"küme" - Translation from Turkish to Arabic

    • الكومة
        
    • العنقودي
        
    • التجمع
        
    Bu küme de kıl bulan insanların. Open Subtitles هذه الكومة خاصة بالناس الذين وجدوا شعراً.
    Neyse, ikinci küme, ikinci gün için. Bunu sana teslim edeceğim. Open Subtitles على أية حال، الكومة الثانية لليوم الثاني، وستكون معك...
    Son küme ne için? Open Subtitles ما الكومة الأخيرة؟
    küme başağrısının normal tedavisi steroidlerle yapılır ki acil serviste ona steroid de vermişler. Open Subtitles العلاج العادي للصداع العنقودي هو المنشطات و قد أعطوه إياه كذلك
    küme başağrısı için geriye onaylanmış tek tedavi kalıyor: beyin ameliyatı. Open Subtitles العلاج الوحيد الموافق عليه للصداع العنقودي هو جراحة المخ
    Ayrıca o bölgelerdeki türler, büyük, çeşitli, ve genelde grup ya da küme olarak yaşıyorlar bu da onları toplamayı kolaylaştırıyor. TED والأنواع في هذه المناطق كبيرة جداً ومتنوعة وتميل إلى التجمع في مجموعات أو أسراب مما يسهّل صيدها.
    -En önemli küme o. Open Subtitles تلك الكومة الأكثر أهمية.
    Neredeyse unutuyordum. 16 yaşındaki birine küme başağrısı için sihirli mantar vermem gerek. Open Subtitles كدت أنسي، أحتاج أن أعطي فتي في الـ16 فطر لمعالجة صداعه العنقودي.
    Mantarlar küme başağrısında işe yarayan 'psilosibin' maddesini taşırlar. Open Subtitles الفطر به مركب السايلوسايبن الذي يعالج الصداع العنقودي
    Ve küme başağrısı konusunda haklı olup olmadığımı bırakın kayıtlar göstersin. Open Subtitles و أوضحوا في التقرير أنني كنت محقاً بشأن الصداع العنقودي
    Bu arada senin öngördüğün küme dizilimine cidden sıkı sıkıya uyuyorlar. Open Subtitles بالمناسبة، لقد إلتزموا فعلا بالنمط العنقودي الذي توقعته.
    küme başağrısı yıllardan beri devam ediyor olabilir. Open Subtitles يمكن أن يستمر الصداع العنقودي لسنوات
    "küme başağrısı hakkında yanılmamışsın" gibi cümleler kur mesela. Open Subtitles ركزي علي الجمل مثل "لقد كنت محقاً بشأن الصداع العنقودي" لكن مخطئ بشأن ما سببها
    Ve bu küme binlerce gökadadan oluşuyor. TED وهناك الالاف من المجرات في هذا التجمع.
    Yani bir ışık ışınının tümü - bir ışık ışını konisi - bu küme tarafından bükülmüş ve öyle gözlemcinin gözüne ulaşmış. TED إذا هناك مجموعة من الأشعة الضوئية -- أشعة ضوئية على شكل مخروط -- والتي ستنحني بسبب ذلك التجمع من المجرات ومن ثم تصل إلى عين المراقب.

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more