"jefferson'" - Translation from Turkish to Arabic

    • جيفرسون
        
    • جفرسون
        
    • جيفيرسن
        
    Bu Jefferson Balosunda benim vals yaptığım Catherine Durant değil. Open Subtitles هذه ليست كاثرين دورانت التي رقصت معها في حفل جيفرسون.
    Washington, Jefferson, Lincoln. Uzun adamlardan çok güzel başkan oluyor. Open Subtitles واشنطن ، جيفرسون ، لنكولن رجال طوال القامة ورؤساء عظيمين
    Jefferson-sal gündemi ekliyoruz ve ben Thomas Jefferson tarafından tasarlanmış bir evde yaşama ayrıcalığına eriştiğim Charlottesville'den geliyorum. TED نحن نضيف الطراز الجيفرسوني، وقد أتيت من مدينة شارلوتسفيل، حيث كان لي شرف السكن بمنزل صمم من قبل توماس جيفرسون.
    Orada, bayanlar ve baylar, Thomas Jefferson'ın ellerinde gelişen Amerikan demokrasisi var. TED هناك سيداتي وسادتي حيث تتطور الديمقراطية الأمريكية بيد توماس جيفرسون.
    Jefferson bir keresinde Birleşik Devletler için insanlığın en son ve en iyi umudu olduğumuzu söylemişti. Open Subtitles جفرسون قال مرة عن الولايات المتحدة اننا كنا الامل الافضل الاخير للبشرية هذا ما اريد من الولايات المتحدة ان تكونه
    - öğlen Daly City'de South Jefferson'un 300 bloğunda. Open Subtitles الظهر في شقّة في الـ300 بناية جنوبي جيفيرسن في مدينة دالي
    1796'da Thomas Jefferson anlayamadığı bir kutu dolusu kemik inceledi. TED في عام 1796، تلقى توماس جيفرسون صندوقًا من العظام التي لم يتمكن من التعرف عليها.
    Bilinmeyen dev bir Kuzey Amerika aslan türü olduğunu düşünerek, Jefferson kâşif Lewis ve Clark'ı bu gizemli avcıdan korunmaları yönünde uyardı. TED ظنًّا منه بأنه نوع ضخم مجهول من أسود أمريكا الشمالية، نبّه جيفرسون المستكشفَين لويس وكلارك كي يأخذوا حذرهم من هذا المفترس الغامض.
    Ancak Jefferson'daki bir kutu dolusu kemik bir aslana ait değildi. TED لكن صندوق العظام الخاص بـ جيفرسون لم يكن لأسد.
    Bu bana Thomas Jefferson'un yemek asansörünü hatırlatıyor. TED يذكرني ذلك بالمصعد الصغير لتوماس جيفرسون.
    Bazı işçilerin Paris'te kiremit bir duvarı kırdıklarını ve şarapların burada gizlendiğini görünüşe bakıldığında burasının Thomas Jefferson'ın mülkü olduğu ortaya çıktı. TED بعض العمال في باريس أحدثوا ثقبا في جدار والذي تصادف أنه مخبأ لنبيذ وعلى ما يبدو أنه مملوك لتوماس جيفرسون.
    Bill Koch Jefferson'a ait 4 adet şişenin sahibi Florida'lı bir milyarder kendisi şüpheye düşüyor. TED بيل كوش مليونير من فلوريدا ويملك اربع قنينات من قنينات جيفرسون وأصبح يشك في أمر هذه القنينات
    Halen Hardy Rodenstock'un hilekar bir adam olduğuna dair ve Jefferson şişelerinin sahte olduğuna dair yeterli kanıt yok TED والآن هناك دليل واضح بأن هاردي رودنستوك رجل مخادع وأن قنينات جيفرسون مزيفة
    Thomas Jefferson sonrasında Weishaupt'dan bir ilham olarak bahsedecekti. TED سيشيد توماس جيفرسون بوايسهاوبت في وقت لاحق على أنه إلهام.
    Sanırım, Thomas Jefferson bunu gayet güzel ifade etti. TED أعتقد أن توماس جيفرسون عبرعن ذلك بشكل جيد.
    Ama Jefferson o kadar da haklı değilmiş, değil mi? TED لكن جيفرسون لم يكن على حق تماما ،أكان هو؟
    Kadını tanıyorlar, dün gece Jefferson Park'ta kendisiyle konuşmuşlar. Open Subtitles وكلهم يعرفونها وتحدثوا معها فى حديقة جيفرسون ليلة امس
    Kendisi aynı zamanda Güneyli Albay Jefferson Randolph olur. Open Subtitles انه ايضا الكولونيل جيفرسون راندولف, صاحب مزارع راندولف بجورجيا.
    İşe başlayalım. Earl sana adamın ismini söyledi: Jefferson Randolph. Open Subtitles دعنا نبدأ, لقد أخبرك أيريل بأسم الرجل, جيفرسون راندولف.
    Randolph. Jefferson Randolph. Bu seferki zor bir görev. Open Subtitles راندولف, جيفرسون راندولف, هذا حقا شخص قاسى,
    DOT'yi ara Thomas Jefferson feribotunda! Open Subtitles كيف حالك؟ اتصل بدائرة المواصلات ليوقفوا عبارة طوماس جفرسون
    Jefferson'a yeni bilgisayar almak için para toplamaya çalışıyorum. Open Subtitles أحاول جمع المال . لشراء حاسب جيفيرسن الجديد

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more