"izin veriyorsun" - Translation from Turkish to Arabic

    • تسمح
        
    • تدع
        
    • تسمحين
        
    • تدعين
        
    • تتركه
        
    • تتركين
        
    • تتركهم
        
    • سمحت لها
        
    • تتركها
        
    • تجعلين
        
    • تدعها
        
    • تدعهم
        
    • تدعيه
        
    • تركتِ
        
    • تَتْركُها
        
    İnanmıyorum, gerçekten eski karının seninle, bizimle kalmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لا أصدّق حقاً أنّك تسمح لزوجتك السابقة بالمكوث معك، معنا.
    Çünkü 85 milyon cinmısırı tüketicisinin seni yönlendirmesine izin veriyorsun. Open Subtitles لانك تسمح لــ 85 مليون اكل فيشار بان يوجهوك الى هذا الطريق او ذاك
    Bu kadar tepki göstermeni anlayamıyorum. Aldığımız iyi haberin gölgede kalmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لا أفهم ردة فعلك هذه أنت تدع الخبر السيء يطغى على الخبر الجيد
    Bir sorum var. Eğer bu kadar iyiysen, neden kötü şeyler olmasına izin veriyorsun? Open Subtitles عندي سؤال، إن كنت محسنة فلماذا تسمحين بحدوث أمور كريهة؟
    Çocuğunun pornografi okumasına neden izin veriyorsun? Open Subtitles لماذا تدعين ابنتك تقرأ المجلات الاباحية؟
    Seni yenmesine izin veriyorsun. Bunu yapamazsın şampiyon. Hadi. Open Subtitles تتركه يضربك لا تستطيع فعل ذلك, يا بطل , هيا
    Ve bu gerizekalı aptalların seni ezmesine ve ellemesine izin veriyorsun. Open Subtitles ثم تسمح لهؤلاء الأوغاد يتحرشون بك ويتحسسون جسدك؟
    Durarak yetkililerin sana ulaşmasına izin veriyorsun. Open Subtitles من خلال التوقف ، فانك تسمح للسلطات أن تصل إليك
    Sigara içiyor ve sen onun eve girmesine izin veriyorsun... sırf çocuklara bir şeyler vereceğini söyledi diye. Open Subtitles انه يدخن و انت تسمح له بالدخول للمنزل لانه قال ان لديه شئ لاطفالك
    Başkalarının senin adına karar vermelerine izin veriyorsun Finn. Open Subtitles كنت تسمح للآخرين إختيار هذه الاختيارات بالنسبة لك , فين.
    Benim okumama izin vermiyorsun da o adamın okumasına mı izin veriyorsun? Open Subtitles لم تسمح لي بأن أقرأ روايتك لكنك سمحت لذلك الشخص بأن يقرأ روايتك
    - Doğal bir yeteneğin var ama çok sık duygularının kaçmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لديك موهبة طبيعية ولكن في كثير من الأحيان أن تدع عواطفك تذهب معك
    Kaçıyor olmalıydın, 007, karşı tarafın sana yaklaşmasına izin veriyorsun. Open Subtitles لابد انك تنحرف ، يا 007 تدع عدوك يقترب منك هكذا
    insanlarin sana "efendim" demesine izin veriyorsun. Bunu asla yapmazsin. Open Subtitles أنت تدع الناس ينادونك بسيدي أنت لم تفعل ذالك من قبل
    Sana nasıl baktığını gördüm, sana eski moda kur yapıyor, ve sen ona izin veriyorsun. Open Subtitles لقد لاحظت طريقة نظرها إليك إنها تتودد لك بشكل واضح، وأنت تسمحين لها بذلك
    Bauer yasadışı bir şekilde bir şüpheliyi vuruyor ve sen de tekrar sahaya dönmesine izin veriyorsun. Open Subtitles باور يطلق النار على مشتبه به والاّن تسمحين له بالعودة إلى العمل الميداني
    Tamamen yabancı birinin cinsel hayatını kaydetmesine izin veriyorsun ama kendi kardeşine anlatmıyor musun? Open Subtitles تدعين غريباً يسجّل حياتكِ الجنسية على شريط فيديو ولكن لن تخبري أختكِ؟
    Seni yenmesine izin veriyorsun. Bunu yapamazsın şampiyon. Hadi. Open Subtitles تتركه يضربك لا تستطيع فعل ذلك, يا بطل , هيا
    Çocukların o bilgisayar ve video oyunlarını oynamasına izin veriyorsun. Open Subtitles أنتي تتركين الأطفال يلعبون بالكمبيوتر, والفيديو, والأعاب
    Seninle olmalarına izin veriyorsun ve sonra onlardan hoşlandığını sanıyorlar. Open Subtitles تتركهم يضاجعونك وبعدها تأتيهم فكرة أنك تحبهم.
    Benimle böyle konuşmasına nasıl izin veriyorsun? Open Subtitles كيف سمحت لها التحدث لي هكذا يا رجل؟ ماذا؟
    Hâlâ onun olay üstünde çalışmasına izin veriyorsun. Open Subtitles و مع ذلك تتركها تستمرّ في العمل على قضيّتك.
    Duygularının seni ele geçirmesine izin veriyorsun. Open Subtitles ولكن عليكِ تحديد الأولويّات، إنّكِ تجعلين عواطفكِ تتحكّم بكِ
    Neden ortalıkta böyle dolaşmasına izin veriyorsun? Open Subtitles لماذا تدعها تتجول في البيت هكذا؟
    - Hepimizi kandırdın. - Neden bunu yapmalarına izin veriyorsun? Open Subtitles تلاعبتي بنا جميعا - لما تدعهم يقومون بهذا ؟
    Henüz dokuz yaşındayken sokakta yapayalnız gezmesine, izin veriyorsun öyle mi? Open Subtitles هل تدعيه يمشي على الرصي بوحده و بعمر التاسعة؟
    O salakların senle dalga geçmesine izin veriyorsun. Open Subtitles لقد تركتِ البلهاءَ يَفرُون جاعِلينَكَ تُخْفِق
    Neden bunları yapmasına izin veriyorsun? Open Subtitles لماذا تَتْركُها تَعمَلُ هذا الشيء؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more