"küçük bir parçası" - Translation from Turkish to Arabic

    • جزء صغير
        
    • قطعة صغيرة
        
    • جزء بسيط
        
    Fiziksel yeterlilik, polislik işinin küçük bir parçası. TED إن اللياقة البدنية هي جزء صغير من العمل الشرطي.
    Bu kitaplar Ulusal Merkez Kütüphanedekilerin sadece küçük bir parçası. Open Subtitles ..هذه الكتب هنى جزء صغير من المكتبة التي في المدينة الوسطى
    Biliyor musun, o kız yalnızca yap-bozun küçük bir parçası. Open Subtitles أنت تعلم بأنّ تلك الفتاة ما هى إلاّ جزء صغير من اللغز
    Sanki Teddy'nin küçük bir parçası kapıma gelmiş gibi. Open Subtitles هو مثل قطعة صغيرة من تيدي فقط مشى في بابي.
    Buradaki petri kabında küçük bir beynimiz var -- yani bir beynin küçük bir parçası. TED لدينا هنا دماغ صغير في طبق- إنها في الحقيقة قطعة صغيرة من الدماغ.
    Otel katibinin küçük, küçük bir parçası vardı. Biz sahnede bile değildik. Open Subtitles كان هناك جزء بسيط من عامل الفندق لم نكن في ذلك المشهد
    Kıç tekmeleme Kung Fu'nun küçük bir parçası. Open Subtitles ركل المؤخرات هو جزء صغير من رياضة الكونج فو
    Bu alternatif açıkça der ki evrende görmüş olduğumuz her şey aslında çok büyük bir evrenin çok küçük bir parçası. Open Subtitles وهذا البديل، يقول بإجاز أن كل هذا الذي نراه في كوننا الملحوظ هو في الواقع جزء صغير جدا
    Tıpkı penisim gibi. O kadar da büyük sayılmaz, vücudumun küçük bir parçası ama, çok ilgi istiyor. Open Subtitles مثل قضيبي بالضبط, ليس بالضخم جزء صغير من ذاتي
    Çünkü eğer bilseydin senin, bunun sadece küçük bir parçası olduğunu bilirdin. Open Subtitles لأنه لو تعرف، ستعي أنك مُجرد جزء صغير منها
    Çünkü eğer bilseydin senin, bunun sadece küçük bir parçası olduğunu bilirdin. Open Subtitles لأنه لو تعرف، ستعي أنك مُجرد جزء صغير منها
    Ve bu, umarım ki, onun küçük bir parçası. TED وهذا هو على ما آمل جزء صغير منه
    Seks bizim ilişkimizin çok küçük bir parçası. Open Subtitles الجنس هو مثل جزء صغير منه بالنسبة لنا.
    Metalik umudun küçük bir parçası. Kendine yalan söyleme Kiera. Open Subtitles مثل قطعة صغيرة من الأمل المعدني
    Körfezdeki patlama da medeniyeti sürdürmek için harcadığımız enerjiden kaynaklanan sorunlarımızın küçük bir parçası. TED لذا فان الذي حصل في الخليج - التسرب النفطي - ماهو الا قطعة صغيرة من المشكلة الكبيرة التي نعاني منها والناتجة عن عوز الطاقة الكبير الذي هو اساس تحضرنا
    Adanın küçük bir parçası. Open Subtitles قطعة صغيرة من الفردوس
    Şimdiyse küçük bir parçası kaybolmuş. Open Subtitles والآن هناك قطعة صغيرة مفقودة
    Böyle yerler bize hayat veriyor ve aslında doğanın küçük bir parçası olduğumuzu bize hatırlatıyor. Open Subtitles هذه الأماكن تمنحنا الحياة.. وَ تذكرنا بأننا مجرّد جزء بسيط من الطبيعة.
    - Bunun ne olduğunu biliyorum sanırım. - Haysiyetimin küçük bir parçası. Open Subtitles اعتقد اعرف ما هذا هذا جزء بسيط من كرامتي -
    küçük bir parçası hep kırık olarak kalır. Peki ne yapmalı? Open Subtitles سيظل جزء بسيط منه مجروح دائمًا

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more