Günde beş kere alkolle çalkalarsan düşündüğünden daha çabuk iyileşir. | Open Subtitles | أغسليه 5 مرات يوميًا بالكحول وسوف يشفى أسرع مما تظنين. |
Dil çabuk iyileşir. Politik danışmanların sana bir hikâye hazırladı. | Open Subtitles | إصابات اللسان تشفى سريعاً مستشاروك السياسيون كتبوا لك قصة جميلة |
Anne, Ae Ja iyileşir iyileşmez hemen gelip seni alacağım. | Open Subtitles | أمي .. بعد ان تتحسن صحة ام اولادي سأعيدك للبيت |
Tehlikeli değil. Sıkıca sararsak iki haftada iyileşir. | Open Subtitles | لا توجد أخطار, مع الضمادات سيشفى في أسبوعين |
Vücudundaki yaralar yakında iyileşir. | Open Subtitles | هذه الجروح في جسده ستشفى قريباً |
Temelde,çok hasta birini alırsanız, bypass yaparsanız,biraz iyileşir. | TED | ما أود قوله بشكل أساسي، إذا عالجت شخصًا مرضه شديد وقمت بعمل عملية قلب مفتوح سوف يتعافى قليلًا. |
Haklıysam ve şu anki tedaviyi durdurursak iyileşir. | Open Subtitles | نعم، و إن كنت محقاً و أوقفنا العلاج الحالي سيتحسن |
Bir ayda iyileşir ve iki ayda tüyleri çıkar. | Open Subtitles | يُشفى في غضون شهر وفي شهرين ينمو الفراء. |
Belki gerisi de zamanla iyileşir. | Open Subtitles | ربما سيأخذ الأمر بعضاً من الوقت حتى يشفى الباقي |
Ve rahatsızlığın ne olduğuna bakmaksızın hastalar iyileşir. | Open Subtitles | و يشفى المرضى و لا يُحدِث فارقاً أن تسمّي المرض ماشئت. |
Çürük iyileşir ama diğer koca çizikleri bilemem. | Open Subtitles | حسناً الكدمة سوف تشفى لكن انا لا اعرف ماذا افعل بالغرز الكبيرة |
Tankın patladığını gördüğümde, yaram da iyileşir. | Open Subtitles | جراحي سوف تشفى حين أرى الدبابة تنفجر |
Ve eğer öyle olurlarsa, o zaman, tabiki de, şartlar iyileşir, mobiletlere binmeye başlarlar. | TED | وإذا ما أصبحوا كذلك، فإنه بطبيعة الحال تتحسن أوضاعهم ، تكون البداية لركوبهم على الدراجات البخارية. |
İyileşir iyileşmez o bankayı soyacağız! Orayı ele geç ireceğiz! | Open Subtitles | بمجرد أن تتحسن حالتنا سنذهب لسرقة هذا البنك ، سنستولى عليه |
- Duymaları azaldı. Yakında iyileşir. - Yankı yer olayı. | Open Subtitles | لقد تأثر السمع لديه ، و سيشفى قريبا إنه صدى ترددات موقعهم ... |
Doktor 10 haftaya iyileşir dedi. | Open Subtitles | يقول الطبيب أنها ستشفى خلال عشرة أسابيع |
Sonbahara kadar başkanlığa geçmeyecek. O zamana kadar iyileşir. | Open Subtitles | ولن يتولى منصبه قبل الخريف يمكنه أن يتعافى قبل ذلك الوقت |
Daha kötüye gitmesin diye, belki de iyileşir diye ona yardım etmeye devam ettim. | Open Subtitles | تمسكت بأمل بما أنه لن تصبح حالته أسوء, ربما سيتحسن. |
İkimizin de bildiği gibi yürek iyileşir. | Open Subtitles | كما نعرف أنا وأنتِ أن القلب يُشفى |
İyileşir iyileşmez, size gelip teşekkür etmesini sağlayacağım. | Open Subtitles | عندما تتعافى سأصطحبها ونأتي لزيارتك كي تشكرك |
Elbette bazı aksaklıklar yaşanabilir ama yara iyileşir. | Open Subtitles | بالطبع قد تكون هنالك بعض المعوقات ولكن الجروح تلتئم |
Bu yaralar iyileşir ama ya bu şavaşta ölen milyonlar ne olacak? | Open Subtitles | هذه الجروح سوف تشفي لكن ماذا عن الملايين الذين يموتوا فى هذه الحرب؟ |
Bu esnada yaralar iyileşir, iyileşirse tabii. | Open Subtitles | أثناء شفاء الجروج إذا شفيت أصلاً |
Ne kaybedersin ki? Konuşman iyileşir. Arkadaşlarını arayabilirsin. | Open Subtitles | ستتحسن في النطق و تزور اصدقائك من على الهاتف |
Neyse ki, beyin sarsıntılarının büyük bir çoğunluğu tamamen iyileşir ve semptomlar günler veya haftalar içinde yok olur. | TED | لحسن الحظ، أغلب إصابات الارتجاج تُشفى تماماً وتختفي الأعراض في غضون أيام أو أسابيع. |
Dolayısıyla, eğer ekonomi iyileşir ve düzelirse ve şu meşhur büyüme yeniden gerçekleşirse bu sadece kısa süreli bir durum olacaktır çünkü yıllarla değil aylarla ölçülecek kadar kısa bir sürenin sonunda yeniden stok engeline takılacaktır; | Open Subtitles | لذا، إذا تحسن الاقتصاد و تعافى و عاد النمو المشهور سيكون محدود الأجل، وخلال |