| Ayrıca burası sana göre değil. Sakin, küçük bir kasaba. | Open Subtitles | بالإضافه إلى أنك لن تحب المكان إنها بلدة صغيرة هادئه |
| Burası küçük bir kasaba. Saklanmak zorundayım. İnsanlar soru sorabilir. | Open Subtitles | أنها بلدة صغيرة جداً، يجب عليّ الأختباء الناس سَيَسْألونَ الأسئلةَ. |
| Tamam burası küçük bir kasaba. Okul ruhunu çok ciddiye alırız. | Open Subtitles | حسناً إنها مدينة صغيرة و نحن نأخذ روح مدرستنا بجدية أكبر |
| Bir zamanlar, Maine'de, Haven adında küçük bir kasaba varmış. | Open Subtitles | ذات مرة كانت هناك مدينة صغيرة على الجزيرة إسمهــا هايفــن |
| Peki, nasıl oluyor da küçük bir kasaba çocuğunun hikayesi, büyük şehirde geçinmeye çalışırken kendini havaya uçurmasıyla sonuçlanıyor? | TED | إذن كيف حدث أنّ الفتى القادم من قرية صغيرة راغبا في تحقيق أحلامه في المدينة انتهى به الأمر مفجّرا نفسه؟ |
| Aslında New Jersey'e, New York yakınlarında küçük bir kasaba. | Open Subtitles | في الحقيقية .. إلى نيوجيرسي بلدة صغيرة بالقرب من نيويورك |
| küçük bir kasaba. Son bir buçuk haftadır kimse ölmemiş. | Open Subtitles | بلدة صغيرة لم يمت فيها أحد منذ أسبوع و نصف |
| Finley 25 mil ötede çimento fabrikası olan küçük bir kasaba . | Open Subtitles | فنيرلى بلدة صغيرة تبعد حوالى 25 ميل بوجود مصنع واحد هنا بالضبط |
| Burası küçük bir kasaba. Hayatımızın geri kalanını birbirimizden saklanarak geçiremeyiz. | Open Subtitles | إنها بلدة صغيرة ولا يمكننا قضاء بقيّة حياتنا بالإختباء عن بعضنا. |
| Ve daha önce ziyaret ettiğim, biraz yalnız ve biraz soyutlanmış hisseden Libby adında küçük bir kasaba var. | TED | و هناك توجد بلدة صغيرة تدعى ليبي، والتي قمت بزيارتها، وتبعت إحساساً بالوحدة، منعزلة بعض الشيء. |
| Sizinki gibi küçük bir kasaba gazetesinde iş bulmak ve iki elle sarılabileceğim haber servislerinin daha fazlası için bağıracağı önemli bir olayın çıkması için bekleyip dua etmek. | Open Subtitles | وهي الحصول علي وظيفة فى جريدة بلدة صغيرة مثل جريدتك والانتظار والصلاة على أمل حدوث أحداث هامة شيئاً ما أستطيع أن أخترقه |
| El Paso'ya yakın bir yerde Santa Cruz adlı küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| El Paso'dan pek uzak olmayan Santa Cruz adında küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيدا عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| Asıl sen şeriflik yapmak için küçük bir kasaba bul, tek derdin.. | Open Subtitles | لماذا لا تجد لك مركز شرطة في مدينة صغيرة حيث يمكنك أن تكون المأمور فيها |
| Demek istediğim: Burası sınırlı sayıda kadının yaşadığı küçük bir kasaba. | Open Subtitles | أعني هذه مدينة صغيرة مع عدد محدود من الفتيــات |
| El Paso'dan pek uzak olmayan Santa Cruz adında küçük bir kasaba var. | Open Subtitles | ليس بعيداُ عن ال باسو هناك مدينة صغيرة سانتا كروز |
| Deliverance, bay Piles, hayatımıza yön vermesi için demiryolunun gelmesini bekleyen küçük bir kasaba değildir. | Open Subtitles | ديليفرينس, سيد بايلز ليست فقط مدينة صغيرة تنتظر السكة الحديد ان تمر عبرها |
| Avuç içi kadar, küçük bir kasaba ama yol boyunca akan şirin bir deresi var. | Open Subtitles | إنها قرية صغيرة مملة لكن هناك تيار جميل بجانب الطريق |
| Muhtemelen küçük bir kasaba kahramanı olmaktan... kazandığı on beş dakikalık şöhrete mal olacağı için. | Open Subtitles | على الأرجح لأن هذا كان ليكلفه... الـ15 دقيقة من الشهرة التي نالها على كونه بطلاً لبلدة صغيرة. |
| -Anlayamıyorum dünyanın tanınmış biyolojistlerinden biri neden küçük bir kasaba hastanesindeki bir hastayı sık sık ziyaret etme gereği duysun. | Open Subtitles | -لا أفهم لماذا عالمة مشهوره في الأحياء الجزيئيه تقوم بزيارات منتظمة لمريض في مستشفى مدينه صغيرة |
| Bak, burası tanrının unuttuğu kirli, küçük bir kasaba. | Open Subtitles | أسمع , أنها مجرد بلدة قذرة فى مكان ناء |
| - Burası küçük bir kasaba evlat. | Open Subtitles | هذه البلدة صغيرة جدًا، يا فتى. |
| # O küçük bir kasaba kızı. # | Open Subtitles | ♪أنها بِنتَ بلديِ صَغيرِة ♪ |