O yükün birazını boşaltmak size iyi gelecektir. | Open Subtitles | يبدو أنه سينفعك أن تنزل هذا العبء عن كاهلك |
Aşırıya kaçmadığın sürece sana da iyi gelecektir. | Open Subtitles | سينفعك ذلك, باعتدال. |
Biraz meyve de sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | قد تحسنك بعض الفواكه أيضاً |
Biraz meyve de sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | قد تحسنك بعض الفواكه أيضاً |
Biraz et ye, vücuduna iyi gelecektir. | Open Subtitles | كل بعض اللحم سيكون مفيداً لجسمك. |
Ama değişiklik sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | تغيير الجو سيكون مفيداً لك. |
Yeni bir mahalle iyi gelecektir. | Open Subtitles | إنها لبدايةً مُبشرة في البلدة. |
Belki de bir süre kendi kendini idare etmesi ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | ربما سيفيدها قليلا أن تنفر لوحدها لمدة |
Belki de biraz ayrı kalmak hepimize iyi gelecektir. | Open Subtitles | و،أتعرف، ربما الوقت بعيدًا عن بعضنا ربما سيعود علينا بالنفع حقًا |
-Sen de içebilirsin. -Komik değil. Sana iyi gelecektir. | Open Subtitles | ستشربه أنت ايضاً، سينفعك |
Yanılıyorsun, senin gibi günahkarla iyi gelecektir. | Open Subtitles | -أنت مخطئ، سينفعك هذا كثيراً |
Bu iyi gelecektir. | Open Subtitles | هذا سينفعك |
Yaralarınıza iyi gelecektir. | Open Subtitles | سيكون مفيداً لجروحك |
Yeni bir mahalle iyi gelecektir. | Open Subtitles | إنها لبدايةً مُبشرة في البلدة. |
Biraz uyku ona iyi gelecektir. | Open Subtitles | بعض النوم سيفيدها |
Belki de biraz ayrı kalmak hepimize iyi gelecektir. | Open Subtitles | و،أتعرف، ربما الوقت بعيدًا عن بعضنا ربما سيعود علينا بالنفع حقًا |