"izin verirsem" - Translation from Turkish to Arabic

    • سمحت لك
        
    • لو تركتك
        
    • إن تركتك
        
    • لو تركت
        
    • إذا سمحت
        
    • إذا تركتك
        
    • إن تركته
        
    • تسمح لك
        
    • سمحتُ لك
        
    • اذا تركتك
        
    • إن تركت
        
    • إذا تركت
        
    • وأدعكم
        
    • إذا تركته
        
    • إن سمحت
        
    Eğer senin gitmene izin verirsem çok sorumsuz bir davranışta bulunmuş olurum. Open Subtitles سيكون تصرفاً لا مسؤولاً.. إن سمحت لك بالذهاب وأنت في هذه الحالة
    Eğer beni öpmene izin verirsem... senden bir iyilik yapmanı isteyebilir miyim? Open Subtitles لو تركتك تقبلني هل يمكنني أن أطلب منك خدمة؟
    Testi yapmana izin verirsem, ona güvenmediğim anlamına gelir. Open Subtitles إن تركتك تجري الاختبار فهذا يعني أنني لا أثق بها
    Bir avuç Çoğalıcının evimizi elimizden almasına izin verirsem ne olayım. Open Subtitles لتحل علي اللعنة لو تركت موطنى يسيطر عليه حفنة من الريبليكيتورز
    Her zaman denerler ama ancak ben izin verirsem işe yarar. Open Subtitles حاول طوال الوقت لكن يمكنه فقط أن ينجح إذا سمحت له بذلك
    Angela, bunu yapmana izin verirsem sorumlu bir baba olmam. Haydi! Open Subtitles أنجيلا لن أكون أبّا مسؤولا إذا تركتك تفلتين بدون عقاب من هذا لنذهب
    Bunu yapmasına izin verirsem, muhtemelen kendisini öldürecek. Open Subtitles الاَن، إن تركته يفعلها على الأرجح سيقتل نفسه
    Ben aptal değilim. Şu anda çekip gitmene izin verirsem enayilik etmiş olurum. Open Subtitles انا لست حمقاء سأكون غبيه لو سمحت لك بالرحيل الآن
    Krematoryumu kullanmana izin verirsem, karşılığı ne olacak? Open Subtitles إذا سمحت لك باستخدام المحرقة ماذا أجني من وراء ذلك؟
    çünkü çıkmana izin verirsem sana ne yapacağımı bilemiyorum. Open Subtitles الافضل لك ان تبقى في الداخل ، لأنني لو تركتك تخرج ،فلا أعرف مالذي سأفعله بك
    Ray, bu gece randevuna gitmene izin verirsem, işleri benim istediğim şekilde halletmeye razı mısın, değil misin? Open Subtitles راي ، هل اتفقنا أم لا؟ على أنه لو تركتك تذهب لموعدك الليلة؟ سنقوم بما كنت أريد أن نقوم به اليوم؟
    Eğer gitmene izin verirsem, bir daha babacığına ihtiyacın olmayacağından. Open Subtitles لقد كنت خائفا أنني إن تركتك تذهبين لن تعودي بحاجة إليّ مجدداً
    Allah belamı versin... eğer bana bir daha böyle davranmana izin verirsem! Open Subtitles لتحل اللعنة عليّ إن تركتك تعاملني بهذا النحو
    İçimdeki Goa'uld'un bir insanla birleşmesine izin verirsem karşı çıktığım herşeyi desteklemiş olurum. Open Subtitles لو تركت السمبيوت الذي أحمله مزروعا، سأديم بكلّ ما أعارض
    Bazen her şeyin karışmasına izin verirsem her şey daha kolaylaşacak gibi geliyor. Open Subtitles وبعض الأحيان أظن أن الأمر سيكون أقل تعقيدا لو تركت كل الأشياء تخلط سويا
    Eğer gitmene izin verirsem, borcun olan parayla döneceğin konusunda sana güvenebilir miyim? Open Subtitles إذا تركتك تذهبين هل أثق بكى أن تعودى بالمال الذي تدينين به لى ؟ لا
    Orada yalnız başına ölmesine izin verirsem annesi beni asla affetmez. Open Subtitles لن تسامحني أمّه إن تركته يموت هناك لوحده.
    - İçeri girmene izin verirsem beni bırakacak mısın yani? Open Subtitles لذلك، إذا كنت تسمح لك في، عليك اسمحوا لي أن أذهب؟
    Eğer yardım etmene izin verirsem onun hakkını ihlal etmiş olurum. Open Subtitles إن سمحتِ لي إن سمحتُ لك فسأنتهك حقّ موكلّي الخاص
    Yaşamana izin verirsem, sen ve ordun gün batımına kadar bu vadiyi terk edeceksiniz. Open Subtitles اقتليه اذا تركتك تعيش انت و جيشك ترحلون من هذه القريه بحلول الظلام
    ...eğer bu adamın benim haklarımı, sizin haklarınızı ya da başkalarının haklarını çiğnemesine izin verirsem, lanetleneceğim. Open Subtitles ..من تمثيل رجل بريء لكن صحّح كلامي إن كنت مخطئ هذه أمريكا و سأكون ملعون إن تركت هذا الرجل يدوس على حقوقي حقوقك أو حقوق أي شخص آخر
    Ve eğer seçimlerimin bu pislik tarafından mahvolmasına izin verirsem, lanetleneceğim! Open Subtitles وأنا سألعن إذا تركت هذا ألمتسكع يخرب إنتخابي
    Biliyorsun ki o telefona gidip beni izlemenize izin verirsem kendi abimi size teslim edeceğim. Open Subtitles أنت تفهم، فسأرد على مكالمته وأدعكم تتبعونني فأنا بهذا أسلم أخي
    Eğer onun içeride olmasını istersem jüri neden üzgün olduğu konusunda varsayımlarda bulunacak. Gitmesine izin verirsem de neden orada olmadığı konusunda varsayımlarda bulunacaklar. Open Subtitles إذا أبقيته , هيئة المحلفين ستتكهّن لماذا هو منزعج, و إذا تركته يذهب , هئية المحلفين ستتكهّن لماذا هو غائب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more