Böyle küçük bir şey yüzünden polislerin sana bulaşmasını istemezsin. | Open Subtitles | لا تودّ التورط مع رجال الشرطة لآجل شيء بسيط كهذا |
Sen çıkarmak ve aniden her şey için sorumluyum ? Bu küçük bir şey değildir. | Open Subtitles | أنت رحلت و فجأة أنا المسئولة عن كل شئ صغير |
Kesinlikle. "Strateji" dediğim küçük bir şey. | Open Subtitles | .بكل تأكيد انه شيئاً بسيطاً .أحب أن أسميه الإستراتيجية أتعلم، كان لدى شكوك .... |
Oğlun yanındayken sarhoş araba kullanmak küçük bir şey mi? | Open Subtitles | هل القيادة وأنت ثملة وأبنك في الخلف شيء صغير ؟ |
Sana vermek için doğru zamanı beklediğim küçük bir şey. | Open Subtitles | فقط شيئا قليلا لقد كنت في انتظار اللحظة المناسبة لإعطاء لك. |
Tara, küçük bir şey. Dün düğününde konfeti var mıydı? | Open Subtitles | هناك أمر صغير, هل تضعون قصاصات في زفافكم؟ |
Yirmi yıllık küçük bir şey, arada aşk olduğu müddetçe aşkı durduracak kadar güçlü değil. | Open Subtitles | أمر بسيط قليلاً كعشرين عاماً ليس كافياً لإيقاف الحب طالما أن هناك حب من الأساس |
Ve Marvin, oraya gelmeden önce benim için küçük bir şey yapar mısın? | Open Subtitles | ولكن مارفين , هل يمكنك فعل شىء صغير من اجلى قبل ان اصل اليك ؟ |
Sadece iskeleden geçerken küçük, çok küçük bir şey fark ettim. | Open Subtitles | لا لقد كنت أراجع سجلات الخروج و قد لا حظت شيئا صغيرا صغير جدا |
Çıkarıyorum, eğlenceli küçük bir şey yüzünden kimsenin rencide olmasını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا أزيله لكي لا أسيء لأي أحد بعمل شيء بسيط ومبهج |
İyi plan, küçük bir şey hariç. | Open Subtitles | تبدوا خطة جيدة ولكن يوجد شيء بسيط ينقصها؟ |
Eğer hareket arıyorsan, yapacağım küçük bir şey var. | Open Subtitles | إن كنت تبحث عن الإثارة أنا لدي شيء بسيط أفعله |
Bir ayda en fazla tıklanan kız için küçük bir şey. | Open Subtitles | .. هذا شئ صغير أقدمه للفتاة التي يراها أكبر عدد من العملاء خلال الشهر |
Kullanabileceğin daha küçük bir şey yok mu? | Open Subtitles | أليس هناك شئ صغير إلى حد ما يمكنك استخدامه؟ |
Dinle, bir tanem, Burlington Kürk Fabrikasında takıldım kaldım ve sana küçük bir şey aldım. | Open Subtitles | اسمعي , يا سكر , لقد التصقت بمصنع برلنجتون للمعاطف ولدي شئ صغير لك . |
Sana hayatla ilgili küçük bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | دعني أخبرك شيئاً بسيطاً عن الحياة |
Daha doğrusu onun iki zaman var. Ama ben küçük bir şey yaptım. | Open Subtitles | غالباً عقدان، ولكنني صنعت شيئاً بسيطاً |
Bizi bu kadar korkutan şeyin böyle küçük bir şey olması çok gairp. | Open Subtitles | إنه لقدر غريب أن نعاني الكثير من الخوف والشك بسبب شيء صغير جدًا |
Her neyse, bizim evden sizinkine küçük bir şey. | Open Subtitles | على أي حال، انها مجرد شيئا قليلا من وطننا للك. |
Yaptığım küçük bir şey var. Bebekleri her zaman güldürür. | Open Subtitles | لديّ أمر صغير أقوم به يجعل الرضع يبتسمون. |
Bu küçük bir şey ama, babam Koç P'ye Maggie'nin odaklanabilmesi için antrenmanlarını ona özel tutacağımıza söz verdi. | Open Subtitles | حسناً ، أعرفه أنه أمر بسيط لكن والدي وعد المدربة بافليك بأن نبقي جلسات تدريبات ماغي بعزلة حتى تستطيع أن تركّز. |
Ben konuyu araştırırken sizin için oyalanacak küçük bir şey olsun bu. | Open Subtitles | انها فقط شىء صغير تافة لتفكر فية بينما اقوم بالبحث |
Sana ve ailene küçük bir şey aldım. | Open Subtitles | جلبت لك شيئا صغيرا لك ولعائلتك |
Her zaman yanında taşıyabileceğin küçük bir şey... | Open Subtitles | ربّما مجرد شيء أصغر شيء يمكنكِ حمله معكِ دائماً |
Dinle, şekerim, sana cesaretle ilgili küçük bir şey söyleyeyim. | Open Subtitles | أنصتي يا عزيزتي، دعيني أخبرك بشيء بسيط عن الجرأة. |
Sana küçük bir şey versem nasıl olur? | Open Subtitles | ماذا عن ما انا اعطيتك اياه شيئ صغير, هه؟ |
Ama sonra bir şey oldu, küçük bir şey. | TED | ولكن شيئًا ما حدث، شيئًا صغيرًا. |
Sana verdiğim değeri göstermek için küçük bir şey. | Open Subtitles | مجرد شئ بسيط لأريك كم تساوي أنت بنظري. |
Her katil bu işten paçayı sıyırabileceğini düşünür sonra küçük bir şey ters gider ve her şey biter. | Open Subtitles | ثم شيء ما صغير ينفذ بشكل خاطئ فينكشف كل شيء |