| Birinin çıkmasına izin verirsek, şehirdeki herkesin hayatını riske atmış oluruz. | Open Subtitles | إذا سمحنا لأحد بالخروج، فإنّنا نُخاطر بحيوات الجميع في هذه المدينة. |
| Eğer karanlığa inmelerine izin verirsek, bunun geri dönüşü olmaz. | Open Subtitles | إذا سمحنا لهم بالنزول إلى الظلام لا يوجد مجال للعودة |
| Kaçmasına izin verirsek duracağını mı sanıyorsun sen? | Open Subtitles | وهل خطر ببالك انه سيتوقف لو تركناه يجرى حرا ؟ |
| Mutluluğun yanımızdan geçip gitmesine izin verirsek aptallık ederiz. | Open Subtitles | سنكون حمقى إذا تركنا السعادة تهرب من أيدينا |
| Merkezimizi kırmasına izin verirsek, devam eder. | Open Subtitles | إن تركناه يشتبك مع قلب جيشنا، فسيندفع إليه. |
| Eğer okumayı öğrenmesine izin verirsek, düşünmeye başlar. | Open Subtitles | و لو سمحنا له بتعلم القراءة ، سيبدأ بالتفكير |
| Gitmene izin verirsek bundan kurtulursun diye düşünmüştük | Open Subtitles | وبأنه إذا تركناك ترحلي ستخرجين ذلك الشئ من داخلك |
| Buna izin verirsek, şüphesiz ki ebeveynler bunu protesto edecektir. | Open Subtitles | إذا تركناه هكذا سيقوم أولياء الأمور بالإحتجاج بلا شك |
| Eğer boş toprak üzerine şehirler inşa etme olasılığına izin verirsek, insanlara seçenekler sunabiliriz. | TED | هذا تم بنائه في نموذج حقيقي إذا سمحنا لإمكانية بناء المدن على أرض غير مأهولة. |
| İkinci farkedemediğim şey insanların olumsuz algılarının biz izin verirsek ne kadar çabuk bizim gerçekliğimizi etkilediği. | TED | ثانياً: فشلت في تصديق كيف أن التصور السلبي للأشخاص الآخرين بسرعة يمكن أن يؤثر على واقعنا ، إذا سمحنا بذلك. |
| Yaptıkları şey normal farelerden daha fazla yemek yemek, istedikleri kadar yemelerine izin verirsek şişmanlayacaklar. | TED | والذي يحدث انهم يأكلون اكثر من الفار الطبيعي وبالتالي هم يصبحون سمينين اذا سمحنا لهم بالاكل بالقدر الذي يريدون. |
| Şimdi kaçmalarına izin verirsek... bu durum tüm imparatorluğa yayılır. | Open Subtitles | إذا سمحنا لهم بالهروب الآن فإن هذا الحدث سينتشر في الإمبراطورية كلها |
| Belki. Ama ölmesine izin verirsek o zaman bizim suçumuz olacak. | Open Subtitles | ربما لا، لكنّ لو تركناه للموت، سيكون خطأنا. |
| Havalanmasına izin verirsek her şey olabilir. | Open Subtitles | يُمكن أن يحدث أيّ شيءٍ لو تركناه يُقلع ثانية. |
| Ünümüzün yok olmasına izin verirsek, bizi turistik alan durumundan çıkarırlar. | Open Subtitles | النظرة، إذا تركنا زلّة سمعتنا هم سيزيلنا من الأدب السياحي. |
| Eğer şirketlerin burada istediklerini yapmalarına izin verirsek, çok yakında bunlar... | Open Subtitles | إذا تركنا هذه المؤسسات تفعل ما تريد فالأمر مسألة وقت |
| İkinci kere izin verirsek, ölmeyi hakederiz. | Open Subtitles | إن تركناه يعيش مرة أخرى فسنستحق الموت |
| İkinci kere izin verirsek, ölmeyi hakederiz. | Open Subtitles | إن تركناه يعيش مرة أخرى فسنستحق الموت |
| Eğer onun fazla uzaklaşmasına izin verirsek, onları asla bulamayız. | Open Subtitles | إذا سمحنا له بالتقدم كثيراً, فلن نجده أبداً |
| Ameliyat olmana izin verirsek bu daha çok zarara yol açabilir. | Open Subtitles | إذا تركناك تقوم بالجراحة وسببت المزيد من الأضرار |
| Yaşamasına izin verirsek, bize sıkıntı yaratabilir. | Open Subtitles | إذا تركناه هكذا ربما سيصبح أكثر من مصدر إزعاج بالنسبة لنا |
| Eğer bekler ve oynamasına izin verirsek büyük ihtimalle sahanın ortasında hayatını kaybeder. | Open Subtitles | إذا انتظرنا وتركناه يلعب، فثمّة إحتمال كبير أن يموت على أرض الملعب |
| Eğer bir kişinin bile dışarı çıkmasına izin verirsek tüm şehri riske atmış oluruz. | Open Subtitles | إذا سمحنا لأيّ أحد بالخروج فإنّنا بذلك نُخاطر بحيوات جميع من في هذه المدينة. |
| Eğer ticaretin devamına izin verirsek saldırıyı kışkırtabiliriz. | Open Subtitles | لكن ماذا إن تركنا الأعمال تمضي قدماً قد نكون من يحرض على الهجوم |
| Çünkü kurduğun her şey, beraber kurduklarımız, eğer böyle yıkılmasına izin verirsek, bu sona ermeyecek. | Open Subtitles | لأن الذي بنيته، الذي بنيناه سوياً إن تركناهم يهدمونه هكذا، فلن ينتهي أبداً |
| Sizin gibilerin eve yalnız gitmelerine izin verirsek, çoğunuz eve gitmezsiniz. | Open Subtitles | إذا تركناكم تعودو إلى منازلكم بمفردكم الكثير منكم لا يعودون إلى المنزل |
| Binlerce masumu öldürdü ve eğer izin verirsek dahasını da öldürecek. | Open Subtitles | إنهُ يقتل آلاف الأبرياء وسيقتل المزيد ، إذا تركناهُ |