Gösterinin yıldızının hepatiti varmış ve iyileşene kadar da turne iptal edilmiş. | Open Subtitles | يبدو أن نجم العرض أصيب بإلتهاب الكبد, و أٌلغيت الرحلة حتى يتعافى |
Neyse, söylediğim gibi, bu iş bir kaç sürecek, belki bir kaç hafta, adam iyileşene kadar. | Open Subtitles | سيستغرق الأمر بضعة أسابيع على الأكثر حتى يتعافى لدرجة تمكننا من نقله |
Ve acil durum kişisi olmayabilirim, ama tamamen iyileşene kadar onu bırakmayacağım. | Open Subtitles | وطالما لم أكن رقم الطوارئ الخاص بها فلن أفارقها حتى تتعافى تمامًا |
Belki de yaşlanıyorumdur. Sen iyileşene kadar burada kalacağım. | Open Subtitles | ربما تقدم بي العمر، ولكني سأبقى إلى أن تتحسن |
Evet. Ona da Laura iyileşene kadar beklemesini mi söyleyeyim? | Open Subtitles | هل أطلب منه ان ينتظر على أمل أن تشفى لورا؟ |
o iyileşene dek yapmamıza... gerek yokmuş. | Open Subtitles | قال لى اللا افعلها الا عندما يشفى من هذا الكساح. |
O iyileşene kadar istediğin zaman bize akşam yemeğine gelebilirsin, tamam mı? | Open Subtitles | حين يتحسن , يمكنك حضور العشاء هنا فى أى وقت , إتفقنا؟ |
Sana araştırmada yardım edeceğimi söyledim ama babam iyileşene kadar bunu yapabileceğimi sanmıyorum. | Open Subtitles | لقد قلت بأني سأساعدك لكني لا أعتقد بأني أستطيع أن أفعل أي شيء حتى يتعافى أبي |
Ben ve Randy'de, yeni arkadaşımız iyileşene kadar, onu otelde misafir ediyorduk. | Open Subtitles | و أنا وراندي تركنا صديقنا الجديد يتعافى في الفندق |
Kral iyileşene kadar, beni hiçbir şeye, hiçbir şekilde çağıramazsınız! | Open Subtitles | حتى يتعافى الملك لا حق لك إستدعائي بعد الان لأي شيء |
Böylece siz iyileşene kadar, istediğimiz tatili yapabilirz, değil mi? | Open Subtitles | اذن حتى تتعافى سنكون في عطلة, اليس كذلك؟ |
Anlıyorum. Shisui'nin gözü iyileşene kadar, Izanagi'yi kullanmaya niyetli. | Open Subtitles | فهمت، كان ينوي إستخدام الإيزاناغي إلى أن تتعافى عين شيسوي |
Seni lüks bir otele yerleştiriyor ve iyileşene kadar seninle yatacak çeşitli kadınlar getiriyoruz. | Open Subtitles | نحن نقوم بإبقائك في فندق ديلاكروا ونرسل إليك امرأة لتمارس الجنس معها حتى تتعافى |
İyileşene kadar kalmanı istiyorum. | Open Subtitles | حسناً ، أريدكِ أن تبقى هنا حتى تتحسن صحتكِ |
İyileşene kadar kendini annesinin evine atacak. | Open Subtitles | ستبيت في منزل والدتها إلى أن تتحسن صحتها |
Siz bunu bir çok çocukla çok iyi şekilde yaptığınız için, annesi iyileşene kadar onu himayeniz altına alacağınızı umuyoruz. | Open Subtitles | بما أنكما قد نجحتما مع الكثير من الأطفال. كنا نأمل أن تتبنوه إلى أن تشفى أمه. |
Kardeşiniz iyileşene kadar burada kalmalısınız. - Size rahatsızlık vermek istemem. | Open Subtitles | ـ عليك البقاء معها حتى تشفى ـ لا أريد أن أسبب أى أزعاج |
o iyileşene dek yapmamıza... gerek yokmuş. | Open Subtitles | قال لى اللا افعلها الا عندما يشفى من هذا الكساح. |
Kopan bölge iyileşene dek kolu canlı tutmak zorundasınız. | Open Subtitles | في الواقع , يجب أن تبقى الذراع سليمه حتى يشفى الجسد |
Andrew iyileşene kadar prova yapıcak birine ihtiyacım var | Open Subtitles | أنه لديه التواء , أحتاج الي شخص للتدريب حتي يتحسن |
Arkadaşımız hala hasta, o iyileşene kadar buradan gidemeyiz. | Open Subtitles | صديقنا لا يزال مريضاً و لا يمكننا المغادره حتى يتحسن |
Doktor yaraların iyileşene kadar dinlenmeni istedi. | Open Subtitles | قال الطبيب أنك يجب أن ترتاح وأن تدع حروقك تُشفى |
Kalede kalabilirsin iyileşene kadar sana bakacağız. | Open Subtitles | تستطيعين البقاء في القصر سوف نعتني بك حتى تشفين |
İyileşene kadar kendini yormayacağına söz verdi. | Open Subtitles | ولقد وعدتني أن تأخذ الأمور بروية في فترة تعافيها. |
İyileşene kadar hafif görevlerde çalışacaksın. | Open Subtitles | أنتِ على الواجب الخفيف حتى تتعافي من أطلاق النار. |
İyileşene kadar bakıma ihtiyacı olacak. | Open Subtitles | ستحتاج إلى الرعاية حتّى تتحسّن صحّتها |