"iyi bir şey değil" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس شيئاً جيداً
        
    • ليس شيء جيد
        
    • ليس شيئا جيدا
        
    • شيء ليس جيد
        
    • هذا ليس جيّداً
        
    • يبشّر
        
    • هذا ليس جيدًا
        
    • لا يبدو جيداً
        
    Bunu çok sık yapıyor musun, bilmiyorum ama onları öldürmemek lazım, bu hiç iyi bir şey değil. Open Subtitles انا لا اعلم اذا كنت تفعل ذلك دائماً لكن, لا تقتلهم, انه ليس شيئاً جيداً
    Bu onun için gerçekten de pek iyi bir şey değil. Open Subtitles هذا حقاً ليس شيئاً جيداً بالنسبة له
    Kendini demode ahlak kurallarıyla yaşar halde bulmak iyi bir şey değil. Open Subtitles أنه ليس شيء جيد أن نجد أنفسنا بواسطة رمز بالي من السلوك
    Yani 20 ağlayan kız olacak demektir ki bu da iyi bir şey değil. Open Subtitles مما يعني أنه سوف يكون لدي 20 فتاة صغيرة تبكى وهذا ليس شيئا جيدا
    İyi bir şey değil. Open Subtitles شيء ليس جيد.
    Yaptığın iyi bir şey değil, baba. O odada eşyalarım var. Open Subtitles هذا ليس جيّداً يا أبي، لديّ أشياء في تلك الغرفة.
    Bu iyi bir şey değil. Bir doktora görünmelisin. Open Subtitles لا يبشّر هذا بالخير، يجدر بكَ مراجعة الطبيب
    Kızlar, yaptığınız iyi bir şey değil. Open Subtitles حسنًا ,يا فتيات هذا ليس جيدًا
    Bu iyi bir şey değil, özellikle sizin adınıza. Open Subtitles هذا لا يبدو جيداً خاصةً لك
    Bizim gazetelere çıkmamız iyi bir şey değil. Open Subtitles ظهورنا في الصحف .ليس شيئاً جيداً
    Hayatın diğer sahalarında, insanlar mantıksızca tartıştıklarında, --muhtemel siyaset hariç-- bu iyi bir şey değil derdik. TED في أسافير أخرى من الحياة، إذا جادل الناس -- حسناً، ماعدا لأغراض السياسة. لكن في أسافير الحياة الأخرى، إذا تجادل الناس بمنطقية، سنقول أن ذلك ليس شيئاً جيداً.
    - Evet. - Çünkü bu hiç de iyi bir şey değil. Open Subtitles نعم لأنه ليس شيئاً جيداً
    bu da su altında şiddetle kasılmanıza neden olur; su altında olabilecek pek iyi bir şey değil. TED يجعلك متشنج تحت الماء، ليس شيء جيد أن يحدث تحت الماء.
    Burada söylemek iyi bir şey değil, biliyorum. Open Subtitles ليس شيء جيد .ان اقوله الان , اعلم
    Gördüm. Fakat takım arkadaşlarının bunu yapması iyi bir şey değil. Open Subtitles ولكن هذا ليس شيء جيد ليفعله رفقاؤك
    Şu an bir çiçek gibisin ve bu iyi bir şey değil. Open Subtitles انتِ مثل الزهرة الان،وذلك ليس شيئا جيدا
    Bu hiçte iyi bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس شيئا جيدا أبدا
    İyi bir şey değil. Open Subtitles . شيء ليس جيد
    İyi bir şey değil. Open Subtitles . شيء ليس جيد
    Bu şekilde olması onun için iyi bir şey değil. Open Subtitles هذا ليس جيّداً له أو لنا..
    Senin için veya Rachel için iyi bir şey değil. Bir şey yok. Open Subtitles هذا ليس جيّداً لكَ أو لـ(راتشيل)
    Tamam, ikimizin de telefonunun çalması hiç iyi bir şey değil. Open Subtitles حسنٌ، هاتفانا يرنّان، وهذا لا يبشّر بالخير.
    Ama bunu isteyen müsteri. İyi bir şey değil. Open Subtitles العميل طلبها، هذا ليس جيدًا.
    bilmiyorum, ama iyi bir şey değil. Open Subtitles لاأعلم, و لكنه لا يبدو جيداً.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more