzere. | Open Subtitles | هذا الأنبوب الألمنيوم الصغير على وشك أن يكون أفضل أصدقائك |
Larry Flynt gibi giyine yaşlı kör dışında, senin en iyi arkadaşın benim şu an, ve bunda samimiyim. | Open Subtitles | بأستثناء الرجل الاعمي الذي يلبس كأنه لاري فلينت انا أفضل صديق لك الان ، وانا أعني ذلك |
Buna inanamıyorum. Ben de bugüne kadar sahip olduğum en iyi arkadaşın beni bırakıp gitmeye çalıştığına inanamıyorum. | Open Subtitles | لا أصدّق أن أفضل صديق حظيت به يحاول أن يتركني |
Ada, senin en iyi arkadaşın ne zaman ağzını ve bacaklarını kapatması gerektiğini bilmiyor. | Open Subtitles | يا أدا، صديقتك القديمه أفضل صديق لا نعرف متى تغلق فمها أو ساقيها. |
En iyi arkadaşın. | Open Subtitles | أنا أفضل صديقاتك. |
- En iyi arkadaşın olduğumu sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت أننى أفضل صديقاتك كنتى |
O senin kuzenin. En iyi arkadaşın. | Open Subtitles | انه ابن عمك وصديقك المفضل |
Ve senin en iyi arkadaşın, sabır. | Open Subtitles | وصديقك الحميم، "الصبر". |
En iyi arkadaşın hapiste ve kendi başına yapacak daha iyi bir şeyin yok. | Open Subtitles | صديقكَ في السجن، ولا يمكنكَ فعل شيء أفضل وحدكَ. |
En iyi arkadaşın, olmadığım için mutluyum. | Open Subtitles | انا سعيد لأننى لست افضل اصدقائك |
En iyi arkadaşın bir kızın üstünden geçmiş ve sen gülüyorsun ha? | Open Subtitles | أفضل أصدقائك يقع فى ورطه مع فتاه و أنت تضحك ؟ |
Senin de en iyi arkadaşın olmalı. | Open Subtitles | لابد وأنك لديك صديق مفضل |
Hiç daha da yakınlaşmak istediğin bir en iyi arkadaşın oldu mu? | Open Subtitles | هل لديكِ صديقة مقربة ترغبين بأن تكوني أقرب منها؟ |
Hadi, en iyi arkadaşın olurum. | Open Subtitles | اللعنة هيّا , سأكون صديقتكِ المُقربة |
Ray Stratton, en iyi arkadaşın. Benden önceki oda arkadaşın. | Open Subtitles | راي شراتون، صديقك الأفضل شريك غرفتك قبلي |
Senin iyi arkadaşın bu sabah istifa etti. | Open Subtitles | صديقك الجيد استقال هذا الصباحِ |
Artık bunu yapamam. En iyi arkadaşın dışarıda bir yerde kendini mahvediyor. | Open Subtitles | لا يمكنني عمل ذلك بعد الان صديقك المفضل في الخارج يدمر نفسه |
Onun en iyi arkadaşın olması umurumda değil. | Open Subtitles | لا أبالي إذا كان صديقك المقرب افعل ما بدا لك |
Dediğimi yaparsan en iyi arkadaşın olurum. | Open Subtitles | إذا شاركت في أكل البُراز فسوف أكون صديقُك المُفضّل |
Herkes senin en iyi arkadaşın olmak istiyor. | Open Subtitles | كلهم يريدون أن يكونوا أصدقاءك المقربين |