Gerçek kültürün bir parçasısın gerçek tarihin. | Open Subtitles | أنتِ جزء من الثقافة الحقيقية. التاريخ الحقيقيّ. |
Çocukça biliyorum, ama kültürün bir parçası. | Open Subtitles | إنها أفعال صبيانية,أعلم ذلك ولكنها جزء من الثقافة |
Korumaya yemin ettiğin kültürün bir parçasıyım, Barışkoruyucu. | Open Subtitles | جزء من الثقافة التي أقسمت ان تحميها، يا حارس السلام |
Şimdi biz antropologlar olarak, biliyoruz ki, her kültürün bir başlangıç hikayesi vardır. | TED | انا أعلم كعالم انثروبولوجيا ان لكل ثقافة قصة محورية تقوم عليها |
Düşünmeye değer bu konularda her bir kültürün bir bakış açısı olduğuna nasıl inandırdık kendimizi? | TED | وكيف يمكننا ان نقنع انفسنا انه ان لكل ثقافة وجهة نظر يجب اخذها بعين الاعتبار |
Siyasi ve savunma konuları olmaktan çıkıp, popüler kültürün bir parçası olduklarında, her yerden, kendi platformlarını kullanarak ünlülerden, müzisyenlerden atletlerden gelen sesler. | TED | حين تنتقل من كونها قضايا سياسية أو توعوية وتصبح جزءأ من الثقافة الشعبية تأتي تلك الأصوات من كل مكان، المشاهير مستخدمين برامجهم، الموسيقيين والرياضيين |
Bende şimdi popüler kültürün bir parçasıyım. | Open Subtitles | أصبحت جزءاً من الثقافة الشعبية الآن. |
Dil kültürün bir parçasıdır... | Open Subtitles | اللغة جزء من الثقافة |
Bir bıçak diğer silahlar gibi değildir, özellikle Kafkaslar arasında. kültürün bir parçasıdır. | Open Subtitles | السكين مثل أي سلاح ,في بلاد (القوقاز) تحديداً جزء من الثقافة |
Evrimsel geçmişin müthiş zaman dilimleri şimdi artık ortak kültürün bir parçası-- Amerikadaki dini bölge koridorunun dışında tabii ki-- (Gülüşmeler) Fakat bir çok insan hatta evrim düşüncesine yakın olanlar, önümüzde daha uzun bir zaman olduğu konusunda düşünceli değiller. | TED | الفترات الزمنية الهائلة لماضي التطور هي الآن جزء من الثقافة العامة -- خارج الأقاليم الأمريكية المتحفظة دينيًا على أي حال -- (ضحك) ولكن معظم الناس، حتى أولئك الذين يفهمون نظرية التطور، ليسو واعيين بأن ما أمامنا من الوقت أكثر مما مضى |
Kadına şiddeti teşvik eden ataerkil, sömürge sonrası kültürün bir temsili bu. | Open Subtitles | إنه تمثيل للبطريركية ثقافة ما بعد الإستمار والتى تُشجع على العنف ضد المرأة |
Ama bir yandan da Batı için endişeleniyorum zira bu ülkede, içinde bulunduğumuz bu Batı aleminde kültürün bir eğlence aracına dönüşmesi riski var. | TED | ولكن أيضا، وأنا قلقة على الغرب، لأن في كثير من الأحيان في هذا البلد، في هذا العالم الغربي الذي لدينا، ثقافة المخاطر تكون شكلا من أشكال الترفيه. |
Övülmeye layık kültürün bir parçasıdır. | Open Subtitles | انها قطعة من ثقافة تستحق المفاخرة |