"izin verilmezdi" - Translation from Turkish to Arabic

    • يُسمح لي
        
    • يكن مسموحاً
        
    Ama başka çocuklar gibi limonata içmeme izin verilmezdi. Open Subtitles لكن لم يُسمح لي إطلاقا بالجري نحو بقالة عصير الليمون مع الآخرين
    Evden dışarı çıkmama izin verilmezdi. İster Ray de bana, ister Jay de... Eskiden radyo dinlerdim. Open Subtitles لم يُسمح لي بالخروج من المنزل أبداً كنت أستمع إلى جهاز الراديو
    Senin yaşındayken, büyükleri konuşmadan çocuğun konuşmasına izin verilmezdi. Open Subtitles عندما كنت بعمرك, لم يكن مسموحاً للأطفال بالحديث حتى يتحدث الكبار اليهم
    Aşırı sıcaklarda, kız kardeşim ve benim evden dışarı çıkmamıza asla izin verilmezdi. Open Subtitles في الحرارة الشديدة، لم يكن مسموحاً لي ولأختي بالخروج من المنزل
    Küçükken buraya gelmemize izin verilmezdi. Open Subtitles لم يكن مسموحاً لنا بالذهاب هنا عندما كنّا صغاراً.
    ...bir aile olmamıza asla izin verilmezdi. Open Subtitles لكن لم يكن مسموحاً لنا أن نصبح عائلة.
    Ed Nygma ve Barbara Kean'in Don Falcone ile aynı masaya oturmalarına bile izin verilmezdi. Open Subtitles (إد نيغما)، (باربرا كين) لم يكن مسموحاً لهم بالجلوس نفس الطاولة مع الدون (فالكون)

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more