"köksüz" - Translation from Turkish to Arabic

    • جذور
        
    • وأرض
        
    Gong ailesi nereye aktığı belli olmayan bir nehir veya köksüz bir ağaç değildir. Open Subtitles عائلة جونج ليست بنهر بدون إتجاه أو شجرة بدون جذور
    Bu nedenle, genç John Alden'ın kendini Salem'dan tecrit etmesi, kafir yerlilerce esir alındığı yerde, köksüz, inançsız, sevgisiz bir şekilde kendini savaşın potasına bırakması gayet olağandı. Open Subtitles ولذلك فصل الشاب جون ألدن نفسه من ساليم وبكل كره وعدم ايمان وبدون جذور
    köksüz, tozsuz, tamamen doğal. Tai Chi'bulacaksın. Open Subtitles لا جذور لا تراب
    Hilal ay, kırmızı dünya, solan gök, solan yer, yeşil köksüz otlar, yakında. Open Subtitles هلال , أرض حمراء سماء باهتة وأرض باهتة أعشاب مقلوعة , إنه قريب
    Vahşi çiçekler, hilal ay, kırmızı dünya solan gök, solan yer, yeşil köksüz otlar... Open Subtitles زهور , هلال , أرض حمراء , سماء باهتة وأرض باهتة , أعشاب مقلوبة
    Vahşi çiçekler, hilal ay, kırmızı dünya solan gök, solan yer, yeşil köksüz otlar... Open Subtitles زهور , هلال , أرض حمراء , سماء باهتة وأرض باهتة , أعشاب مقلوبة
    Bu insanlar köksüz, Tanrısız serserilerdir. Open Subtitles أولئك الناس كافرون وبدون جذور
    köksüz her şeyden ayrı kaldım. Open Subtitles بلا جذور...
    Vahşi çiçekler, hilal ay, kırmızı dünya solan gök, solan yer, yeşil köksüz otlar... Open Subtitles زهور , هلال , أرض حمراء , سماء باهتة وأرض باهتة , أعشاب مقلوبة

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more