Çok daha önemlisi, çok büyük çapta ilk çok kültürlü, çok inançlı devletti. | TED | والأكثر أهمية، أنها كانت أول دولة متعددة الثقافات ومتعددة الديانات على مقياس ضخم. |
Çok görkemli ve çok kültürlü olacak bir seyahatin başlangıcıydı. | Open Subtitles | وكانت هذه بداية ما سيكون رائع جدا ورحلة مثقف جدا. |
Daha karmaşık, kültürlü ve anlamlı bir hardal. | TED | مسطردة بمزيد من التعقيد و الثقافة والمغزى. |
Bu kadar kültürlü olmak çok pahalıya patlar, değil mi? | Open Subtitles | يتطلّب الأمر كثير من المال لإكتساب ثقافة مماثلة، أليس صحيحا؟ |
Kendimi her zaman fazlasıyla kültürlü, açık görüşlü biri olarak gördüm. | TED | لطالما إعتقدت أنني مثقفة إلى حد ما، و عالمية نوعاً ما. |
Elbette ki bu, kültürlü bir Amerikalıya fazlasıyla ilkel gelebilir. | Open Subtitles | بطبيعة الحال , بالنسبة إلى امريكية متطورة لا بد أنها تبدو بدائية |
Seni kültürlü gösterdiğini sanıyorsun ama sadece kötü biri olarak görünüyorsun. | Open Subtitles | تظن أنه يجعلك تبدو مثقفاً لكنك لا تبدو سوى لئيماً |
Bizi Avrupalı muadillerimizden daha kültürlü yapan tek şey lise futboludur. | Open Subtitles | الأن هناك شيْ ايضا, يجعلنا مثقفين أكثر. من نظرائنا الأوروبيين, هي كرة قدم الثانويات. |
Cyrus, büyük bir çok uluslu, çok inançlı, çok kültürlü topluluğun yönetim modelini oluşturuyor. | TED | قد وضع كورش نموذجا لكيف تحكم مجتمعا عظيما متعدد الثقافات والديانات والجنسيات. |
Çocukken bir araya gelmek kolaydır, inançlarımızı eşsiz bir çok kültürlü alan oluşturmak için karıştırmak. | TED | كان من السهل بالنسبة لنا كأطفال، دمج كل معتقداتنا معًا، لنكوِّن بذلك تجمعًا متنوع الثقافات. |
Bilim adamı olarak, geçen sene NASA'nın Mars simülasyonunda ekip şefi olarak bulundum, sanatçı olarak da, gezegenin her yerinde çok kültürlü toplum sanatı oluşturuyorum. | TED | كعالم، كنت قائد الطاقم لبرنامج محاكاة المريخ بناسا العام الماضي، وكفنان، أخلق مجتمعًا فنيًا متعدد الثقافات حول العالم. |
Ama tıpkı benim gibiydi. Yüksek tahsilli, kültürlü. | Open Subtitles | نعم,ولكنه كان مثلي تماما تعليم عالي,مثقف |
Belki de o kültürlü ağzını açıp bu saçmalık üstüne bir şeyler söylemelisin, değil mi? | Open Subtitles | ربما يمكنك فتح الخاص بك مثقف الفم والتعليق على هذا الخراء. |
Seni güldürebilecek, zeki ve birlikte seyahat edebileceğin, tiyatroya gidebileceğin kadar kültürlü birini istiyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تحتاجين إلى شخص ذكي و مرح و مثقف حتى يمكنكِ السفر معه و تذهبين إلى المسرح معه |
Daha yakın tarihlerde, 1960'ların hippileri karşıt kültürlü asiler olarak Diyojenle karşılaştırıldı. | TED | في الآونة الأخيرة، تمت مقارنة الهيبيين الذين ظهروا في الستينيات بالديوجيين كمكافحين ضد الثقافة السائدة. |
Unut bunu. Bu biletleri almak için, ailemizin Springfield`ın kültürlü ailelerinden bir olması gerekiyor. | Open Subtitles | انسى الأمر ، لنحصل على التذاكر فعلى ابوانا أن يكونوا أعضاء من نخبة الثقافة |
Belki de hem tam anlamıyla hem de mecazi olarak daha kültürlü olmaya hazırız. | TED | ربما نحن على إستعداد لشيء بالمعنى الحرفي و المجازي أكثر ثقافة. |
Hey, öyle görünmeyebilirim ama ben kültürlü bir kediyim. | Open Subtitles | ربما أنه لا يبدو عليّ ذلك و لكنني مثقفة نوعاً ما |
Beni bir daha o kültürlü seksi kız olarak görebilecek miydi? | Open Subtitles | هل سيتمكن من رؤيتي كفتاة متطورة و مثيرة مرة أخرى؟ |
Islah olmuş bir kalpazan kültürlü olamaz mı? | Open Subtitles | مزور سابق لا يستطيع ان يكون مثقفاً ؟ |
İki kültürlü New York'lu olarak yapacak bir kültürel etkinlik arıyorduk ve kendimizi Mimi-Rose Howard'ın galerisinde bulduk. | Open Subtitles | كنا نبحث عن نشاط ثقافي كي نفعله مثل شخصين مثقفين من نيو يورك ولذلك وجدنا انفسنا هنا في عرض ميمي روز هاورد |
Bayanlar ve baylar... ..mesdames et messieurs,... ..Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı. | Open Subtitles | أيها السيدات والسادة من الذي كان بوضوج كتلة من الأنسجة بلا حياة هل لي أن أقدّم الآن أكثر رجل مثقّف ومتطوّر |
Paris'te bulunduğu dönemlerde "bağımsız düşünen, kültürlü biri" olarak ün yapmıştı. o bir yabancıydı... ve hiç kimse hakkında bir şey bilmiyordu. | Open Subtitles | السير " دي فرونزاك " لديه سمعة جيدة في "باريس " إشتهر بخلاعته وحدة ذكائه |
Çok tatlı, bilgili, kültürlü... | Open Subtitles | أجل يا أبي، إنّه لطيف للغاية وذكيّ ومثقّف جدّاً... |
Faye sanatçı ruhlu, zeki ve kültürlü. | Open Subtitles | فاي فنيةُ ومخّيةُ وثقّفَ. |
Sevgili İsabel, evde yine kültürlü bir kadın görmek çok garip... ve çok baş döndürücü. | Open Subtitles | عزيزتى ايزابيل , شىء غريب أن نحصل . على أمراءة مهذبة فى هذا المنزل مرة أخرى . غريب بالمرة |
kültürlü dirseğin yine orada. | Open Subtitles | ابعد كوعك عن الجرس, انت رجل متعلم |
Sen şüpheleneceğim, en son kişiydin benim, ...kültürlü dostum. | Open Subtitles | كنت أنت آخر من أشك فيه يا صديقي المثقف |