Ama küçük bir problem vardı: Ciddi anlamda yeteneksizdim. | TED | لكن واجهتني مشكلة صغيرة: لم أكن أمتلك أي موهبة. |
Ama planımda küçük bir problem çıktı; | Open Subtitles | مع ذلك كانت هناك مشكلة صغيرة مع هذا المشروع |
"Müftü efendi küçük bir problem var, kadın hamile ilk çocuğumuz. | Open Subtitles | سيدي المدرس هناك مشكلة صغيرة هذه المرأة حامل طفلنا الاول |
Kredi kartınız ile ilgili küçük bir problem var gibi görünüyor. | Open Subtitles | يبدو أن هناك مشكلة بسيطة مع بطاقة إئتمانك |
küçük bir problem var. | Open Subtitles | هناك مشكلة بسيطة. |
Biliyorsun, değil mi? Şey, dürüst bir fikrim var. Ama, görüyorsun, sadece küçük bir problem var. | Open Subtitles | لديَّ فكرة، لكن هناك فقط مشكلة واحدة صغيرة |
Yalnız küçük bir problem var. | Open Subtitles | هناك, مع ذلك, مشكلة واحدة صغيرة |
Ama küçük bir problem var. | Open Subtitles | . هناك مشكل واحد فقط |
Fakat, biz küçük bir problem çıkardık, Asgard büyüsüyle halledilebilecek. | Open Subtitles | علي أى حال, توجد لدينا مشكلة صغيرة تحتاج لأستخدام بعض سحر "الأسجارد" |
Ama küçük bir problem var. Tren raydan çıkmış. | Open Subtitles | ولكن يوجد مشكلة صغيرة إنحراف قطار |
Ben içinde olduğuma göre küçük bir problem var demektir. | Open Subtitles | تلك مشكلة صغيرة بما أنني بالداخل |
Düğüne yaklaşırken küçük bir problem oldu. | Open Subtitles | .. و قبل الزفاف ، كان هناك مشكلة صغيرة |
- Birinde küçük bir problem yaşadık. - Öyle mi? | Open Subtitles | كانت هناك مشكلة صغيرة مع احدهم نعم ؟ |
Ama küçük bir problem var. | Open Subtitles | لكن هناك مشكلة صغيرة |
Güzel, küçük bir problem, anlaşılmaz ve büyüleyici. | Open Subtitles | مشكلة صغيرة سارة صحيح ؟ |
"küçük bir problem..." | Open Subtitles | "مشكلة بسيطة..." |
küçük bir problem var. | Open Subtitles | هناك مشكلة واحدة صغيرة |
küçük bir problem. | Open Subtitles | مشكلة واحدة صغيرة |
Yalnızca küçük bir problem vardı. | Open Subtitles | إلا مشكل واحد صغير. |