Sarıl bakalım. Ne güzel. Kaplumbağalı küçük bir kutu gördün mü? | Open Subtitles | عناق, جيد, لم ترى صندوقاً صغيراً و عليه سلحفاه, أليس كذلك؟ |
Gayet basit ve küçük bir kutu gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو صندوقاً صغيراً بسيطاً للغاية |
Uçakla şehre geleceğini ve adresime küçük bir kutu kargolamak istediğini söyledi. | Open Subtitles | كان قادماً إلى المدينة وسأل لو بإمكانه شحن صندوق صغير إلى هُنا. |
Bir Mac Klasikti. küçük bir kutu. | TED | انا املك كمبيوتر ماك التقليدي .. وهو صندوق صغير |
Orada tepede küçük bir kutu var. | TED | يوجد صندوق صغير خائف في الأعلى هناك |
küçük bir kutu için vermiştim. | Open Subtitles | لقد كانت المزايده في صندوق صغير |
Sana küçük bir kutu vereceğim. | Open Subtitles | لدي صندوق صغير لأعطيك إياه. |
küçük bir kutu dedin, değil mi? Hm. | Open Subtitles | هل قلت صندوق صغير ؟ |
küçük bir kutu işimizi görür. | Open Subtitles | يمكننا إستخدام صندوق صغير. |