Varlıklı biri olduğunu bildiğimi biliyorsun, bu sadece küçük bir saygı jesti. | Open Subtitles | أنا وأنت نعلم انك رجل له قيمه هذه فقط بادرة من الاحترام |
Tıpkı rüyamdaki gibiydi. Her jesti, her sözü. Tüyler ürperticiydi. | Open Subtitles | إنه كان مثل حلمى , كل بادرة كل كلمة , إنه كان مخيف جداً |
jesti anlıyorum ama çok hızlı oluyor her şey. | Open Subtitles | أفهم بأنها بادرة لكن , أمي هذه نقلة سريعة جداً |
Daha iyi bir fikrim var. Bir veda jesti yapalım. | Open Subtitles | أنا لدي فكرة أفضل نوع من لفتة وداع |
Bir veda jesti yapalım. | Open Subtitles | نوع من لفتة وداع. |
O bencil olmayan jesti hatırlıyorum. Teşekkürler. | Open Subtitles | سأتذكر تلك البادرة الناكرة الذات شكرا لك |
Teknik olarak kırmızı bölgede, ...ama bunu Valinin vatandaşa yaptığı iyi niyet jesti olarak gösterebiliriz. | Open Subtitles | حسناً, في المنطقة الحمراء, فعلياً لكن سنعتبرها كبادرة طيبة من محافظ لمواطن |
Umarım bu jesti iyi niyet gösterisi olarak algılarsın. | Open Subtitles | آمل أن تأخذ هذه اللفتة باللطف الذي نويت له. |
Yoksa o cömert, arkadaş canlısı jesti görmeyi mi başaramamıştı? | Open Subtitles | أم أنه قد فشل سهوا فى فهمه لتلك الإيماءة الإجتماعية السمحة؟ |
Bu şeffaflık jesti ihtiyacınız olan oyları size kazandırmayacak. | Open Subtitles | بادرة الشفافية هذه لن تحقق لك الأصوات التي تحتاجها. |
Hayır, bak, kadın seni uzun zamandır böyle korurken, şimdi de senden küçük bir güven jesti isterken neden tek yaptığının yalnızca kendisini korumak olduğunu düşünüyorsun onu sormaya geldim. | Open Subtitles | لا, انظر انا قدمت لأعرف لماذا عندما تكون المرآة التي تحميك منذ فترة و تطلب منك بادرة بسيطة من الثقة |
jesti kaptığımızı biliyorum ama yine de... | Open Subtitles | اعني أنني اعرف أن لدينا بادرة طيبة، ولكن مازال. |
Kutsal bir davetsiz misafirin, acemice bir jesti de diyebiliriz. | Open Subtitles | فلنسمها بادرة خرقاء لدخيل روحاني |
Onlara o silahları satacağız. Bu bir iyi niyet jesti olacak. | Open Subtitles | ببيعهم الأسلحة تكون بادرة حسن نية |
Howard'ın jesti çok güzeldi. | Open Subtitles | انها بادرة جميلة من هاوارد |
Matty'nin jesti neredeyse kahramancaydı ve bunu ona söylemek istedim ama Gabby benden önce davrandı. | Open Subtitles | لفتة (ماتي) تكاد تكون بطولية و أردتُ أن أخبره لكن (غابي) سبقتني لذلك. |
Babalık jesti olarak? | Open Subtitles | لفتة من الأب |
Neden böyle harika bir jesti kabul etmeyip beni üzüyorsun? | Open Subtitles | لماذا افسدت هذه البادرة الجميلة عن طريق جعلي اشعر بالسوء ؟ |
Bu gerçekleşirken, bir iyi niyet jesti olarak sizden gemilerinizin ilerleyişini durdurmanızı istiyorum. | Open Subtitles | وريثما يحصل ذلك، أطلب منك كبادرة على حسن النية... أن توقف تقدمك البحري. |
Ücreti düşük ama jesti çok büyüktür. | TED | التكلفة عرضية ولكن تاثير اللفتة ضخم. |
Shaolin keşişinin amacı Pai Mei'ye hakaret etmek miydi yoksa bu cömert toplumsal jesti göremedi mi? | Open Subtitles | فهل كان هدف كاهن الشاولين هو أن يوجه الإهانة إلى باي ماي عن عمد؟ أم أنه قد فشل سهوا فى فهمه لتلك الإيماءة الإجتماعية السمحة؟ |