"köründe" - Translation from Turkish to Arabic

    • منتصف
        
    • بزوغ
        
    • مبكر
        
    • الباكر
        
    • أكون فيها
        
    • في مطلع
        
    Gecenin köründe bir ceset parçalıyorum, özel bir an yaşamıyoruz. Open Subtitles أنا أقوم بتشريح جثة في منتصف الليل. ليس لدينا وقت.
    Bu olay gecenin köründe gerçekleşiyor... .. ve kimse bunun tam olarak ne anlama geldiğini bilmiyor. Open Subtitles ، كان تحرك غير متوقع حدث في منتصف الليل . ولا أحد يعلم ما يعنيه ذلك بالتأكيد
    Gecenin köründe onu odasından alıp götürmüşler. Bir şey duymadık. Open Subtitles لقد أخذوه فيء منتصف الليلل من غرفته نحن لم نسمع شيئاً
    Akron'daki bebek bakıcısını görebilmeleri için mi sabahın köründe yemek yiyoruz? Open Subtitles سوف نأكل عند بزوغ الفجر لكي يذهبا إلى أكرون ليقابلا المربية؟
    Sabahın köründe postacı gibi dikilme kapıma Open Subtitles حل أزمة منتصف العمر الخاص نفسه. شكرا لهذا المنصب في وقت مبكر.
    Sabahın köründe bal almaya gittiğine göre canın tatlı çekmişti galiba. Open Subtitles لابُد أنكَ احتجت للسُكر .لتذهب وتأخذ العسل في الصباح الباكر جدًا
    Biliyorum, çünkü ben de bu şekilde suçlanmıştım ama eğer, sizin gibi şık bir bayan sabahın köründe, havaalanındaki bir otele silah ve mermilerle gelirse, bu tek bir kelimeyle sonuçlanır. Open Subtitles انا اعرف، لاني متصف خيال واسع ولكن حينما أرى امرأة أنيقة مثلك تذهب الى فندق المطار في منتصف الصباح
    Bir sürü mahkum, gecenin köründe gardiyanların önünde gezmeye mi çıkacağız? Open Subtitles إذاً بعض المساجين يتجولون في منتصف الليل أمام الحراس؟
    Gecenin köründe masum insanları tutuklayarak. İnsanları bir şeyle suçlamadan nezaharethanede tutarak. Open Subtitles بإعتقال الأبرياء فى منتصف الليل وحجزهم بلا تهمة
    Gecenin köründe burada karanlıkta kalın istemedim. Open Subtitles أنا لا أريد الإقلاع عن التدخين في منتصف الليل
    Gecenin köründe kızımla ne yapıyordunuz acaba? Open Subtitles ماذا كنت تفعل بالظبط مع إبنتى فى منتصف الليل ؟
    -Kurbanımız kapalı olduğu sırada parka giriyor, gecenin köründe labirentin tam ortasına kadar gelmeyi başarıyor. Open Subtitles ضحيتنا أقتحم بعد ساعات وشق طريقه نحو منتصف المتاحة في نصف الليل , هذا غير منطقي
    Gecenin köründe Francine'den, kocan sarhoş olduğu için çocuklara bakmasını mı isteyecektin? Open Subtitles وتسألين فرانسين أن تعتني بالأطفال في منتصف الليل لأن زوجكِ أسرف في الشرب؟
    Hayır, Charlie, gecenin köründe kalktım ve elimde lazımlıkla koridorda yürüdüm. Open Subtitles كلا،لقد أستيقظت في منتصف الليل، ومشيت طوال الطريق وهي معي
    Gecenin bir yarısında gelip seni kurtarıyorum ve sen sabahın köründe kaçıp gidiyorsun. Open Subtitles اتيت لكي انقذك في منتصف الليل وتذهبين في الصباح
    Gecenin köründe tuvaleti bulamayacağı için biraz endişeleniyordu. Open Subtitles أعرف أنها كانت قلقة بشأن العثور المرحاض في منتصف الليل.
    Yarın sabahın köründe kalkmalıyım, Randy. Benimde halletmek zorunda olduğum kendi sorunlarım var. Open Subtitles علي الاستيقاظ عند بزوغ الفجر لدي مشكلاتي الخاصة التي علي معالجتها
    Sabahın köründe buluşacak kadar önemli olan şey nedir? Open Subtitles ما المهمّ الذي دعاك للقائي عند بزوغ الفجر؟
    Neden sabahın köründe onun evindeydin? Open Subtitles لماذا كنت في منزله في وقتٍ مبكر من الصباح؟
    Buraya bizzat gelme zahmetinde bulundum. Sabahın köründe! Open Subtitles تحملت عناء المجيء بنفسي، في هذا الصباح الباكر.
    Ama ancak sabahın köründe evlerinde oluyorlar. Open Subtitles انها المرة الوحيدة التى أكون فيها متأكد من أنهم فى المنزل
    Ben Albert Swearengen, sabahın köründe, habersiz geldiğim için özür dilerim. Open Subtitles "ألبيرت سوارنجين " يأسف في مطلع الصباح أن ينادي دون إشعار مسبق

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more