| Düzensiz kenarlar kötü niyetli olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | الحدود غير النظاميّة تفترض أنه ورمٌ خبيث |
| Ve şimdi kötü niyetli bir zorba melez kırması, görgüsüz bir taşra soytarısı kendini kral ilan etmeye hazırlanıyor! | Open Subtitles | وطاغية خبيث نصف أصيل المنشأ، مهرج قليل الآداب المدنية يهدد بإعلان نفسه ملكاً |
| Hiçbir politik manevraya veya kötü niyetli hedef göstermelere boyun eğmeyeceğim. | Open Subtitles | لن أرضخ أبداً لأي مناورات سياسية أو تحقيقات ذات أهداف خبيثة. |
| Aslında gerçekten, web kameranızı devralabilecek olan kötücül, kötü niyetli bir yazılım var, hatta ışık kapalıyken bile devralabiliyor. | TED | هنالك فعلاً برامج ضارة وبرمجيات خبيثة التي بإمكانها فتح كاميرتك، من دون تشغيل الضوء. |
| kötü niyetli kodların bugün itibariyle yapabileceklerine hızlı bir örnek sunmama izin verin. | TED | دعني أعطيك لمحة سريعة عما تستطيع عمله تلك الشفرات الخبيثة. |
| kötü niyetli bir şahin. | Open Subtitles | "كان هناك صقر شرير النوايا" |
| Onlar elde edilebilir, ve kötü niyetli birisi sizin ağınızdan faydalanabilir. | TED | يمكن اعتراضها و شخص ما يمكن ان يستغل شبكتك اذا كان لديه نوايا سيئة |
| kötü niyetli beyin tümörü için yapılan ikinci kraniyotomisinden iki yıl geçmiş. | Open Subtitles | لديه طفل واحد. بعد سنتين من العمليّة الجراحيّة لإزالة جزء من الجمجمة لإستئصال ورم خبيث في الدماغ على المستوى الثاني. |
| Gücünün büyüklüğü, anlayamayacağımız kadar fazla ve de kötü niyetli. | Open Subtitles | ... خـارج الهواء الطلق ،حسنـاً ... إنّـه قوي بشكل خيـالي ،يصل إلى مكـانة تتعدّى نطـاق فهم الإنسـان خبيث |
| Karşımızdaki adam çok kötü niyetli ve kin güden bir adam. | Open Subtitles | نحن نرى امامنا رجل, خبيث وحقود بشدة |
| Sizi orada yok etmek isteyen, kötü niyetli bir şey varmış gibi. | Open Subtitles | و تتعجب اذا كان هناك شيء خبيث ليهلكك |
| Bir tanrıçaya yakışmayan bilinçli ve kötü niyetli bir hareket! | Open Subtitles | إنه فعل خبيث ومتعمد ولا يصدر عن الآلهة! |
| Önsözde kitabınızın bir otobiyografi olduğunda dair kötü niyetli eleştirilere karşılık veriyorsunuz. | Open Subtitles | في مقدمة الكتاب استجبت لأصوات خبيثة هذه ليست سيرة ذاتية |
| Sağlıklı hücrelerim yerini, zehirli kötü niyetli hücrelere bırakıyordu. | Open Subtitles | خلاياي السليمة استبدلت بأخرى خبيثة ذات عدوانية لا تصدق |
| Hadi ama, seni tanıyorum. Sen küçük yaramaz bir kızsın ama kötü niyetli olamazsın. | Open Subtitles | أنا أعرفك، أنتِ مؤذية صغيرة لكنك لست خبيثة |
| - Wittinghill kötü niyetli sıtma diyor. - Bana ne kadar ömür biçiyor? | Open Subtitles | وتنجهل) يعتقد أنها ملاريا خبيثة) - كم يوم قال لك أنني سأعيش ؟ |
| Araf'ta sadece insan ruhları olmadığına inanıyorum orada sayısız varlık ve kötü niyetli ruhlar da var. | Open Subtitles | ولكنّي أظنّ المَطْهَر لا يحتوي على أرواح البشر فحسب... بل على كياناتٍ لا تُحصى وأرواحٍ خبيثة. |
| Şimdi kötü niyetli iletişim kanunu altında yargılanıyor ve suçlu bulunursa 10 yıla kadar hapis ve binlerce dolar para cezasına çarptırılabilir. | TED | وهو الآن يواجه اتهامات بموجب قانون الاتصالات الخبيثة بجامايكا وإذا ثبتت إدانته فإنه قد يغرم بآلاف الدولارات ومعرض للسجن حتى عشرة سنوات |
| Cennetten fırlatılmış... ve çevremizi bir sis gibi saran bulutlar... bizi kötü niyetli dedikodulardan ve patavatsız gözlerden koruyacaktır. | Open Subtitles | السحب كما لو انها فرش . . تفرش سطح السماء تحمنا من الثرثرة الخبيثة |
| kötü niyetli soruşturma suçuyla hakkınızda şikayette bulunacağım. | Open Subtitles | أنا تقديم شكوى المدنيين الملاحقة الخبيثة. |
| kötü niyetli bir şahin. | Open Subtitles | "كان هناك صقر شرير النوايا" |
| Beş tane kötü niyetli adam istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ خمسة مَع نوايا سيئة. |