| Görünüşe göre donanma onlara aynı üsse yerleştirmekte baya iyiymiş. | Open Subtitles | يبدو أن البحرية جيدة جدا في وضعهما في نفس القـاعدة |
| - Annem aya fazla yakın olacağını düşünürdü. - İyiymiş. | Open Subtitles | وامي كانت تظن انه قريب جدا الى القمر هذه جيدة |
| İyiymiş, evet. Onları cinayet sonrası travmadan korumak için. Fikir güzel. | Open Subtitles | هذه فكرة جيدة، أجل توفرون عليهم صدمة جريمة القتل، فكرة جيدة |
| Aslında "fiziksel idman" diyecektim ama sevgiyle ilgili olan da iyiymiş. | Open Subtitles | بالواقع كنت سأقول "التمارين الرياضية" لكن مسألة الحب هذه جيّدة أيضاً. |
| Sollozzo, Türk olarak biliniyor. Bıçakla arası çok iyiymiş. | Open Subtitles | سولوزو مشهور باسم التركى و المفروض أنة بارع جدا بالطعن |
| Cabernet iyiymiş. Erken mi geleceksin? | Open Subtitles | الطفله جوليا تقول كابرنيت جيدة هل ستأتي الليلة مبكرا |
| Rom'u beklemeye karar verdim. - Buralarda iyiymiş. | Open Subtitles | قررت الانتظار لشرب الروم أسمع انها جيدة هنا |
| Ölü değildi. Meğerse... sadece işinde çok iyiymiş. | Open Subtitles | لم تكن ميتة, تبيّن الأمر أنها جيدة حقاً فقط. |
| Yolculuk fikri baya iyiymiş dostum. Yine de birayla ilgili bir şey yapmak istemiyorum ben. | Open Subtitles | الرحلة بريـة تبدو جيدة ، لكن لا أريد أيّ صلة بتلك الجُعـة |
| Ayrıca duyduğuma göre çok iyiymiş ve biz tekrar birleşmeden önce o Max ile birlikteydi yani üzerimde çok baskı var. | Open Subtitles | نعم، وعلى ما يبدو انها جيدة جداً في ذلك وهي كانت مع ماكس قبل ان نكون مع بعضنا فهناك الكثير من الضغوطات |
| Kimpo'da pirinç fiyatları iyiymiş diye duydum. | Open Subtitles | سَمعتُ أن أسعارَ الرزِّ جيدة في بلدة كيمبو |
| İyiymiş. Gerçi bunu hiçbir partide yapmadım. Nereden öğrendiğimi de bilmiyorum. | Open Subtitles | انها جيدة لا اعرف كيف تفعل هذا في حفلة ولكنه يبدو عضويا |
| Babama yalan söyledin ayrıca bu kimlik çok iyiymiş. | Open Subtitles | في الحقيقه، إنك كذبت على ابي او ان هذه الهوية جيدة جدا. |
| O zaman elektrikli motorlar bizim için de daha iyiymiş! | Open Subtitles | حَسناً، أَحْزرُ الكهربائيينَ السيارة جيدة لنا، أيضاً. |
| Şu ana kadarki sonuçlar iyiymiş ama doktorun sonuçları henüz görmediğini de aklınızdan çıkarmayın. | Open Subtitles | تذكروا ان الطبيب لم يرى النتائج بعد ولكن لحد الآن النتائج جيدة جداً |
| Güney yakasında silah piyasası epey iyiymiş. | Open Subtitles | سمعتُ أن تجارة الأسلحة هي جيدة على الجانب الغربي بالرغم من كل هذا |
| Normalde sinir olurdum ama meğer farelerle aram iyiymiş. | Open Subtitles | ظننتها ستكون منزعجة، ولكن اتضح أنني جيدة مع الفئران. |
| Sadece işinde iyiymiş gibi görün, ve biliyormuş gibi davran. | Open Subtitles | لذلك عليكِ أن تكونيّ جيّدة بعملكِ وبمظهر لائق أثناء عملكِ لهذا. |
| Duyduğuma göre, silahlarla aran iyiymiş. | Open Subtitles | هناك إشاعة تقول أنك بارع في استخدام السلاح |
| - İyiymiş. - Adada her şey fevkalade. | Open Subtitles | ـ حسناً، هذا جيّد ـ يشعرون بالإرتياح على الجزيرة |
| Araştırdım, Luke'un yeri gibi değilse de kahvaltıları çok iyiymiş. | Open Subtitles | إنه ليس مقهى "لوك" المفضل لديك، لكنه يقدم فظوراً رائعاً. |
| Adam iyiymiş. | Open Subtitles | هذا الرجل كان بارعاً. |
| Adam iyiymiş. | Open Subtitles | ...لقد كان بارعًا لقد تجنب كاميراتنا |
| Yani gerçekten çok iyiymiş. Ama şu var. Yeni kurbanımız ne keman ne de başka enstrüman çalmıyormuş. | Open Subtitles | أيّ أنّه بارعٌ بحقّ، لكن بالنظر إلى ضحيّتنا الجديدة، فلم تعزف الكمان أو أيّ آلة كانت. |