"izin vereceğim" - Translation from Turkish to Arabic

    • سأدعك
        
    • سأتركك
        
    • سأسمح
        
    • سأدع
        
    • سأترك
        
    • سأدعكِ
        
    • سأدعه
        
    • سأجعلك
        
    • سأدعكم
        
    • سادعك
        
    • أدعك
        
    • سوف أتركك
        
    • سأترككِ
        
    • سأدعكَ
        
    • سأجعله
        
    Marshall'ın biraz önce saydığı her şeyi yaparsan bir mememe dokunmana izin vereceğim. Open Subtitles ان استطعت القيام بكل ذلك جميع الذي ذكره مارشال سأدعك تلمس ثديا واحدا
    Karar vermene izin vereceğim. Sana yetki vereceğim, ve en yüksek mevkiye değil, en düşük mevkiye yetki vereceğim. TED سأدعك تتخذ القرارات ، و أوكل لك بعض المهام. و سأفوض بعض السلطات للمستويات الدنيا، عوضا عن العليا.
    Olur da bir kızla tanışırsak eve yürümene izin vereceğim. Open Subtitles و إن قـابلنـا فتـاة سأتركك تعـود إلى المنزل
    İşe alma ayrıcalıklarınıza izin vereceğim çünkü olmanızı istediğim gibi biri olacaksınız. Open Subtitles سأسمح لك بالحفاظ على امتيازات التوظيف لديك بسبب كونك الرجل الذي أعتقده
    Bir daha yapmayacağıma göre Bay Smith'in övgüyü almasına izin vereceğim. Open Subtitles طالما اني لن أقتل مرة أخرى سأدع السيد سميث يأخذ الفضل
    Ne ben yine benim yatağımda size izin vereceğim nereden çıkardın? Open Subtitles ما الذي يجعلك تعتقد أنني سأترك وصول الى سريري مرة أخرى؟
    İnsanları gözetlemenin yanlış olduğunu anladığın zaman çıkmana izin vereceğim. Open Subtitles سأدعكِ تخرجين عندما تدركين بأن التجسس على الأشخاص أمر خاطئ.
    Oğlun sıkı çalışır ve büyüdüğünde akıllı biri olduğunu gösterirse, burayı çalıştırmasına izin vereceğim. Open Subtitles إذا عمل إبنك بتفاني وأظهر ذكاءاً عندما يكبر سأدعه يدير هذا المكان
    Carter'i iyi tanıdığım için hasarı ödemeden gitmene izin vereceğim. Open Subtitles وبما إنني أعرف كارتر سأدعك تذهب بدون أن تدفع للضرر الحاصل لكنك ستغادر وأعني الآن
    Bu kez bir uyarıyla gitmenize izin vereceğim, bayan. Open Subtitles سأدعك تذهبين بعد تحذير هذه المرة يا سيدتي
    Her şey bittiğinde kalkmanıza izin vereceğim. Open Subtitles سأدعك تعرف بعد أن يصبح الأمر ملائماً للنهوض
    Benimle arkaya bin. Bana bir şeyler yapmana izin vereceğim. Open Subtitles تعال معي لنركب في الوراء سأدعك تفعل أشياء معي
    Gitmene izin vereceğim, sakın bağırma, tamam mı? Open Subtitles أنا سأتركك الآن، أرجوك لا تصرخي رجاءاً، اتفقنا؟
    Sen baya dişli birine benziyorsun. Denemeye var mısın? Bana ilk vurmana izin vereceğim. Open Subtitles أنت قوية وتريدين مقاتلتي وأنا سأتركك تضربيني أولاً
    Biraz daha yayılmasına izin vereceğim sanırım. Open Subtitles اعتقد إنني سأسمح لها بالانتشار لبعض الوقت
    Bay Corleone'nin beyanını okumasına izin vereceğim. Open Subtitles لا, سأسمح للسيد كورليونى بقراءة تصريحه و سأسجله
    Amacıma ulaşamama ihtimalim olduğu için bu kadının yaşamasına izin vereceğim. Open Subtitles بحالةِ وجودِ فرصة أن هدفي لن يتحقق سأدع هذهِ المرأة تعيش
    Hayır. Detayları tamamlana izin vereceğim Holmes. Open Subtitles سأترك لك المجال ان تشرح لهم التفاصيل يا هولمز
    İki hata yaptın. Kocanla konuşmana izin vereceğim. Ona, iyi olduğunu ve iyi muamele gördüğünü söyle. Open Subtitles سأدعكِ تتحدثين الى زوجكِ اخبريه أنكِ بخير وتُعاملى بشكل جيد
    Hata yapana kadar konuşmasına izin vereceğim. Herkes hata yapar. Open Subtitles سأدعه يستمر بالكلام حتى يخطئ , فالجميع يخطئ
    Eğer bulabilirsen, istediğin kadar çok almana izin vereceğim, tamam mı? Open Subtitles ولو استطعتي ايجاده سأجعلك تأخذين منها بقدر ما تريدين حسنا ؟
    Onun için gidip çıkarmanıza izin vereceğim. Open Subtitles لذا سأدعكم تذهبون و تحفرون لتجدونه ثم تحضرونه لى
    Bana güven verdiğinde onu kullanmana izin vereceğim demiştim. Open Subtitles حسنا بما اني استطيع ان اثق فيك سادعك تقود السيارة
    Sonra, istediğin her şeyle oynamana izin vereceğim. Open Subtitles لاحقاً, سوف أدعك تلعبين به كلما تريدين أعدك
    Şimdi yaşamana izin vereceğim. Sen de bizi rahat bırakacaksın. Open Subtitles و الآن سوف أتركك و بدورك سوف تكفَّ عن ملاحقتنا
    Göğüslerini mi büyüteceksin evde? Ve zamanı gelince ipi bırakmana izin vereceğim. Open Subtitles فقط عليكِ إظهار ثديكِ و سأترككِ تسحبين الحبل عندما يحين الوقت.
    Haklısın. Vücudumun her santimini yoklamana izin vereceğim. Ta ki sen tatmin olana kadar. Open Subtitles سأدعكَ تختبر كلّ قيد أنملة في جسدي حتّى ترضى.
    Zararı yok, büyüdüğünde... gönlümü almasına izin vereceğim. Open Subtitles لا بأس في ذلك, عندما يكبر سأجعله يُعوّضني

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more