| Fakat daha çok para getirmeye, daha fazla kaynak yatırımı yapmaya başladığımızda herşey kötüye gitti, iyiye değil. | TED | ولكن عندما بدأ دفق الاموال يزداد وبدأ الاستثمار يتطور بسرعة ساءت الامور كثيراً .. ولكن لماذا ؟ |
| İşler o kadar kötüye gitti ki, bir çok şekilde saklanmak zorunda kaldım. | TED | ساءت الأمور جداً لدرجة أنني أُضطررت لإخفاء نفسي |
| Daha kötüye gitti, aslında çok daha kötüleşti. | TED | بل ساءت حالتها، وفي الحقيقة، أسوأ بكثير. |
| Ondan sonra herşey daha kötüye gitti. Dah...daha çok içmeye başladı. | Open Subtitles | تدهورت الأمور منذ ذلك، بدأت تشرب أكثر |
| Durumu temmuz ayında daha da kötüye gitti. | Open Subtitles | .لقد تدهورت حالته في شهر يوليو |
| Ne kadar çabaladıysam, durum kötüye gitti. | Open Subtitles | إنه ممتع ولكن لاشيء من تقنياتك كانت مفيدة حاولت بالقوة لكنه تحول إلى الأسوء |
| Migrenler daha da kötüye gitti ve rüyalarım daha canlı oldu. | Open Subtitles | الصداع النصفي أصبح أسوأ وأحلامي أصبحت أكثر وضوحًا. |
| Aslında aramızdaki ilişki o kadar kötüye gitti ki o Kore'ye gitmeden önce ayrılmayı düşünüyorduk. | Open Subtitles | فى الواقع ، لقد ساءت الأمور بيننا كثيراً قبل أن نذهب إلى كوريا مباشرة كنا نفكر فى الإنفصال |
| Bu hafta daha da kötüye gitti, Connie bana bu kızın babasını işten kovmuş olabilir miyim diye sordu. | Open Subtitles | ساءت الأمور جداً لدرجة أن كوني سألتني إن كنتُ قد سرّحتُ والد الفتاة |
| - Yatağa ihtiyacımız var. - Evet ama bir komplikasyon oldu. - Pıhtı problemi kötüye gitti. | Open Subtitles | نعم لكنه عانى مضاعفات جلطته ساءت |
| Buraya, bu şubeye taşınmanın faydası dokunur diye düşünmüştüm ama işler daha da kötüye gitti. | Open Subtitles | اعتقدت أن الانتقال هنا، لهذا الموقع، سيساعد، لكن... في الواقع الأمور ساءت أكثر. |
| O andan sonra daha da kötüye gitti. | Open Subtitles | ومن تلك اللحظة، ساءت الأمور أكثر |
| İşler sadece kötüye gitti. Çok geçmeden Miles, midyeyi öldürmeye karar verdi. | Open Subtitles | ساءت الأمور بينهما، ولم تمر مدة طويلة حتى بدأ (مايلز) يفكر بقتل (كتوم) |
| Ama o önce iyileşti sonra kötüye gitti. | Open Subtitles | لكنه تحسن ثم ساءت حالته |
| Hong Kong düştükten sonra Bay Mak'ın işleri kötüye gitti. | Open Subtitles | بعد سقوط "هونج كونج"، ساءت أحوال تجـارة السيد (ماك). |
| Hong Kong düştükten sonra Bay Mak'ın işleri kötüye gitti. | Open Subtitles | بعد سقوط "هونج كونج"، ساءت أحوال تجـارة السيد (ماك). |
| Bence işler kötüye gitti çünkü askerî gelişimler Rusların elini güçlendirmiş bu nedenle Yalta'da önemsenmesi gerektiğini düşündükleri Batı fikirlerine birkaç ay sonra eskisi gibi ehemmiyet verilmemesi gerektiğini hissettiler. | Open Subtitles | أعتقد أن المباحثات قد تدهورت .. بسبب أن تطورات الموقف العسكرى "لـورد آفـون "أنـتـونـى أيـدن وزير الخارجية البريطانى الأسبق |
| ve ondan sonra hızla daha kötüye gitti. | Open Subtitles | و من تلك اللحظه تدهورت صحته بشكل سريع . |
| Üç gün seren bir av olması gerekiyordu ancak ikinci gününde her şey kötüye gitti. | Open Subtitles | كان من المفترض أن يبقوا مدّة يوميْن للصيد لكن في اليوم الثاني، تغيّرت الأمور إلى الأسوء |
| İşler kötüye gitti. | Open Subtitles | و الأمر أصبح أسوأ |