İyileşmene yardımcı olacak bir büyü yaptım sana. | Open Subtitles | لقد مارست عليك بعض السحر والذي سيساعدك على الشفاء |
Zihnini sakinleştirip, daha hızlı iyileşmene yardım edecek bir şey. | Open Subtitles | انه ليهديء عقلك و يساعدك على الشفاء بشكل أسرع |
- Bir yolunu bulacağız. - Bu akşam iyileşmene bak. | Open Subtitles | سنعثر على طريقة، وأنت تتعافى الليلة. |
Seni oraya götürüp iyileşmene yardım edeceğim. | Open Subtitles | سآخذك إلى هناك وأساعدك على التعافي |
İyileşmene yardımcı oldukları için ne kadar müteşekkir olduğunu kurula söylemeyi unutma. | Open Subtitles | لا تنسي إخبار اللجنة عن مدى امتنانكِ لكلّ مساعدتهم خلال فترة تعافيك |
Bütün bu ev halkı ve her şey, sadece senin için pervane olmuş durumda. Seni rahat ettirmek ve iyileşmene yardımcı olmak için. | Open Subtitles | هذا المنزل يعمل بكامل طاقته فقط لأجلك ، لمساعدتك على التحسن |
Sen iyileşmene bak, tamam mı? | Open Subtitles | ركزي على تحسنك .. |
Frank, sadece iyileşmene olanak sağlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | فرانك، نحن فقط مُحَاوَلَة لتَسهيل تحسّنِكَ |
Keşke sen de bize eşlik etsen. Bu iyileşmene yardımcı olabilir. | Open Subtitles | أتمنى لو تنضمين إلينا سيساعدك على الشفاء |
Bak, kitabın iyileşmene faydası oldu. | Open Subtitles | أنظري، الكتاب ساعدك على الشفاء. |
Ve karnosin karışımı kanı temizler ve iyileşmene yardımcı olur. | Open Subtitles | ...ومركب الكارنوزين إنه يطهر الدم و يساعد على الشفاء |
İyileşmene yardımcı olması gerekiyor. | Open Subtitles | يفترضُ بهِ أن يساعد في الشفاء |
Mystic Falls'da iyileşmene yardım edecek vampirlerin olmaması ne kadar kötü. | Open Subtitles | مؤسف جدًّا أنّه لا مصّاصو دماء في (ميستك فولز) لمساعدتك على الشفاء. |
- Bu kadar çabuk iyileşmene sevindim. | Open Subtitles | مرتاحة لرؤيتكَ تتعافى سريعاً |
Annie, iyileşmene bakman gerekiyordu. | Open Subtitles | (آنى) كان من المفترض أن تتعافى |
Seni de götürüp iyileşmene yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأصحبك إلى هناك، وأساعدك في التعافي |
Seni oraya götürüp iyileşmene yardım edeceğim. | Open Subtitles | سأصحبك إلى هناك وأساعدك على التعافي |
-Yasak. Sen iyileşmene bak. | Open Subtitles | ركزي على التعافي |
Yapmamız gereken, iyileşmene destek olmaya ve bunu izlemeye devam etmek. | Open Subtitles | إن ما يجدر بنا فعله الآن هو متابعة دعم ومراقبة تعافيك للشفاء |
Beni suçlamak, kendini daha iyi hissetmek için sana destek olur ama iyileşmene yardım etmez. | Open Subtitles | لكن الآن لا يعتقدون بأنني قادرة على أي شيء , لومي هو عكازة لجعلك ِ تشعرين بشكل أفضل لكنه لا يساعدك تعافيك |
Biraz daha iç, iyileşmene yardımcı olur. | Open Subtitles | أشرب المزيد, فهذا سيساعدك على التحسن. |
Sen sadece iyileşmene bak. | Open Subtitles | انت اقلق فقط حول تحسنك |
Frank, sadece iyileşmene olanak sağlamaya çalışıyoruz. | Open Subtitles | فرانك، نحن فقط مُحَاوَلَة لتَسهيل تحسّنِكَ |
Annenin de Lamby'nin de bir an önce iyileşmene ihtiyaçları var. | Open Subtitles | والدتكِ و(لامي)، كلاهما يريدانكِ أن تتعافي |