Japonya'dan geri dönüp İngiliz ezelî rakiplerimle tekli oynamaya başladığımda her yenilgiden sonra gerçekten kalbimin kırıldığını fark ettim. | TED | وعندما تركت اليابان وبدأت ألعب مباريات فردية مجددًا، بروح المنافسة الإنجليزية، لاحظت أنه وفي كل خسارة، كنت أحزن بشدة. |
Japonya'dan acil bir düşmanca saldırı beklemiyoruz ancak bu bilginin de farkındasınız dolayısıyla gerekli tedbir kriterlerini harekete geçirebilirsiniz." | Open Subtitles | نحن لا نتوقع عمل عدائى ، عاجل من قِبل اليابان لكننا نؤثث هذه المعلومات لكى نأخذ الإجراءات الإحتياطية الملائمة |
Japonya'da sayesinde ölümden döndüm. O günden beri kafamda var bu. | Open Subtitles | كنت ميتاً باليابان و هي أعادتني و كل شئ منذئذ بفضلها |
Uzun süremeyecek. Japonya'nın her şeyi var, sadece ordusunu kaybetti. | Open Subtitles | لن يتأخر انتهاؤها، فلم يعد لليابان من شيء سوى الهزيمة |
Japonya'daki savaş bitince de ağladı ve dua etti. | Open Subtitles | في يوم النصر على التحالف الياباني خشع وصلى ثانيةً |
Örneğin; Japonya' da Hokkaido Üniversitesi'nde bir grup, cıvık mantarları bir labirente koydular. | TED | كمثال، قام فريقٌ بجامعة هوكايدو اليابانية .. بملء متاهة بعفن الوحل. |
Kızıl Çin'i tanıdıkları anda Japonya Tayvan'la diplomatik ilişkilerini koparacak. | Open Subtitles | اليابان ستقطع العلاقات الدبلوماسية مع تايوان إذا إعترفت بالصين الشيوعية |
Japonya dayanılmaz bir acıya katlanıp büyük sıkıntılar çekecektir, dedi. | Open Subtitles | قال إن اليابان سوف تعاني من معاناة عظيمة لا تحتمل. |
Birleşik Devletler ve Japonya'yı nükleer saldırı ile tehdit ediyor. | Open Subtitles | قام بالتهديد للقيام بهجوم نووي على الولايات المتحدة و اليابان |
Biri bana Japonya'yı bombalamalı mıyız diye sorsa, şöyle derdim; "Evet. | Open Subtitles | إذا سألني احدهم هل كان علينا ..أن نلقي بالقنابل على اليابان |
Japonya'ya tek parça halinde ya da parça parça gidersin. | Open Subtitles | يمكننا ان تذهب الى اليابان بقطعة واحدة او بعدة قطع |
Ben dört yaşındayken, büyük babamla Japonya'da bir parkta yürüyorken, o aniden kayboldu. | TED | حين كنت في الرابعة، بينما كنت وجدي نتجول في منتزه باليابان لم أجده فجأة. |
Örneğin 2004'te devasa bir deprem, Japonya'nın en büyük adasında bir bölgeyi mahvetti. | TED | على سبيل المثال، في 2004، تعرضت منطقة تقع بأكبر جزيرة باليابان لهزه أرضية عنيفة. |
Japonya ile kıyaslayabilirim. İşte Japonya tırmanıyor. | TED | يمكنني المقارنة باليابان. هذه هى اليابان قادمة إلى هنا. |
Bu arada binbaşı Japonya'ya 3 gün önce döndüğünü söylüyor. | Open Subtitles | بالمناسبة ، هي تقول أنها عادت لليابان قبل ثلاثة أسابيع |
Çoğunlukla Japonya'da oynanan bir PlayStation oyunuydu. | TED | أنها كانت لعبة بلاي ستيشن، ولكن في الغالب لليابان. |
Japonya'daki savaş bitince de ağladı ve dua etti. | Open Subtitles | في يوم النصر على التحالف الياباني خشع وصلى ثانيةً |
Japonya'nın imparatorluk donanması tamamen yokedildi... hava kuvvetleri zararsız hale getirildi. | Open Subtitles | وبما أنه قد تم تحييد الاسطول الياباني فإن قوته الجوية قد تم التغلب عليها |
Nagasaki, Japonya'nın Çin'e giriş kapısı Şanghay'dan sadece 800 km uzakta. | Open Subtitles | نجازاكي البوابة اليابانية إلي الصين... علي بعد 500 ميل من شنغهاي... |
Japonya'daki çocuk sayısı 37 yıl art arda düştü. | TED | هبط عدد الأطفال اليابانيين بشكل متواصل لل37 سنة الأخيرة. |
Eger,Japonya II.dünya savaşını kaybederse ne olur? | Open Subtitles | وايضا ماذا كان سيحدث اذاخسر اليابانيون الحب العالمية الثانية؟ |
Ben yarı Japon, yarı Fransızım ve belki hatırlarsınız, 2011'de Japonya'da çok büyük bir deprem oldu. | TED | أنا نصف ياباني ونصف فرنسي، وربما تتذكرون الزلزال الهائل الذي حصل في اليابان في 2011. |
Japonya on yıldan beri savaştaydı. | Open Subtitles | فى ذلك الوقت كان الشعب اليابانى قد أتم عشرة أعوام تحت إعلان للحرب |
Evet, ben Japonum. Ama Japonya'da adım Ainoko'dur. | Open Subtitles | نعم أنا هنا يابانية ولكن في اليابان كنت أنيوكو |
Ve bunlar Çin'den, Japonya'dan, Kore'den ve kuzeydoğu Asya'nın başka bölgelerinden insanlar. | TED | وهؤلاء الناس من الصين واليابان كوريا، وأجزاء أخرى من شمال شرق آسيا. |
Almanya'nın müttefiki Japonya aralık ayında Pearl Harbor'a saldırmış, | Open Subtitles | بعدما هاجمت أليابان حليفة ألمانيا بيرل هاربور في ديسمبر |