Hadi ama dostum. Sen büyük beyaz köpekbalığı gibi takılırken biz de yanında yüzüp artıklarınla beslenen küçük ve azimli malta palamutları oluruz. | Open Subtitles | هيّا يل رجل، يمكنك أن تكون مثل القرش الأبيض ونحن سنكون الأسماء الصّغيرة الجريئة |
Ve bir köpekbalığı gibi suyun altında kalmalısın. | Open Subtitles | و مثل القرش تماماً يجب عليكَ أن تبقى تحتَ الماء |
Kızımı indekse koyup köpekbalığı gibi etiketleyecektir. | Open Subtitles | سيضعها في القائمة، ويوسمها مثل القرش. |
Tıpkı büyük beyaz köpekbalığı gibi.. | Open Subtitles | انك تبد قليلاً مثل سمك القرش الابيض |
Daima ileri gitmelisin. Tıpkı bir köpekbalığı gibi. | Open Subtitles | عليك المضي قدما مثل سمك القرش |
Sen böyle doğdun, tıpkı bir köpekbalığı gibi. | Open Subtitles | لقد ولدتَ على هذا النحو مثل القرش |
- Kariyerimde ilerlerim. köpekbalığı gibi. | Open Subtitles | -في مهنتي، أمضي قدماً مثل القرش . |
köpekbalığı gibi! | Open Subtitles | مثل القرش! |
Wuntch... Beni yemle delirtilmiş köpekbalığı gibi sardı. | Open Subtitles | ...(ونتش) تحيط بي مثل القرش |
Şimdi, Magnussen. O bir köpekbalığı gibi. | Open Subtitles | الآن , (ماغنسن) ,مثل سمك القرش |
Aynı bir köpekbalığı gibi! | Open Subtitles | -مثل... مثل سمك القرش ! |