"izliyorduk" - Translation from Turkish to Arabic

    • نشاهد
        
    • نراقب
        
    • نراقبك
        
    • نراقبكم
        
    • نتعقب
        
    • كنا نتبعه
        
    • نراقبه
        
    • نتعقبك
        
    • نُشاهد
        
    • نراقبة
        
    • راقبناك
        
    cenaze evindeki insanları izliyorduk ve sen ilk krizini geçirdin. Open Subtitles وكنا نشاهد الأناس الذين أخذوا الجنازة وأنتِ تعرضتي لنوبتكِ الأولى
    Bir kaç bina ötedeki kahve dükkanından olan biteni izliyorduk. TED نحن على بعد ثلاث مجمعات سكنية نشاهد ما يحدث من مقهى الإسبرسو.
    Kendi ölümümüzü izliyorduk ve ben de bunu belgeliyordum. TED كنا نشاهد موتنا بأعيننا، وقمت بتوثيق هذا الحدث.
    Bir süredir çatı katındaki odasından fenerle yolladığı mesajları izliyorduk. Open Subtitles لقد كنا نراقب رسائل المصباح من نافذة شقته لبعض الوقت
    Ama Crickett ve ben seni bu gece barda izliyorduk. Open Subtitles لكن انا وكريكيت كنا نراقبك في البار خلال ليلة الفتيات
    Robotun hareketlerini, mücadelesini ve haykırışını izliyorduk. TED بدأنا نشاهد التصرفات الدرامية التي بدأ يصدرها هذا الروبوت المعاناة والبكاء.
    Belli bir uzaklıktan izliyorduk ve güneş gözlüğü giymek zorundaydık. Open Subtitles كنا نشاهد عن بعد فقط وكان يجب علينا إرتداء نظارات شمسية
    Bu dünyanını sonu değil. Evlenmeden önce, güç bela TV izliyorduk. Open Subtitles هذه ليست نهاية العالم، بالكاد كنا نشاهد التلفاز قبل زواجنا
    - Bilirsiniz, oraya gidip sesleri dinliyorduk ve hava şovunu izliyorduk. Open Subtitles نتمشّى، نستمع للنغمات و نشاهد العروض الجوّيّة
    Televizyon izliyorduk, o Monica'nın ayakkabısına kakasını yaptı... Open Subtitles كنا نشاهد التلفاز بعدها تبول في حذاء مونيكا
    Sadece "Good Times" 'ın harika bölümlerinden birini izliyorduk. Open Subtitles اننا نشاهد حلقة مثيرة من المسلسل لحظات جيدة.
    Yeni biyoloji öğretmenimizle tanışmıştık ve bir film izliyorduk. Open Subtitles كنا قابلنا لتونا معلمة الأحياء الجديدة وكنا نشاهد فيلماً
    İsteyerek yapmadım, televizyon izliyorduk ve sonra uyuya kalmışız, her film izleyişimizde annemin yaptığı gibi. Open Subtitles كما أنه كان حادث وليس عن قصد كنا نشاهد التلفاز فغفونا كما تفعل أمي كلما شاهدنا فيلماً
    Kanının PO2'sini, kalp hızını, kan basıncını izliyorduk. TED و كنا نراقب كمية الأوكسجين في دمه و معدل ضربات قلبه و ضغط دمه.
    O sırada oturmuş TV'de bir realite şov izliyorduk. Open Subtitles كنا جالسين حول الطاولة نراقب برنامج الواقع
    Hissiyat şöyleydi, sanki şeye giden bir adamı izliyorduk darağacına. Open Subtitles وكان الشعور بأننا كنا نراقب رجل كان الخروج ليكون... الخروج إلى حبل المشنقة.
    Gördün mü, seni izliyorduk, ve seni izlemeye de devam edeceğiz. Open Subtitles كما ترى، إننا كنا نراقبك وسنواصل فعل ذلك.
    Seni gözetim kamerasından izliyorduk. Open Subtitles كنا نراقبك عن طريق عدسات المراقبة.
    Seni izliyorduk, Preston. Open Subtitles نحن نراقبك بريستن
    Sizi izliyorduk. Biz de Gamble'ın peşindeyiz. Open Subtitles لقد كنا نراقبكم نحن نسعى خلف غامبل
    Şehirdeki hareketlerini izliyorduk, ama bir şey bulamadık. Open Subtitles كنا نتعقب تحركاته فى المدينة لكننا اتينا خالى الوفاض
    Hayır, cep telefonunun sinyalini izliyorduk. Open Subtitles لا, كنا نتبعه عن طريق إشارة الهاتف الخلوى
    Yıllardır bu katili izliyorduk ama onun izini kaybettik. Open Subtitles محتال كنا نراقبه منذ سنوات؛ ولكننا فقدنا أثاره
    Suç mahalinden ayrıldığından beri seni izliyorduk. Open Subtitles كنا نتعقبك منذ تركك مسرح الجريمة
    Ana kamarada düğün videosu izliyorduk. Open Subtitles لقد كنا نُشاهد شريط فيديو لحفل الزفاف فى المقصورة الرئيسية
    Bir özel gözetleme biriminin üyesiyim. Onu izliyorduk. Open Subtitles انا جزء من الوحدة الخاصة للمراقبة، وكنا نراقبة
    Bir süredir seni izliyorduk. Open Subtitles لقد راقبناك لفترة طويلة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more