"izin veremezdim" - Translation from Turkish to Arabic

    • أدع
        
    • أستطع السماح
        
    • يمكنني السماح
        
    • أكن لأسمح
        
    • أدعه
        
    • أدعك
        
    • أستطع ترك
        
    • أكن لأدعه
        
    • أستطع أن أتركك
        
    • أستطع تركك
        
    • أستطع تركه
        
    • لأسمح لها
        
    • لم أستطع أن
        
    • لا أستطيع السماح لهما
        
    • كنتُ لأسمح
        
    Önemli değil, Lana. Sana bir şey olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لا يهم لانا، لم استطع أن أدع شيئاً ما يحدث لك
    Küçük bir şantaj tehdit'inin beni... Bu cennetten uzak tutmasına izin veremezdim. Open Subtitles أنا فقط لم أستطع السماح لتهديد بالإبتزاز ان يبعدني عن..
    Geçide doğru gidiyordun ve bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles كنت ستعبر البوابة، ولا يمكنني السماح بذلك
    Bunun olmasına izin veremezdim. Bilirsin, prensipleri olan bir adamım. Open Subtitles . لم أكن لأسمح بحدوث ذلك أنا صاحب مباديء ، كما ترى
    Burayı tekrar açmalarına izin veremezdim. Değil mi? Olanlardan sonra olmazdı. Open Subtitles ما كنت أقدر أن أدعه يفتح هذا المكان مجدداً، أيمكننى؟
    Kent'e gideceğinizi duydum. Sizi görmeden gitmenize izin veremezdim. Open Subtitles سمعت أنك ذاهبة الى كنت فقررت أننى لن أدعك تذهبين دون أن أراك قبلها
    Ben böyle bitmesine izin veremezdim. Open Subtitles لم أستطع ترك النهاية على حالها
    Önemli değil, Lana. Sana bir şey olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لا يهم لانا، لم استطع أن أدع شيئاً ما يحدث لك
    Böyle bir arabaya yazık olmasına izin veremezdim. Open Subtitles أتعلم ،لقد أصلحتها للتو لا يمكنني أن أدع سيارة كهذه بدون اصلاح
    Başka şansım yoktu. Bunun daha fazla sürmesine izin veremezdim. Open Subtitles لم يكن لدىّ خيار لم أستطع أن أدع حدوث هذا أكثر من ذلك
    O numaracının bununla çalmasına izin veremezdim. Devam et, adamım. Open Subtitles لم أستطع السماح لذلك المتصنع أن يعزف بها تفضل يا رجل
    Bana bir şeyler söylemeden öylece gitmesine izin veremezdim. Open Subtitles لمْ أستطع السماح له بالرحيل من دون الحصول على شيءٍ دامغ.
    Milyonları öldürecek gücün var. Bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لديك القدرة على قتل الملايين لا يمكنني السماح بحدوث هذا
    O kadar parlak bir şeyin başına bir şey gelmesine izin veremezdim. Open Subtitles لا يمكنني السماح بحدوث أي شيء لشيء بهذا اللمعان
    Yaptığından sonra, bir şey olmasına izin veremezdim ben de seni alıp güvenilir olduğunu bildiğim tek yere taşıdım: Open Subtitles بعد ما فعلته لم أكن لأسمح بحدوث هذا لذلك حملتكِ و إلى مكان أعرف أنكِ ستكونين بأمان فيه
    Polise giderdin ve bunun olmasına izin veremezdim. Open Subtitles لربما كنت ذهبت إلى الشرطة و لم أكن لأسمح بهذا
    Savaş patlak verdiğinde askere yazılmak istemişti ama izin veremezdim. Open Subtitles وعندما اندلعت الحرب، أراد أن يتطوع، لكني لم أدعه.
    Hadi ama, bütün suçu üstlenmene izin veremezdim. Open Subtitles بالله عليك يارجل لا يمكنني أن أدعك تحصل على اللوم كله
    Kimsenin beni görmesine izin veremezdim. Open Subtitles لم أستطع ترك اي احد يراني
    O halde burada kalmasına izin veremezdim. Open Subtitles و لم أكن لأدعه يبقى,ليس بهذا الشكل
    Kararını tamamen desteklediğimi söylemeden gitmene izin veremezdim. Open Subtitles لم أستطع أن أتركك تغادرين من دون أن تعرفي أني ادعم قرارك تماماً
    Ölmene izin veremezdim. Sanırım bir şekilde seni yaşamaya zorladım. Open Subtitles لم أستطع تركك تموتين,أعتقد أنني بطريقةما أردت لكي أن تعيشي
    Evet, evet ama onu sikmesine izin veremezdim. Evet, televizyona dönüyor. Open Subtitles أجل، لكن لم أستطع تركه يضاجعها أجل، سيقوم بالتلفزة...
    Nişanlımı çalmasına izin veremezdim. Open Subtitles لمْ أكن لأسمح لها بسرقة خطيبي فحسب.
    Çok utandım, Onun beni görmesine izin veremezdim. Open Subtitles لقد كنت محرجا جدا، لم أستطع أن أسمح لها برؤيتي
    Lorelai'in planini bozmalarina izin veremezdim. Open Subtitles لا أستطيع السماح لهما بإفساد خطة (لوريلاي)
    Hiçbir şeyin bunu lekelemesine izin veremezdim. Open Subtitles ما كنتُ لأسمح بأيّ شيء لأفسادهم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more