"kültürlü" - Traduction Turc en Arabe

• الثقافات
• مثقف
• الثقافة
• ثقافة
• مثقفة
• متطورة
• مثقفاً
• مثقفين
• مثقّف
• بخلاعته
• ومثقّف
• وثقّفَ
• مهذبة فى
• متعلم
• المثقف

Çok daha önemlisi, çok büyük çapta ilk çok kültürlü, çok inançlı devletti.
والأكثر أهمية، أنها كانت أول دولة متعددة الثقافات ومتعددة الديانات على مقياس ضخم.

Çok görkemli ve çok kültürlü olacak bir seyahatin başlangıcıydı.
وكانت هذه بداية ما سيكون رائع جدا ورحلة مثقف جدا.

Daha karmaşık, kültürlü ve anlamlı bir hardal.
مسطردة بمزيد من التعقيد و الثقافة والمغزى.

Bu kadar kültürlü olmak çok pahalıya patlar, değil mi?
يتطلّب الأمر كثير من المال لإكتساب ثقافة مماثلة، أليس صحيحا؟

Kendimi her zaman fazlasıyla kültürlü, açık görüşlü biri olarak gördüm.
لطالما إعتقدت أنني مثقفة إلى حد ما، و عالمية نوعاً ما.

Elbette ki bu, kültürlü bir Amerikalıya fazlasıyla ilkel gelebilir.
بطبيعة الحال , بالنسبة إلى امريكية متطورة لا بد أنها تبدو بدائية

Seni kültürlü gösterdiğini sanıyorsun ama sadece kötü biri olarak görünüyorsun.
تظن أنه يجعلك تبدو مثقفاً لكنك لا تبدو سوى لئيماً

Bizi Avrupalı muadillerimizden daha kültürlü yapan tek şey lise futboludur.
الأن هناك شيْ ايضا, يجعلنا مثقفين أكثر. من نظرائنا الأوروبيين, هي كرة قدم الثانويات.

Cyrus, büyük bir çok uluslu, çok inançlı, çok kültürlü topluluğun yönetim modelini oluşturuyor.
قد وضع كورش نموذجا لكيف تحكم مجتمعا عظيما متعدد الثقافات والديانات والجنسيات.

Çocukken bir araya gelmek kolaydır, inançlarımızı eşsiz bir çok kültürlü alan oluşturmak için karıştırmak.
كان من السهل بالنسبة لنا كأطفال، دمج كل معتقداتنا معًا، لنكوِّن بذلك تجمعًا متنوع الثقافات.

Bilim adamı olarak, geçen sene NASA'nın Mars simülasyonunda ekip şefi olarak bulundum, sanatçı olarak da, gezegenin her yerinde çok kültürlü toplum sanatı oluşturuyorum.
كعالم، كنت قائد الطاقم لبرنامج محاكاة المريخ بناسا العام الماضي، وكفنان، أخلق مجتمعًا فنيًا متعدد الثقافات حول العالم.

Ama tıpkı benim gibiydi. Yüksek tahsilli, kültürlü.
نعم,ولكنه كان مثلي تماما تعليم عالي,مثقف

Belki de o kültürlü ağzını açıp bu saçmalık üstüne bir şeyler söylemelisin, değil mi?
ربما يمكنك فتح الخاص بك مثقف الفم والتعليق على هذا الخراء.

Seni güldürebilecek, zeki ve birlikte seyahat edebileceğin, tiyatroya gidebileceğin kadar kültürlü birini istiyorsun.
أنتِ تحتاجين إلى شخص ذكي و مرح و مثقف حتى يمكنكِ السفر معه و تذهبين إلى المسرح معه

Daha yakın tarihlerde, 1960'ların hippileri karşıt kültürlü asiler olarak Diyojenle karşılaştırıldı.
في الآونة الأخيرة، تمت مقارنة الهيبيين الذين ظهروا في الستينيات بالديوجيين كمكافحين ضد الثقافة السائدة.

Unut bunu. Bu biletleri almak için, ailemizin Springfield`ın kültürlü ailelerinden bir olması gerekiyor.
انسى الأمر ، لنحصل على التذاكر فعلى ابوانا أن يكونوا أعضاء من نخبة الثقافة

Belki de hem tam anlamıyla hem de mecazi olarak daha kültürlü olmaya hazırız.
ربما نحن على إستعداد لشيء بالمعنى الحرفي و المجازي أكثر ثقافة.

Hey, öyle görünmeyebilirim ama ben kültürlü bir kediyim.
ربما أنه لا يبدو عليّ ذلك و لكنني مثقفة نوعاً ما

Beni bir daha o kültürlü seksi kız olarak görebilecek miydi?
هل سيتمكن من رؤيتي كفتاة متطورة و مثيرة مرة أخرى؟

Islah olmuş bir kalpazan kültürlü olamaz mı?
مزور سابق لا يستطيع ان يكون مثقفاً ؟

İki kültürlü New York'lu olarak yapacak bir kültürel etkinlik arıyorduk ve kendimizi Mimi-Rose Howard'ın galerisinde bulduk.
كنا نبحث عن نشاط ثقافي كي نفعله مثل شخصين مثقفين من نيو يورك ولذلك وجدنا انفسنا هنا في عرض ميمي روز هاورد

Bayanlar ve baylar... ..mesdames et messieurs,... ..Damen und Herren, önceden aciz bir cansız doku yığını olan şey şimdi karşınızda kültürlü, bilinçli bir salon adamı.
أيها السيدات والسادة من الذي كان بوضوج كتلة من الأنسجة بلا حياة هل لي أن أقدّم الآن أكثر رجل مثقّف ومتطوّر

Paris'te bulunduğu dönemlerde "bağımsız düşünen, kültürlü biri" olarak ün yapmıştı. o bir yabancıydı... ve hiç kimse hakkında bir şey bilmiyordu.
السير " دي فرونزاك " لديه سمعة جيدة في "باريس " إشتهر بخلاعته وحدة ذكائه

Çok tatlı, bilgili, kültürlü...
أجل يا أبي، إنّه لطيف للغاية وذكيّ ومثقّف جدّاً...

Faye sanatçı ruhlu, zeki ve kültürlü.
فاي فنيةُ ومخّيةُ وثقّفَ.

Sevgili İsabel, evde yine kültürlü bir kadın görmek çok garip... ve çok baş döndürücü.
عزيزتى ايزابيل , شىء غريب أن نحصل . على أمراءة مهذبة فى هذا المنزل مرة أخرى . غريب بالمرة

kültürlü dirseğin yine orada.
ابعد كوعك عن الجرس, انت رجل متعلم

Sen şüpheleneceğim, en son kişiydin benim, ...kültürlü dostum.
كنت أنت آخر من أشك فيه يا صديقي المثقف