Londra, 1928: bir grup küf sporu, bir laboratuvara doğru uçuyor. | TED | لندن، العام 1928: هبّت نسمة هواء محملة بجراثيم العفن إلى مختبر. |
Aldığınız her nefeste küf kokusunu hissederken bunun pek önemi olmuyor. | Open Subtitles | إذإ إستطعت تسميتها بالجافة عندما يكون هناك العفن في الهواء المحيط. |
Ellerinizi üzerimden çekerseniz efendim bu küf bağlamış dolandırıcının yapması gereken işler var. | Open Subtitles | والان هلا رفعت يدك عني سيدي. هذا المتوسل العفن لديه عمل عليه حضوره. |
Patlak bir boru bulduk çürümüş tahta, küf bulduk. | Open Subtitles | حسناً ، وجدنا إنبوب منفجر ، لذا أصبح لدينا تعفن بالخشب ، لدينا تعفن كلي |
Tam da bu yüzden son büyük çalışmalarından birinin şu olması normal: "Solucanların Eylemleri Yoluyla Sebzelerde küf Oluşumu" | TED | وهذا هو السبب وراء أحد أعظم أعماله الأخيرة وهو تشكل القالب النباتي عبر حركة الديدان. |
küf ise soluyor. Ve bu arada havamızdaki oksijen azalıyor. | Open Subtitles | لكن الآفة تتنفس، وكلما تتكاثر، هوائنا سيقل على نحو متزايد من الأوكسجين. |
Bu çocuklar özel hayatımın her köşesine kara küf gibi yayıldılar. | Open Subtitles | هؤلاء الرجال يتسربون في جميع أركان حياتي الشخصية مثل العفن الأسود |
Döndüğünde kuvöze yerleştirmeyi unuttuğu petri kutusunun üzerinde büyüyen bir küf kolonisi buldu. | TED | وحين عاد، وجد مستعمرة من العفن تنمو على سطح طبق مخبري كان قد نسي أن يضعه في الحضّانة. |
Bu küf kolonisinin etrafında ise beklenmedik bir şekilde bakteriden tamamen arınmış bir bölge vardı. | TED | وحول هذه المستعمرة من العفن كانت منطقة خالية كليا وبشكل غير متوقع من البكتيريا. |
Fakat İkinci Dünya Savaşı esnasında araştırmacılar aktif bileşimi diğerlerinden ayırmayı başardılar ve daha yüksek miktarlarda küf ürettiler. | TED | ولكن أثناء الحرب العالمية الثانية، توصّل باحثون إلى كيفية عزل المركب النشط والعمل على إنماء العفن بكميات أكبر. |
- küf dipten yukarı yayılır. | Open Subtitles | العفن في العادة بنتشـر من الأسـفل الى الأعلى |
Her neyse. Gideceğimiz yerde küf yok, değil mi? | Open Subtitles | هل ستكون هناك جراثيم العفن أين نحن ذاهبون؟ |
Bazı küf türlerine maruz kalmak kısa süreli hafıza kayıplarına yol açabilir. | Open Subtitles | التعرّض لأنواعٍ معيّنةٍ من العفن قد يسبّب فقدان الذاكرة القصيرة |
Akvaryumum patladı ve evimde küf olup olmadığını kontrol etmeleri gerekiyor. | Open Subtitles | حوض السمك الذى لدى قد انكسر و هم يتفحصون شقتى للبحث عن العفن , كما تعلمون |
Eğer seçilirsem doğu merdivenlerindeki siyah küf kaldırılacak. | Open Subtitles | إذا تم إنتخابي فسيتم إزالة العفن الأسود من السلالم الشرقيه |
Radon, küf ve borularda kurşun yok. | Open Subtitles | لا غاز رادون ولا تعفن ولا رصاص بالأنابيب |
Yukarıdaki paralarla aşağıdakilerin yerini değiştirmemiz gerekiyordu nemden dolayı paraların üzerinde küf oluşmasını önlemek için. | Open Subtitles | وتوجب علينا قلب النقود من الأعلى إلى .الأسفل لمنع تعفن المال القادم من الرطوبة |
Hayır. Ödülleri o alıyor, bense küf alıyorum. | Open Subtitles | ، لا هو يحصل على المنح وأنا أحصل على القالب |
Banyodaki küf mantarı bungalovdakini tutuyor mu? | Open Subtitles | القالب مِنْ حمّامِه يَجاري البيت من طابق واحدُ؟ |
küf solur ve yayıldıkça, havamızdaki oksijen giderek azalıyor. | Open Subtitles | بينما الآفة تتنفّسه، ومع تطوّرها يقلّ الأوكسجين في الهواء أكثر فأكثر |
küf gibi, mikroplar ve çeşitli parazit unsurlar neden olur. | Open Subtitles | مثل التعفن طبقا ل جراثيم التعفن و مختلف عوامل الطفيليات |
küf mantarı, ekonomik önemi çok büyük olan ürünler dâhil bitkilere en çok zarar veren hastalıktır. | TED | الفطريات هي العامل المرضي الأكثر تدميرًا للنباتات، بما في ذلك المحاصيل ذات الأهمية الاقتصادية الكبيرة. |
Kök dokusuna benzemiyor daha çok küf, ya da mantar gibi. | Open Subtitles | لا يَبْدو مثل الجزر مثل قالب أَو فطر من نوع ما |
- Kaloriferlerim bozuk. - Mutfağımda zehirli siyah küf var. | Open Subtitles | ان قلبى منفطر انا لدى عفن اسود سام فى مطبخى |
O küf kokan odada beni 3 saat yalnız bıraktılar. | Open Subtitles | تركوني وحيدا في تلك الغرفة العفنة لثلاث ساعات أخرى |
Hiçbir yerde küf veya mantara dair iz de yok. | Open Subtitles | ولا علامات عل وجود عفنٍ أو فطرٍ في أيّ مكانٍ أيضاً |
Ana yemeğim, Bogart spesiyal olsun, içinde her şey olsun küf dahil. | Open Subtitles | لوجبتي الرئيسيةِ , بوجارت خاصّ بكُلّ شيءِ، بضمن ذلك القالبِ. |