| Bu elektronik gözün arkasında ne kötülükler saklı kim bilir. | Open Subtitles | لا ندري أي شر يترصد لنا خلف تلك الأعين الإلكترونية؟ |
| Tanrıya güzellikler için şükrediyorlar ve kötülükler için şeytanı suçluyorlar. | Open Subtitles | إنهم يحمدون الله على ما يحدث من خير ويلومون الشيطان على ما يحدث من شر |
| kötülükler Cadısı için mi çalışıyorsun? | Open Subtitles | ،أنتِ لا تعملين لصالح ساحرة البراري أليس كذلك؟ |
| Böyle giderse kötülükler Cadısı gibi tasfiye edilmesi gerekecek. | Open Subtitles | ،إن بقي أنانياً هكذا فستكون نهايته كساحرة البراري |
| Bütün yalanlar, bütün kötülükler kokar. Üstünü örtebilirsin ama yok edemezsin. | Open Subtitles | و كل الشرور مقرفة يمكنك أن تغطيها لفترة و لكنها لاتختفي |
| Tüm kötülükler gittikten sonra Pandora'nın kutusunda ne kalmış biliyor musun? | Open Subtitles | تَعْرفُ الذي تُرِكتَ في صندوقِ باندورا عندما الشرّ هَربَ؟ |
| Mucizeler yaratan büyük kötülükler de yaratabilir. | Open Subtitles | الذي يجعل المعجزات... يمكن أن يجعل شرّ عظيم أيضا. |
| Ve diğer kötülükler öğretti eskiden yapmış olduklarını daha da pekiştirerek. | Open Subtitles | إلى جانب رذائل أخرى كان يتصف بها ولكنها صُقلت في السجن |
| Yapmış olabileceğim iyilikler için şükrediyorum. kötülükler içinse pişmanım. | Open Subtitles | شكراً على أي خير قد أكون فعلتُه، و أستغفر عن كل شر فعلته. |
| Hacıların hayatta yaptıkları kötülükler için kefaret ödeme arzusunu sembolize ediyorlar. | Open Subtitles | فهي توحي برغبتها في التكفير عمّا ارتكبته من شر مثلما يفعل الشخص المكفر عن خطاياه في حياته |
| Kıyamet, dünyadaki kötülükler dünyaya hükmedeceğimize dair inancımızı aştığında yaşanır. | Open Subtitles | ننهار... عندما يتجاوز شر العالم إيماننا الذي يمكننا التغلب عليه. |
| Yanlış kişilerin elinde, müthiş kötülükler yapabilir. | Open Subtitles | في الأيادي الخطأ، من الممكن أن تكون شر كبير |
| Bazı kötülükler öyle güçlüdür ki kendini cennetten saklayabilir. | Open Subtitles | تعرف أنه شر قوي للغاية يمكنه الاختباء من السماء نفسها |
| kötülükler Cadısı da yeniden ortalıklardaymış. | Open Subtitles | يقولون بأنّ ساحرة البراري قد عادت خلسة |
| kötülükler Cadısı evimi arıyor. | Open Subtitles | ساحرة البراري تحاول أن تجد قصري هذا |
| Neden kötülükler Cadısı peşinde? Anlatsana. | Open Subtitles | هاول"، لماذا تسعى ساحرة البراري للنيل منك؟" |
| Hatırlasınız, tüm kötülükler kutudan çıktıktan sonra, onların peşinden son derece küçük, çok kırılgan bir yaratık da gitmişti dünyaya. | Open Subtitles | تذكر أنه بعد كل هذه الشرور التي فرت من العلبة كان هناك أحد المخلوقات جد صغير، وجد ضعيف الذي تتبعها إلى اصقاع العالم. |
| Eminim dünyadaki tüm kötülükler için Birgitte'i suçluyordur. | Open Subtitles | متأكد انه يلوم نيبورغ عن جميع الشرور بالعالم |
| Bu da koruyucuyu kaldıracak, ve bütün kötülükler burada onunla birlikte olacak. | Open Subtitles | ذلك كفيل برفع التعويذة، ووقتها يمكن لكل الشرور الممكنة أن ترافقه إلى هنا. |
| Zihnimde gördüğüm tüm kötülükler... ..içime koyduğun şeyler, senin içinde gördüklerimle karşılaştırılamaz. | Open Subtitles | كُلّ الشرّ رَأيتُ في ذاكرتي، لا شيء زرعته في داخلي بالمقارنة مع ما أراه بك. |
| Almanlar geceleri gözlerini kapattıklarında ve yaptıkları kötülükler yüzünden bilinçaltları onlara işkence ettiğinde bizi düşünerek işkence çekecekler. | Open Subtitles | وحين يغمض الألمان أعينهم ليلاً وحين يعذّبهم ضميرهم بسبب الشرّ الذي ارتكبوه فستكون ذكرانا هي ما يعذّبهم |
| Bu dünyada iyilik ve kötülükler mevcut... | Open Subtitles | هناك جيد وهناك شرّ في هذا العالمِ |
| Ve diğer kötülükler öğretti eskiden yapmış olduklarını daha da pekiştirerek. | Open Subtitles | إلى جانب رذائل أخرى كان يتصف بها ولكنها زادت فى السجن |