"jb" - Translation from Turkish to Arabic

    • جي بي
        
    • جوان
        
    • جى بي
        
    • چي بي
        
    • جوسلين
        
    JB: Ve siz ordan çıkıp, mağramsı açık bir alana geliyorsınız. TED جي بي: وتتحرك من ذلك المكان نحو ذلك المكان المفتوح المتكهف.
    Teşekkürler.Teşekkürler efendim, JB, bu hayatımı değiştirebilecek fırsatı sunduğunuz için. Open Subtitles "شكراً لك سيدي "جي بي شكراً لك على فرصة العمر
    Ah, evet bunu yazmam gerek. Not edildi JB efendim. Open Subtitles نعم، أحتاج لأن أسجل هذا "تلقيتُ هذا، سيدي "جي بي
    JB: California Berkeley'de doğdum, adı çıkmış, ilerici bir üniversite kenti. Ve halen orada yaşamaktayım. TED جوان: ولدت في بيركلي، كاليفورنيا، بلدة جامعية متحررة.
    JB röportaj yapmaz, tamam mı? Affedersiniz. Open Subtitles مرجباً، جى بي لا يلقي بأحاديث صحفية حسناً، أنا آسف.
    JB'nin egitimi de, seninki kadar iyi gidiyordur umarim. Open Subtitles أتمنى أن يكون تدريب (چي بي) يسير بشكلٍ جيد كتدريبك
    JB sek, ve Corona. Çeşitlerimizi-- Absolute martini. Open Subtitles أنا آسف جدا سيدي جي بي فورا و كورونا
    Adı Genç JB imiş ve hizaya girmeyi reddetmiş Open Subtitles إسمه كان الصغير"جي بي*" *و رفض الوقوف في نفس الصف
    JB efendim, 60 kişi daha kayıt oldu. Open Subtitles "سيدي "جي بي ستين رجل آخر قاموا بالتسجيل للتو
    Evet, ama JB, bu çocuklar köylerden geldi, böyle hayalleri yok. Open Subtitles "نعم، لكن، "جي بي هؤلاء الفتية من هذه القرى لا توجد لديهم أحلام
    Aradığını bulmuş. Ona iyi bakmanızı istiyor, JB. Open Subtitles إنها مصدومة وحسب "تريدك أن تعتني به جيداً، "جي بي
    Tamam, hoşçakalın JB, efendim. Hoşçakalın Aash, efendim. Open Subtitles "حسناً، وداعا سيدي "جي بي "وداعاً سيدي "آش
    Günaydın, JB efendim.Kahvaltıyı bekliyorduk. Open Subtitles "صباح الخير، سيدي "جي بي كنا ننتظرك من أجل الفطور
    JB: Özlediğiniz konuşma nedir? TED جوان: ما المحادثة التي تسعى للحصول عليه؟
    JB: John ile Washington DC 'nin dışında bir grup partiler arası idealist köprü yapıcısı ile birlikte tanıştım ve toplumumuzun kumaşını tekrardan dokumak istiyorduk. TED جوان: هكذا قابلت جون خارج واشنطن العاصمة، ضمن مجموعة مثالية لبُناةِ الجسور بين الحزبية، وأردنا أن نعيد النسج لخيوط مجتمعاتنا.
    Şimdi hayatımda gördüğüm kendini filtre balonlarından özgür kılmış, daha farklı hayata sahip olan, en büyük örneklerden birisi yanı başımda oturan Joan'dur. JB: Soru şu; TED الآن، من الأمثلة الكبيرة للأشخاص الذين حرروا أنفسهم من فقاعات الترشيح والحصول على حياة أكثر تنوعاً هو جوان - مرة أخرى، الجليس معي هنا -
    Şans buna mani olamaz, JB. Dostum, arkanda sana gözkulak olan bir melek vardı. Open Subtitles الحظ لا يحالفك يا جى بي لديك ملاك يحرسك يا رجل
    - JB, bil bakalım ne oldu? - Bunun otomatik değil de manüel... Open Subtitles احذر ماذا يا (جى بي)،أنت تعلم أن هذه سيارة يدوية
    Hey, JB. Open Subtitles مرحباً جى بي
    JB'nin eğitimi de, seninki kadar iyi gidiyordur umarım. Open Subtitles أتمنى أن يكون تدريب (چي بي) يسير بشكلٍ جيد كتدريبك
    Gel bakalim, JB. Aferin ogluma. Open Subtitles هيا يا (چي بي)
    JB: Evet öyle fakat bu uzun zaman, sabır ve neredeyse profesyonel bir takım gerektiriyor, biliyorsun. TED جوسلين: نعم إنه كذلك، لكن يستغرق ذلك وقتاً طويلاً والكثير من الصبر وتقريباً فريقاً من المحترفين للقيام بذلك كما تعلم؟

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more