"kötü değildir" - Translation from Turkish to Arabic

    • ليس سيئاً
        
    • ليست سيئة
        
    • السوء
        
    • ليس سيء
        
    • لَيسَ سيئَ
        
    • ليس سيّئاً
        
    • ليس أسوأ
        
    • ليس بسوء
        
    • ليسوا سيئين
        
    • أمراً سيئاً
        
    • شخصا شريرا
        
    Üstelik tuhaf olmak çok da kötü değildir. Tarihteki bir sürü önemli insan, tuhaf olarak tanımlanmıştı. Open Subtitles كون الشخص غريب ليس سيئاً كثير من الأناس العظماء أُعتبروا غريبين
    Eğlence kötü değildir. Arada sırada denemelisin. Open Subtitles حسناً، المرح ليس سيئاً يجب أن تجربه أحياناً
    Hadi ya belki de bu oyun düşündüğüm kadar kötü değildir. Open Subtitles أنا ؟ حسناً ربما هذه اللعبة ليست سيئة علي كل حال
    Dorothy kötü değildir inan. Sadece saftır. Open Subtitles لا حبيبي، دوروثي ليست سيئة بحق إنها بلهاء فحسب
    Hadi ama anne. Fransız yemekleri o kadar kötü değildir. Patates kızartması ısmarla. Open Subtitles بالله عليك أمي الطعام الفرنسي ليس بذلك السوء ، فقط أطلبي رقائق شيبس
    Belki bu adamlar o kadarda kötü değildir. Open Subtitles ربما هذا الرجل ليس سيء جدّاً بعد كل هذا. أنظري إلى هذا.
    Yemeklerim kötü değildir. Yemelisiniz. Open Subtitles طبخي لَيسَ سيئَ جداً يَجِبُ أَنْ تَأْكلِ
    Erkeklerde ve gitarlarda yaşlı kötü değildir.. Open Subtitles القديم ليس سيئاً ، مع القيثارات أو الرجال
    Kötü kızlara yapılan kötülük o kadar kötü değildir. Open Subtitles السيء ليس سيئاً عندما تفعله للفتيات السيئات
    - Başka bir yolu olmalı. - Belki o kadar da kötü değildir. Open Subtitles لابد من وجود طريقة آخرى ربما الأمر ليس سيئاً للغاية
    AşırıIık sizin için kötü değildir. Open Subtitles إنه ليس سيئاً أن ترى نفسك على شاشة كبيرة.
    Bazen bir ilişkide cehennem azabı çekmek çok da kötü değildir tabi daha güçlenebiliyorsan sonunda. Open Subtitles أحياناً في علاقة, العيش في جحيم ليس سيئاً جداً... إذا خرجتما منه بشكل أقوى قليلاً.
    Tatlım şu anda nasıl hissettiğini biliyorum ama bak, hiçbir şey göründüğü kadar kötü değildir. Open Subtitles ،عزيزتي أعلم ما تشعرين به الأن ولكن أنظري، الأمور ليست سيئة كما تبدو
    Bak dostum. Belki de laboratuar o kadarda kötü değildir. Open Subtitles انظر يارجل ,من الممكن ان الامور ليست سيئة جدا فى المختبر هناك
    Belki de babam yanılıyordu belki de eski yöntemler düşündüğümüz kadar kötü değildir. Open Subtitles ربما والدي كان مخطئاً ربما الطرق القديمة ليست سيئة كما نعتقد
    Bazı dedikodular çıktı, biliyorum... fakat gerçek, asla göründüğü kadar kötü değildir. Open Subtitles أعرف أن هناك شائعات تتطاير ولكن الحقيقة ليست سيئة بقدر ما هو بادٍ عليها
    - Bu berbat kıştan önce. - Kış kötü değildir. Open Subtitles ـ قبل هذا الشتاء الفظيع ـ الشتاء ليس بهذا السوء
    Belki de göründüğü kadar kötü değildir. Open Subtitles ربما الأمر ليس بهذا السوء الذي يبدو عليه
    Durumu kötü değildir. Open Subtitles انه ليس سيء للغاية بالمقارنة ..
    Ve bütün söylemek istediğim şu ki, bütün değişimler kötü değildir. Open Subtitles وكُلّ l'd يَحْبُّ القَول بأنّ كُلّ التغيير لَيسَ سيئَ.
    Kar kötü değildir. Ayrıca bir sihri takip ediyoruz. Open Subtitles الثلج ليس سيّئاً ونحن نتبع سحراً
    Başkanın dediği gibi, otlar alkol kadar kötü değildir. Open Subtitles وكما قال الرئيس أن الحشيش ليس أسوأ من الكحول
    Kod 4 kadar kötü değildir ama Kod 2'den çok daha kötüdür. Open Subtitles "رمز 3"؟ ليس بسوء "رمز 4" "لكن أشد سوءاً بكثير "من رمز "2
    öylemi yaptılar. Belki mars'lıların hepsi kötü değildir. Open Subtitles بما أنهم فعلوا ذلك فربما المريخيون ليسوا سيئين
    Belki geri dönmek ona iyi gelebilir[br]Belkide o kadar kötü değildir. Open Subtitles ربما سيساعده التراجع، لن يكون أمراً سيئاً
    öyle deme. Hiçkimse tamamen kötü değildir. Open Subtitles لا تقولي هذا لا يوجد شخصا شريرا تماما

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more