"köleliği" - Translation from Turkish to Arabic

    • العبودية
        
    • العبيد
        
    • للعبودية
        
    • عبودية
        
    • بالعبودية
        
    • الاستعباد
        
    • والعبودية
        
    SP: Ama herkes bilir ki köleliği kaldıran hareket inanca ve duyguya bağlıydı. TED ستيفن: لكن كُل شخص يعرف أن حركة إلغاء العبودية إعتمدت على الإيمان والعواطف.
    Kendi kendimizin sebep olduğu yaralar da dahil, yaşadığımız keder için köleliği, sömürgeciliği ve yeni sömürgeciliği suçladık. TED ألقينا اللوم على العبودية والاستعمار والاستعمار الجديد للمحن التي عشناها، بما فيها الجراح التي سببناها لأنفسنا.
    Siyahi insanları suçlular ya da ruhsuz hayvanlar olarak betimleyen köleliği destekleyen kitapları toplarım. TED جمعت كتبًا تدعم العبودية وتصنف الأشخاص السود كمجرمين أو كحيوانات بدون أرواح.
    Afrika köleliği yüzyıllar boyunca farklı şekillerde varlığını sürdürdü. TED صحيح أن العبودية للأفارقة كانت موجودة منذ قرون في أشكال مختلفة
    O kadınları devrimin getirdiği haklardan mahrum bıraktı ve hatta Fransız kolonilerinde köleliği geri getirdi. TED إذ حرم النساء من الحقوق التي أعطتهم إياها الثورة وأعاد مفهوم ومبدأ العبودية في المستعمرات الفرنسية.
    İlk olarak: Bu John Newton isminde bir adam, İngiliz din bilimci, 1800'lerin başında İngiliz İmparatorluğu'ndan köleliği kaldırmada büyük rol oynadı. TED الأولى: هذا رجل يدعى جون نيوتن، عالم لاهوت بريطاني لعب دوراً محورياً في إلغاء نظام العبودية في الإمبراطورية البريطانية في أوائل الثمانينيات.
    Bunlar, Jim Crow yasaları tüm etkisiyle ırkçılığı zorla kabul ettirirken çoğunlukla Güney'de 1890'lardan 1950'lere kadar köleliği sürdürmek için savaşmış konfederasyon askerlerini onurlandırmak için dikilmişti. TED مُهمتهم تكريم الجنود الحلفاء الذين قاتلوا للحفاظ على العبودية معظمهم في الجنوب من 1890 إلى 1950، عندما كانت قوانين جيم كرو سارية لفصل السود عن الأمريكيين.
    Eşit Adalet Hareketi'nde Bryan Stevenson ırksal farklılığa dikkat çekmişti, köleliği ve Jim Crow'u, toplu yıkımları ve daha da ötesini haklı çıkarmak için kendimize söylediğimiz bir hikâye. TED هو ما يدعوه براين ستيفينسون في مبادرة العدالة المتساوية بحكاية الإختلاف العرقي القصة التي أخبرناها لأنفسنا لتبرير العبودية وقوانين جيم كراو والسجن لأعداد هائلة وما هو اكثر من ذلك
    Tek bir Britanya askeri olmadan Sudan'da ki köleliği sonlandırır. Open Subtitles لقد أنهى العبودية فى السودان بدون جندى بريطانى واحد
    Valiyi o öldürdü ve artık yeni geçici hükümetin başkanı o; ilk işi, köleliği kaldırmak oldu. Open Subtitles وكان هو من قتل الحاكم وهو الان رئيس الحكومة المؤقتة الجديدة والتي من اول مهامها هو الغاء العبودية
    Ve bu görev, efendim, bildiğiniz gibi, köleliği bitirmektir. Open Subtitles وهذه المهمة كما تعرف يا سيدي هي سحق العبودية
    Gözardı ettikleri gerçek ise köleliğin bu toplumun dokusuyla ne denli içiçe geçtiği ve köleliği yok etmenin, halk olarak bizi yok edeceği. Open Subtitles دونهم ليس جغرافياً فقط يتجاهلون حقيقة أن العبودية متأصلة في نسيج هذا المجتمع
    Sivil savaş çığırtkanlığı yaparak zulünleri önlemeye çalıştılar köleliği kaldırmaya karşı çıktılar. Open Subtitles لقد وقف أما الإضطهاد و العبودية و الإستبداد عندما قاد الحرب الأهلية و أجبر الآخرين على التخلص من الطغيان
    Zamanda geri gidip köleliği kaldırabilseydim, yapardım. Open Subtitles إن كان بمقدوري أن أعود بالزمن وأمحو العبودية, لفعلت.
    Bu kadar gelişmiş bir medeniyet nasıl oluyor da,... ..hala köleliği uyguluyor? Open Subtitles كيف يمكن لهذا التمدن ان يكون متقدم مازلت اتدرب على العبودية
    Siz de köleliği haklı çıkaran İncil'i seçenlerle aynı inanışı paylaşıyorsunuz. Open Subtitles أنت تشارك نفس الدين مع الرجل الذي إختار الإنجيل طوعاً لتبرير العبودية
    Mesaj ve e-postalarla, multi milyon dolarlık bir zevk köleliği sistemine artık gerek kalmamış. Open Subtitles بفضل التكنولوجيا للهواتف يمكن توفير عدة ملايين من الدولارات التي تنفق على العبيد الذين يرفهون على الناس
    Kuran'ın köleliği yasaklamasına rağmen günümüzde de devam eden şeytani bir gelenek var. Open Subtitles على الرغم من منع القُرآن للعبودية هناكَ تقليدٌ شرير يستمّر حتى هذا اليوم
    Bu seks köleliği değil. Kurbanları seri katillere satıyorlar. Open Subtitles انها ليست عبودية جنسية انهم يبيعون الضحايا للقتلة المتسلسلين
    Ulan bu bana esareti, köleliği falan hatırlattı be. Open Subtitles اللعنة يذكرني بالعبودية اللعنة
    Bir diğeri ise köleliği sonlandırdı. Ve bu nesil ise kadınlara seçme ve seçilme hakkı verdi. TED وجيل آخر من الأبطال أنهى الاستعباد. وآخر أعطى للمرأة الحق في الانتخاب
    Zorunlu açlığı, köleliği politik silah gibi kullanılan tecavüzü. Open Subtitles التجويع القسري والعبودية والإغتصاب كسلاح سياسي

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more