"küçük çocuğu" - Translation from Turkish to Arabic

    • الفتى الصغير
        
    • الطفل الصغير
        
    • الصبي الصغير
        
    • الولد الصغير
        
    • أطفال صغار
        
    • ليتل بوي
        
    • طفلان صغيران
        
    • الصغير الذي
        
    Yani sahiden, eğer küçük çocuğu kesip biçersem senin beynini kesmiş oluyorum. Open Subtitles إذاً حقاً , إذا ما قطعت وشرحت الفتى الصغير أحصل على مخكَ
    Yardıma ihtiyacı olan zavallı küçük çocuğu? Open Subtitles دور الفتى الصغير المسكين المحتاج للمساعدة؟
    Cadı yeniden kahkaha atmış ve küçük çocuğu bir mantara, kız kardeşini de, bir salyangoza çevirmiş. Open Subtitles همهمت مجددا محولةً الطفل الصغير الى حبة فطر
    Şu küçük çocuğu suçlamalısın. Herşeyi o başlattı. Open Subtitles يجب أن تلوم ذلك الطفل الصغير هو من بدأ بالأمر كله
    Ama ben sadece o küçük çocuğu yerde bir tarafı kanarken hatırlıyorum. Open Subtitles ولكنني فقط اذكر ذلك الصبي الصغير يجلس على الارض هناك ينزف
    Polis küçük çocuğu ararken size giriş iznini sağlayan bendim. Open Subtitles أنا من قام بإعطائك صلاحية الدخول عندما كانت الشرطة تبحث عن ذلك الولد الصغير
    60 yaşındaki adama yardım etmeyerek 10 küçük çocuğu kurtarabilirsin. Open Subtitles يمكنكِ إنقاذ عشرة أطفال صغار بعدم مساعدة رجل في الستين من عمره للصعود إلى القارب .
    Francis ve küçük çocuğu ise, o zamandan beri görmedim. Open Subtitles و(فرانسيس) و(ليتل بوي) لم أراهما منذ حينها
    Koruyucu aile evindeki küçük çocuğu hatılıyor musun, hanitakımelbiseliveşapkalı komik ve tatlı çocuğu? Open Subtitles هل تذكر هذا الفتى الصغير من دار الأيتام؟ الظريف ذا القبعة والبزة؟
    küçük çocuğu gördüğünde neyle temas hâlindeydin? Open Subtitles ما الدي لامسته حين رأيتَ ذلك الفتى الصغير ؟
    Bence insanlara zarar vermek o küçük çocuğu geri getirmeyecek. Open Subtitles أعتقد أن إيذاء الناس لن يعيد ذلك الفتى الصغير.
    Ben kullanılan bu küçük çocuğu görmek kanepenin arkasından atlamak ve beni dışarıbok korkutmak . Open Subtitles ارى هذا الفتى الصغير الذى كان يقفز من خلف الكنبه ويميتنى رعبا
    küçük çocuğu öldüren adamın hapishanedeki yangında kaçtığını mı söylemiştin? Open Subtitles هل قلتِ بأن الرجل الذي قتل الطفل الصغير هرب خلال حريق بالسجن ؟
    Tanrı bilir benim mükemmel ailemi mahvedecek bu küçük çocuğu getirmeye nasıl cesaret edebiliyorlardı. Open Subtitles كيف يجرؤن على جلب هذا الطفل الصغير الله يعرف اين ذهبت عائلتي المثاليه
    Şuradaki küçük çocuğu boğarak öldürmen lazım. Open Subtitles انت يجب ان تخنق الطفل الصغير الذى هناك
    Oradaki küçük çocuğu bir türlü aklımdan çıkaramıyorum. Open Subtitles فقط لا استطيع التوقف عن التفكير في ذلك الصبي الصغير
    Bir düşünün. Koşarak evine giden bir küçük çocuğu düşünün. Onun da düzgün ve temiz su kaynağı olabilir, ama elleri kirli ve bu ellerle kendi su kaynağını da kirletecek. TED فكر في الأمر. ذلك الصبي الصغير الذي يجري مرة أخرى إلى منزله قد يصبح لديه إمداد مياه نظيفة ولكن لديه أيدي قذرة ستقوم بتلويث هذا الماء النظيف.
    O küçük çocuğu öldüremedi. Open Subtitles لم يستطع قتل الصبي الصغير
    Benim kattaki küçük çocuğu ziyaret ettin mi? Open Subtitles هل زرت ذلك الولد الصغير في طابقي؟
    Her zaman, o küçük çocuğu öldürmüş kişi olacağım. Open Subtitles سأظل دوما قاتلا لهذا الولد الصغير
    Sonra da havucu dört küçük çocuğu olan bir aileye sattım. Open Subtitles و بعت الجزرة لعائلة لديهم 4 أطفال صغار
    Bak, küçük çocuğu dört yaşından beri ben yetiştirdim. Open Subtitles إسمعي، ربيتُ (ليتل بوي) منذ كان في الرابعة
    Ben Graham ile tanıştığımda, onun da iki tane küçük çocuğu vardı. Open Subtitles عندما قابلت بين جراهام كان لديه طفلان صغيران
    Ama benim yerime grupla ilgisiz bir küçük çocuğu seçtiler. Open Subtitles ولكن بدلا من ذلك، اختاروا واحد الفاسق الصغير الذي لم يكن يهتم.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more