"iyileşmeye" - Translation from Turkish to Arabic

    • الشفاء
        
    • للشفاء
        
    • التعافي
        
    • تشفى
        
    • تتعافى
        
    • بالتحسن
        
    • التحسن
        
    • على الورم
        
    • أنا أتعافى
        
    • بالشفاء
        
    • القضاء على
        
    Aslında, hala çok emin değiliz, ama iyileşmeye yardım ettiğini düşünüyoruz. TED حسنا، نحن لسنا على يقين بعد، ولكن البعض يفترض أنها تساعد على الشفاء.
    En fazla birkaç saatlik. İyileşmeye daha "anca" başlamış! Open Subtitles بضعة ساعات على الغالب لبدء الشفاء الغير محتمل
    Diğer taraftan, araştırmacılar, eğer bir kişi sahte tedavinin gerçek olduğunu düşünürse, iyileşmeye yönelik olan beklentilerin kişinin semptonlarını iyileştiren psikolojik faktörleri tetiklediğini düşünmektedir. TED ومن ناحية أخرى، يعتقد الباحثون أنه إذا صدَق المريض أن العلاج الزائف حقيقي، تحث توقعاتهم للشفاء في الواقع تغييرات فسيولوجية تُخفف من أعراض المرض.
    - Ama şimdi daha iyi. - İyileşmeye devam ediyor. Open Subtitles ـ إذا فإنه فى حال أفضل ـ إنه في طريقه للشفاء
    İki gün sonra koku ve tat almakla görevli sinir uçları iyileşmeye başlar. TED بعد يومين، تبدأ النهايات العصبية المسؤولة عن الشم والتذوق في التعافي.
    Bıçağın girdiği yerdeki dokuların çoktan iyileşmeye çalışmaya başladığını hissedebilsem bile yanındakinin bir beta olup olmadığını asla bilemezsin. Open Subtitles حتى الأن أسمع الأنسجة تحاول أن تشفى حول النصل
    Fiziksel temasın iyileşmeye yardımı olduğu söylenir. Open Subtitles يقولون أن الاتصال الجسدي يساعد بعملية الشفاء
    Bu rehabilite merkezi destekleyici bir çevre öneriyor orada iyileşmeye odaklanabilir ve bunun için sana özel bir yol keşfedebiliriz. Open Subtitles طرق العلاج تقدم بيئة مساندة حيث نركز على الشفاء والوصول للخلاص
    Sen iyileşmeye konsantre olacaktın ve kampanyayı da bana bırakacaktın. Open Subtitles أنك ستركزين على عملية الشفاء و أنا على الحملة
    Öldürüldüğünde minik delikler yeni iyileşmeye başlamış. Open Subtitles والأثار بالكاد بدأت في الشفاء عندما قُتل.
    Beş yıldır yüreğimde bir boşluk vardı, burada yavaşça iyileşmeye başladı. Open Subtitles كان لدي حنين في قلبي لمدة خمس سنوات وبطريقة ما بدأ في التماثل للشفاء
    Araştırma sırasında ne zaman yaralanıp ufak bir iyileşmeye ihtiyacım olacağını bilemezsin. Open Subtitles انت تعرف عندما اصاب اثناء التحقيق احتاج الى مساعدة قليلة للشفاء
    Yani, kemik kırılmadan sonra iyileşmeye başlamış demek oluyor. Open Subtitles وهذا يعني سمح العظام للشفاء في مكانها بعد وقوع الضرر.
    Beni farkında bile olmadan iyileşmeye götüren yola sokan o arabanın içindeki kadına bu gücü veren de bu. TED وهو ما جعل المرأة التي تقود سيارة الجيب رانجلر تضعني على طريق التعافي بدون أن تقصد ذلك حتّى.
    Kalp kırıklığından iyileşmeye çalışırken çoğumuz niçin bu kadar zorluk çekiyoruz? TED لماذا يتعثر العديد منا عندما يحاولُ التعافي من تحطم القلب؟
    Kızınız kanal ameliyatından sonra iyileşmeye çalışıyor. Open Subtitles سيدتي، إبنتك تحاول التعافي من جراحة القناة.
    Durumu gayet iyi. İyileşmeye başladı bile. Open Subtitles هى بخير,اعتقد انها سوف تشفى تماما
    Yarası çoktan iyileşmeye başladı. Open Subtitles إنَها فعلاً بدأت تشفى
    Şu anda yapabileceğimiz, aklını iyileşmeye ve geri dönmeye taktığını ümit etmek. Open Subtitles حاليا كل مايمكننا فعله هو أن نأمل أن يتمركز تفكيرها في أن تتعافى وتعود لنا
    Fakat sonra iyileşmeye başlıyor. Doksanaltıncı günde eve çıkıyor. TED ولكن الأمر يأخذ بالتحسن. اليوم السادس والتسعون يعود للمنزل.
    İyi haber şu ki, saldırıdan sonra kurban nörolojik açıdan iyileşmeye devam ediyor. Open Subtitles الخبر السعيد أنها مستمرة في التحسن عصبيا من الهجوم
    Çarpışmadan sonra iyileşmeye devam ettiğim sırada bir ilişki yaşıyorlarmış. Open Subtitles كانت بينهما علاقة بينما كنت أنا أتعافى من الجلطة
    Danışmanla konuşup, iyileşmeye başlaman lazım. Open Subtitles لا ، يجب أن تتحدثي إلى المستشار وتبدأي بالشفاء يجب أن تُشفي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more