Sana küçük bir hediye aldım, böylece hepimiz seni hatırlayabiliriz. | Open Subtitles | لقد جلبت لك هدية صغيرة, حتى يمكننا جميعا أن نتذكرك |
- Tom'dan küçük bir hediye, efendim. - Sağol, Nimmo. | Open Subtitles | هدية صغيرة من "توم" , يا سيدى "شكراُ لك "نيمو |
Benim için birşeyin varmış, küçük bir hediye. | Open Subtitles | مرحبا , بيرني , سمعت أن لديك شيئ لأجلي هدية صغيرة |
Bu da Başkan için küçük bir hediye. | Open Subtitles | العائلة ستستثمر فى هافانا و هذة هدية بسيطة للرئيس |
Şimdi bir eczanedeydik sana da küçük bir hediye aldık. | Open Subtitles | نحن كنّا في الصيدلية لذا أحضرنا لك هدية صغيرة. |
Şimdi bir eczanedeydik sana da küçük bir hediye aldık. | Open Subtitles | نحن كنّا في الصيدلية لذا أحضرنا لك هدية صغيرة. |
Masanın üstünde doğumgünü partisi için gösterdiğin çabalara karşılık küçük bir hediye var. | Open Subtitles | على المنضدة، سيدتي هدية صغيرة تقديراً لمجهودك الكبير في الحفلة |
Falk, buraya gelip senin için küçük bir hediye siparişi verdim. | Open Subtitles | فالك , l رفع الكلفة قبل أسابيع قليلة أمرك هدية صغيرة. |
Bu l kardeşlerinden biri öldürdü sadece bir küçük bir hediye l aldı olduğunu. | Open Subtitles | هذه هدية صغيرة اكتسبتها عندما قتلت إحدى الشقيقات |
Biri bana küçük bir hediye bıraktı, biri o kadar hamile ki, tutamadı. | Open Subtitles | لأن شخص ما ترك لي هدية صغيرة لأن شخص ما حامل جداً ليمسك نفسه |
- Tom'dan küçük bir hediye, efendim. - Sağol, Nimmo. | Open Subtitles | هدية صغيرة من "توم" , يا سيدى "شكراُ لك "نيمو |
İşlediği her cinayet sanki küçük bir hediye gibiydi. | Open Subtitles | كل جريمة قتل ارتكبت كانت بمثابه هدية صغيرة |
Dertlerimi unutmak için kendime küçük bir hediye aldım. | Open Subtitles | بالحقيقة أشتريت لنفسي هدية صغيرة لأنسى المشاكل |
Bize ilk geldiğinde küçük bir hediye mi bıraktın? | Open Subtitles | أتركت لنا هدية صغيرة بأوّل مرّة جئت بها هنا؟ |
Dedemin kılıcını bana geri verdiğiniz için size küçük bir hediye getirdim. | Open Subtitles | هذه هدية صغيرة كتعبير عن مدى إمتناني لإرجاعك لسيف جدي |
Hatta ona küçük bir hediye almalısın. | Open Subtitles | ربما يجب أن تيتاع له شيئا هدية صغيرة مثلا |
2 numaralı bölme büyük ihtimalle küçük bir hediye çıkarır. | Open Subtitles | حسنًا , المرأة التي في الحجرة الثانية أعقد أنها تقوم بتجهيز هدية صغيرة |
Size küçük bir hediye hazırladım. | Open Subtitles | هذة هدية بسيطة تعبر عن شكري و إمتناني لكم. |
Sende kalabilir. Benden sana küçük bir hediye. | Open Subtitles | يمكنك الإحتفاظ به، هدية بسيطة منّي |
Gündüz patlattıklarının anısına sana küçük bir hediye. | Open Subtitles | أستلم شيء صغير للمبنى الذي فجرته في وقت سابق |
Bugün sana işverenimin almanı istediği küçük bir hediye getirdim. | Open Subtitles | احضرت لك اليوم هديه صغيره رئيسى فى العمل يريد منك الحصول عليها |
Onun doğumgünü. küçük bir hediye gerekli. | Open Subtitles | إنها ليلة عيد ميلادها, وهذه مُجرد هدية صغيره نقدمها لها |