Yani bebekler ve küçük çocukların dikkat toplamada çok kötü olduklarını söylediğimizde gerçekten kast ettiğimiz şey dikkat etmemekte çok kötü oldukları. | TED | لذا حين نقول بأن الأطفال الصغار لا يستطيعون تركيز اهتمامهم، فما نعنيه حقا هو أنهم لا يستطيعون عدم تركيز اهتمامهم. |
Ve bu bilgisayarla bu çok sık oluyor, daha çok küçük çocukların büyük çocuklara öğrettikleri görülür. | TED | وهذا يحدث دائماً مع هذه الحواسيب، أننا نجد أن الأطفال الصغار يقومون بتعليم الكبار. |
Oyun şekilleri ile en küçük çocukların bile en soyut fikirlere ilgisini çekecek bir radikal alternatif yöntem geliştirdi, | TED | لقد قام بتطوير نظام جذري لإشراك الأطفال الصغار في أكثر الأفكار تجريديةً عبر الأشكال المادية للعب. |
Gelenek; uygulamada küçük çocukların aşiret ağaları ve toplumdaki diğer güçlü erkeklerin önünde dans etmesini içeriyor. | TED | حيث تتضمن مشاركة أطفال صغار بالرقص لأمراء الحرب وذوي السلطة في المجتمع. |
küçük çocukların varken tek başına kalmak kolay değildir, ben bilirim. | Open Subtitles | ليس من السهل أن تربي أطفال صغار لوحدك، أنا أعرف ذلك. وأنا... |
Bu akit, internetteki küçük çocukların mahremiyetini korumak için sert kurallar tanımlıyor. | Open Subtitles | هذا القانون ينص على مباديء توجيهية لحماية الخصوصية للأطفال الصغار على الإنترنت. |
Ateşle oynayan küçük çocukların elleri yanar. | Open Subtitles | الأولاد الصغار الذين يلعبون بالنار سيحرقوا أصابعهم |
Benim çocuklarımın hepsi büyümüş olabilir ama artık küçük çocukların yanında yaşayacak kadar şanslıyım. | Open Subtitles | مثلما أصبح أولادي كلهم كبار لكنني الآن محظوظة بالعيش بجاور أولاد صغار |
Şunu da belirtmeliyim ki bu çalışma için finansman almadık çünkü bilim insanları küçük çocukların bilime yararlı bir katkı sağlayamayacağını söylediler ve öğretmenler de çocuklar yapamaz dediler. | TED | الآن، أود أن أقول أننا لم نحصل على تمويل لهذه الدراسة لأن العلماء قالوا أن الأطفال الصغار لا يمكنهم تقديم مساهمة مفيدة للعلم، والمعلمون قالوا أن الأطفال لا يمكنهم القيام بذلك. |
Halkı aydınlatarak küçük çocukların aptalca şeyler yapmasına engel olmakla büyük gurur duyuyoruz. | TED | ونحن فخورون جداً بتقديم المعلومات الى الناس بحيث لا يفعل الأطفال الصغار مثل هذا أفعالاً غبية. |
küçük çocukların büyümesi neden bu kadar uzun sürüyor hayatta anlamıyorum. | Open Subtitles | لمَ يأخذ الأطفال الصغار وقتاً طويلاً ليكبروا؟ |
küçük çocukların inanılmaz bir hayal güçleri var değil mi? | Open Subtitles | الأطفال الصغار لديهم تخيلات جامحه, أليس كذلك ؟ |
"...çünkü barakalardaki küçük çocukların ve insanların çoğu hastaydı." | Open Subtitles | لأن العديد من الأطفال الصغار والناس في المبانى كانوا مرضى |
küçük çocukların da cinsel özgürlük hakları var. | Open Subtitles | الأطفال الصغار لهم الحق في الحرية الجنسية |
Evet,düşündüm de, küçük çocukların olduğu için... | Open Subtitles | أجل، فكرن أن لديك أطفال صغار... |
küçük çocukların olduğunu biliyoruz. | Open Subtitles | نفهم أن لديك أطفال صغار |
Sarabeth ile tanışıp evlenene kadar ayakları arkadan dikişli o şeyleri yalnızca küçük çocukların giydiğini sanırdım. | Open Subtitles | ..... (أعتقد حتى قابلت وتزوجت (ساره بيث ...أنه مجرد أطفال صغار |
Bilgisayarından küçük çocukların çıplak fotograflarını satıyormuş. | Open Subtitles | يبيع الصور الإباحية للأطفال الصغار على حاسوبه |
Hayır, o müşterin küçük çocukların kısmına gitti. | Open Subtitles | لا، هو ذهب إلى غرفة الأولاد الصغار. لماذا لا تبقين، تناولي شراب؟ |
Çünkü küçük çocukların piste girmesine izin vermiyorlar. | Open Subtitles | -لإنهم لا يريدون أولاد صغار بداخل السباق |