"iyimserim" - Translation from Turkish to Arabic

    • متفائل
        
    • متفاءل
        
    • أنا متفائلة
        
    • التفاؤل
        
    • متفائله
        
    • بالتفاؤل
        
    • المتفائل
        
    Ama ben bu konuda iyimserim, ve bu konuda yapabileceğimiz belirli şeyler var. TED لكنني متفائل إزاء هذا, واعتقد بأن هناك بعض الأمور الواضحة التي يمكن فعلها.
    Bahsettiğim dikişi attım ve tıbbi romanlarda dedikleri gibi ihtiyatlı bir şekilde iyimserim. Open Subtitles وضعت الغرزة التي تحدثنا عنها وكما يقولون في الروايات الطبية أنا متفائل بحذر
    İskoçya'daki iyi insanlar hala sesimi geliştiriyorlar, ben de bu konuda iyimserim. TED ولكن الناس في اسكتلندا يحسنون صوتي وانا متفائل بخصوص ذلك
    Yani ben iyimserim. Biliyorsun Fransızlar ve Japonlar da bazı çalışmalar yaptılar. TED لذا فأنا متفاءل. تعرفون أن الفرنسيين واليابانيين قد أنجزوا بعض العمل.
    Hangi elbise "Çıkma olaylarına yeni başladım buluşmanın iyi geçmesi konusunda iyimserim ve iyi ve hazır oluncaya kadar seks yapmayacağım" diyor? Open Subtitles أي فستان يقول لقد عدت للتو للمواعدة و بينما أنا متفائلة بأن يسير الموعد جيداً
    Bilirisiniz ben büyük bir iyimserim ve gelecek için umutluyum. Open Subtitles دائما لدينا الامل وكن واثقا أن الخير دائما ينتصر على الشر لدي كمٌ هائل من التفاؤل والأمل بالمستقبل.
    Gelecekteki benliklerimiz konusunda iyimserim ama sorunlarımızın küçük olduğunu düşündüğüm için değil. TED لذلك، فأنا متفائل حول مستقبلنا، ولكنني لستُ متفائلًا لأنني أعتقد بأن مشاكلنا بسيطة.
    İyimserim çünkü sorunlarımızla başa çıkma kapasitemiz hayal ettiğimizden çok daha fazla. TED إنني متفائل لأنني أعتقد أن قدرتنا للتعامل مع مشاكلنا هي أكبر بكثير مما نتخيل.
    Ve hepsi basit bir farkındalık sayesinde olmuştu. Ve ben bu konuda iyimserim. TED ولكن ما تطلبه الأمر هو القليل من الملاحظة، ولهذا أنا متفائل.
    Bugün iyimserim, çünkü tüm Amerika'da umut dalgalarını gördüm. TED أنا متفائل اليوم لأنني رأيت في جميع أنحاء الولايات المتحدة، أمواجاً من الأمل.
    Filmlerde arz fazlası var, kalitenin yükseltilmesi lazım, bir sonraki seviyeye çıkmaları gerekir, fakat ben iyimserim. TED هنالك تخمة من الأفلام ينبغي تحسين النوعية , يحتاجون للإنتقال للمستوى التالي. لكنني متفائل.
    Ama ben artık bir iyimserim. Ve her zaman iyi hissediyorum. Open Subtitles ولكننى متفائل الآن أشعر بالرضا طوال الوقت
    Bu yeni gelişmeler konusunda çok iyimserim. Open Subtitles أشعر أنني متفائل جداً حول هذه التطورات الجديدة.
    Artık başında kimin olduğunu biliyorum ve bu konuda çok iyimserim. Open Subtitles الآن أعرف مَن الذي يديرها، أنا متفائل جدًا.
    Evet, o kadar iyimserim ki, söylediklerimi uyguladım. Open Subtitles حسناً، أنا متفائل جدا إذ أني وضعت مالي في مكان فمي.
    Son bir nokta daha. Ben iyimserim, çünkü büyük tehdit anlarında, oyalanma sebeplerini bir kenara bırakıp, tarihin karşımıza çıkardığı tehditlere karşı gelme kapasitemizin olduğuna inanıyorum. TED نقطة أخيرة. أنا متفائل لأنني أؤمن بأن لدينا القدرة، في لحظات تمثل تحدياً كبيراً على أن ننحي أسباب تشتيت الاهتمام ونقف أمام هذا التحدي الذي يضعه التاريخ أمامنا
    Çektiğim son pozlarda şununla ilgilendim-- kaldırımdaki temaya geri dönersek, ve ben burada bir şey söylemek istiyorum-- ben bir çeşit iyimserim bilirsiniz, TED آخر اللقطات التي تعاملت معها تعود إلى موضوع الأرسفة ولقد أردت أن أقول شيئاً هنا-- أنا متفائل نوعاً ما ، تعلمون
    Evet, başında kendim olduğumu bilmeme rağmen ben bile iyimserim. Open Subtitles أجل، متفائل جدًا رغم تواجدي فيها.
    - Oldukça iyimserim. Open Subtitles -أنا متفاءل جداً
    JF: Evet, iyimserim. TED ج ف: نعم، أنا متفائلة.
    Aşırı iyimserim sanırım. Open Subtitles التفاؤل الأعمى على ما أعتقد
    Yakın dönem hafızanın da yakında düzeleceği konusunda iyimserim. Open Subtitles و أنا متفائله أن ذاكرتك ستتحسن مع الوقت
    Hayat iyi ama. Uzun süredir ilk defa iyimserim. Open Subtitles ولكنّ الحياة طيّبة، أشعر بالتفاؤل لأوّل مرّة منذ فترة
    Hayıt, Reddedilemicek kadar iyimserim. Nick Ashworth. Open Subtitles لا انا لا اهزم بسهوله انا نيك اشروفث المتفائل

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more