"izin vermeyiz" - Translation from Turkish to Arabic

    • لن ندعك
        
    • لن نسمح
        
    • لا ندع
        
    • لن ندعها
        
    • لن نترك
        
    • يمكننا السماح
        
    • نحن لا نسمح
        
    • نسمح له
        
    • لن نجعل
        
    • لن ندع
        
    • لن ندعهم
        
    Albay ve ben o pusulayla ayrılmana izin vermeyiz. Open Subtitles أنا والعقيد لن ندعك تغادر بهذه البطاقة من هو هذا العقيد السخيف؟
    Kontrol edebileceğini düşünemezsin. Başarmana asla izin vermeyiz. Open Subtitles لا أمل لك في تطييعها، لن ندعك تنجح أبدًا.
    Burası saygıdeğer bir işletmedir. Burada kötü işlere izin vermeyiz. Open Subtitles تلك مؤسسه محترمه ونحن لن نسمح بأى اعمال هزليه هنا
    Buna izin vermeyiz. Open Subtitles لا ، لا يمكنه الذهاب الآن . لن نسمح بذلك
    Biliyorsun, biz kimsenin böyle bir şey yapmasına izin vermeyiz. Open Subtitles أنت تعلم أننا أبدا لا ندع أحدا يقوم بشئ مثل هذا
    Endişelenme, onun yola yakınlarına gitmesine izin vermeyiz. Open Subtitles لا تقلق، لن ندعها تذهب قرب هذا الطريق
    Dedektif Miles ve ben sana bir şey olmasına izin vermeyiz. Open Subtitles انا و المحقق مايلز لن نترك اي مكروه يحدث لك. هذا وعد
    Siz bizim kendi mallarımızı satmamıza izin vermezseniz biz de sizinkilerin satılmasına izin vermeyiz. Open Subtitles إذ كنت لا تدعنا ببيع بضائعنا, لن ندعك ببيع بضائعك ايضًا.
    Garda yatmana izin vermeyiz. Open Subtitles حسنا, لن ندعك تنام في محطة الحافلة
    Adamı bulacağız. Dağılmana izin vermeyiz. Open Subtitles سنجد الجاني ، لن ندعك تحلّ النادي
    Haven Hamilton'un siyasi anlamda taraf tutmasına asla izin vermeyiz. Open Subtitles بأننا لن نسمح لهيفين هاميلتون بأن يدخل بالسياسة
    Hastalığı bize de bulaştırmasına izin vermeyiz. Open Subtitles نحنُ لن نسمح للأخرين بمعرفة ماهي بضاعتنا.
    Hayır, kimsenin asla bunu yapmasına izin vermeyiz bu aileyi tamamen destekliyoruz. Open Subtitles لا، نحن لن نسمح لأحد.. نحن ندعم هذه العائلة كليا
    Adamlarımızın dönüşmesine asla izin vermeyiz, biliyorsun. Asla. Open Subtitles أنت تعلم، أننا لا ندع أحد من رفاقنا يتحول، أبداً
    İnsanların ne düşündüğümüzü anlamasına izin vermeyiz. Open Subtitles لا ندع الآخرين يعلمون بما نفكر به
    Endişelenme, onun yola yakınlarına gitmesine izin vermeyiz. Open Subtitles لا تقلق، لن ندعها تذهب قرب هذا الطريق
    Ashley böyle bir şeyi asla giymez. Buna izin vermeyiz. Open Subtitles (آشلي) لن تلبس أبدًا شيء مثل ذلك، نحن لن ندعها
    Hele ki patentlere o kadar para yatırdıktan sonra kimsenin onu parçalayıp incelemesine izin vermeyiz. Open Subtitles نحن لن نترك أي شخص يفككه خصوصاً بعد المال الذي وضعناه في براءة الاختراع
    Ağacı kesmelerine izin vermeyiz Open Subtitles لا يمكننا السماح لهم خفض شجرة!
    Beyaz Saray'da hiçbir çeşit silaha izin vermeyiz. Open Subtitles نحن لا نسمح أسلحة من أي نوع في البيت الأبيض. بما في ذلك هذه الهدية
    Hey, kardeş, biz ne gideriz, ne de onun gitmesine izin vermeyiz. Open Subtitles انت يارجل .. نحن لن نتحرك ولن نسمح له ان يتحرك
    O zaman garip olmasına izin vermeyiz. Open Subtitles ليجعل الأمور غريبة مرةً أخرى - إذن لن نجعل الأمور تصبح غريبة -
    Hayır efendim. Basına sızmasına izin vermeyiz. Open Subtitles لا ,سيدي,لن ندع شيئاً يتسرب لوسائل الإعلام
    Biz onların gitmelerine izin vermeyiz, ya kalırlar, ya da ölürler! Open Subtitles لن ندعهم يرحلون ، البقاء أو الموت

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more