Yüzük, o yüzüğü takması gerekiyor. İçindeki izleme cihazı onu bulmamızı sağlayacak. | Open Subtitles | وذلك الخاتم يجب أن يرتديه دائماً به جهاز تعقب يسمح لنا بمراقبته |
Çaldıklara şeye izleme cihazı koyarsan, bunun bizi operasyon merkezine götüreceğine inanıyoruz. | Open Subtitles | لو تمكنتي من وضع جهاز تعقب نعتقد أنه سوف يقودنا إلى مقر عملياتهم |
Eminim düğününde seni uyuşturup kıçına bir izleme cihazı yerleştirmiştir. | Open Subtitles | أراهنك انه يخدرك كل ليله ويضع جهاز تعقب ليراقبك |
Allah'a şükür yıllar önce tedbir amaçlı olarak annenizin kafasına izleme cihazı yerleştirmiştim. | Open Subtitles | الحمد لله منذ أعوام زرعت جهاز تتبع في رأس أمك من أجل موقف كهذا. |
Bu izleme cihazı sayesinde günün her anı nerede olduğunu bileceğim. | Open Subtitles | ومع جهاز التعقّب هذا، سأعرف مكانك كل دقيقة باليوم |
İçinde izleme cihazı olmalı. | Open Subtitles | لابُد أنه يوجد جهاز تتبّع بداخلها! |
Beni suçluya götüreceğini bildiğim için cebine izleme cihazı koymuştum. | Open Subtitles | عرفتُ بأنه سيقودني إلى الشخص المذنِب لذا قمتُ بوضع جهاز تعقّب بجيبه |
Şu an vilayetin sadece dört aracında izleme cihazı faal halde. Sizinki ile beş edecek. | Open Subtitles | حالياً هناك فقط أربعة أجهزة تتبع فاعلة على مركبات المقاطعة |
Parayı bölüştürüp, parada patlayan boya ya da izleme cihazı olmadığına emin olacaklardır. | Open Subtitles | سيقومون بتوزيع المال ويتأكدون انه ليس بها أجهزة تعقب |
Eğer 24 saat içinde bir kazanan olmazsa, yarışmacılarımız izleme cihazlarının sadece izleme cihazı olmadığını keşfedecekler. | Open Subtitles | وإن لم يكن هنالك فائز خلال الـ34 ساعه متسابقونا سيكتشفون بأن جهاز تعقبهم لم يكن فقط جهاز تعقب |
İzleme cihazı olmadan FTL'den nerede çıktığımızı bilmelerinin imkanı yok. | Open Subtitles | بدون جهاز تعقب لا يوجد هناك طريقة لهم ليعلموا أين تم إلقائنا من المسار الضوئى |
Eğer arabanın bu olduğunu bilseydiler, ve izleme cihazı yerleştirmiş olsaydılar, çoktan evinde olurlardı ki bu da arabanı izlemeye gerek duymazlar anlamına geliyor. | Open Subtitles | لو كانت لك مركبة منكشفة لو ثبتوا عليها جهاز تعقب و ما شابه فربما يصلون إلى عنوانك مما يعني لا يحتاجون |
Ortaklarım beni kandırdı, fakat gemilerine bir izleme cihazı yerleştirdim. | Open Subtitles | شريكي خدعوني لكني وضعت جهاز تعقب فى السفينة |
Limuzininde senden nefret ettiğim zamanlardan kalma bir izleme cihazı vardı. | Open Subtitles | أتعلم ، مازال لديّ جهاز تعقب بالليموزين الخاصة بكَ من الماضي حينما كُنت أكرهَك |
İzleme cihazı. -Bu sabah yerleştirmiş olmalı. | Open Subtitles | جهاز تعقب الأثر لابد أنه وضعه هذا الصباح |
Ve bizi ekmesi ihtimaline karşılık arabasına bir izleme cihazı taktık. | Open Subtitles | و سنضع أيضاً جهاز تعقب بسيارته, في حالة ما ضللنا, |
Senin yardımınla. Gundars'ın kaleminin bir kopyası. İçinde bir izleme cihazı var. | Open Subtitles | إنه نسخة من قلم جاندرز مثبت داخله جهاز تتبع متنقل |
Umarım ben de izleme cihazı koyduklarından biri değilimdir. | Open Subtitles | أتمنى ألا يكون هو الذي وضع جهاز التعقّب |
Üstüne izleme cihazı taktığını umuyorum. | Open Subtitles | -أفترضُ أنّكَ وضعتَ جهاز تتبّع عليه . |
İzleme cihazı. Çok iyi. | Open Subtitles | أوه، جهاز تعقّب جي بي اس |
Neyse ki bu egzotik arabaların hepsinde izleme cihazı varmış. | Open Subtitles | الأنباء الجيدة هو أن كل هذه السيارات المميزة لها أجهزة تتبع |
İçine bir izleme cihazı koyarak sizi izleyebilirier. | Open Subtitles | من السهل وضع أجهزة تعقب في أشياء مِثل هذه... ويمكنهم إيجاد أي شخص في العالم |
Sanırım emekli falandı ama yinede onun arabasını alamazdım, bir polis arabası üzerinde izleme cihazı falan olabilirdi. | Open Subtitles | أظن أنه متقاعد أو ما شابه لكن مع ذلك يا رجل لا أستطيع أخذ السيارة اللعينة إنها سيارة شرطي تحتوي على معدات للتعقب |
Thomas, benim, Simon. Bir sorunumuz var. Sophia'ya izleme cihazı takmışlar. | Open Subtitles | (توماس)، أنا (سايمون)، أمامنا مشكلة، لديهم مُقتفي أثر داخل (صوفيا) |
Paraları yok edecek patlayıcılar, arabada izleme cihazı istemezdim. | Open Subtitles | دون متفجرات في حقيبة النقود دون اجهزة تعقب في السيارة لماذا لم يقل ايا من ذلك؟ |
İzleme cihazı saatindeki yön bulucu ile uyumludur. | Open Subtitles | ان جهاز التوجيه مُتوافق مع جهاز البحث الألكترونى |
Elektronik izleme cihazı takacaksınız ve sadece terapiye ya da avukatınızın ofisine gitmek için evden ayrılabilirsiniz. | Open Subtitles | ، سترتدين جهاز رصد إلكترونيّ و يُمكنكِ أن تغادري المنزل كي . تذهبي إلى العلاج النفسيّ أو مكتب محاميكِ |